Sürpriz bir çıkışla ‘Teröristbaşı Meclis’e gelsin silah bırakıldığını ilan etsin’ diyerek ömür boyu hapse mahkum Öcalan’ın cezasının affedilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılabileceğini söyleyen Bahçeli’nin çağrısına İmralı’dan olumlu cevap geldi: Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.
MHP liderinin teröristbaşına yaptığı örgütü lağvetmesi koşuluyla “Umut hakkı için başvur ve gel TBMM’de konuş” çağrısından 24 saat sonra yeğen Ömer Öcalan, İmralı’ya gitti. 2 saat süren görüşmeden “Koşullar oluşursa bu süreci şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek güce sahibim’ mesajı geldi.
BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINA ÖCALAN’DAN CEVAP
HP lideri’nin 1 Ekim’deki Meclis açılışında DEM Partililere el uzatarak attığı beklenmedik adım kamuoyunda ‘Yeni Çözüm süreci mi başlatılıyor’ sorusunu gündeme getirmişti. Muhalefetin temkinli yaklaştığı ‘süreç’ için Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmemeli’ demişti. Salı günü ise Bahçeli partisinin grup toplantısında ‘Teröristbaşı Meclis’e gelsin, silah bırakıldığını ilan etsin’ çağrısı yaptı. Salıverilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılabileceğini söyledi. Çağrıya HDP milletvekili Ömer Öcalan aracılığıyla İmralı’dan cevap geldi.
43 AY SONRA İLK AİLE ZİYARETİ
mralı adasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a Bahçeli’nin çağrısından 24 saat sonra 43 aydır askıya alınmış olan aile ziyareti izni verildi. Yeğeni DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan adaya gitti. Çarşamba günü iki saat süren görüşmede son yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği açıklanan Öcalan, Bahçeli’nin başlattığı süreci desteklediğini iletti. İktidara ‘Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim’ mesajını gönderdi.
CHP lideri Özgür Özel: Terör saldırısıyla, insanların korkutulmaya ve siyasete yön verilmeye çalışıldı. Eğer korkarsak, sinersek, tutumlarımızı değiştirmeye kalkarsak terör amacına ulaşmış olur.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan: Bahçeli’nin sarf ettiği bazı sözler akla hayale sığacak, kabul edilir değil. Madem çözüm yeri Meclis, Cumhur İttifakı, Sayın Erdoğan ortağının sözlerine açıklık getirmelidir.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Siyaset hazır Öcalan da hazır, Kürt sorununun çözümü için siyasi ve hukuki koşuları oluşturmaya devlet hazır mı? Ana muhatap konuşturulmalı, iletişimsizlik son bulmalı.
ÖCALAN'DAN İLK MESAJ: ŞARTLAR OLUŞURSA VARIM
Her şey, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’deki Meclis açılışında DEM Partililerle tokalaşmasıyla başladı. “Yeni bir döneme giriyoruz, dünyada barışı isterken kendi ülkemizde barışı sağlamamız lazım” diyen Bahçeli, geçen haftaki grup toplantısında İmralı’da cezasını çeken PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a “Örgütün tasfiye edileceğini ilan et” şeklinde seslendi. Hafta boyu bu sözler tartışırken 7 gün sonra yine grup toplantısında herkesi şaşkına çeviren o açıklama geldi: “Gelsin TBMM’de DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Her adımı atmaya kararlı, inançlıyız...”
“AİLECEK GÖRÜŞTÜK”
Bahçeli açılımı, büyük yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörün olmadığı bir Türkiye inşa etmek istediklerini vurgulayarak “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. İç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. ‘85 milyona gelin, bir olalım olalım’ diyoruz” ifadelerini kullandı. Muhalefet yeni sürece “samimiyet” şartıyla destek verirken DEM Parti Şanlıurfa milletvekili Ömer Öcalan İmralı’ya gitti. MHP liderinin çağrısından 24 saat sonra gerçekleşen ziyarete teröristbaşının bazı yakınları da kaldı. Yeğen Öcalan, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı paylaşımda “Sayın Abdullah Öcalan ile en son yüz yüze yapılan görüşme 3 Mart 2020 tarihiydi. Bir yasal hak olan rutin aile görüşünün, koşullar ne olursa olsun devam etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ömer Öcalan, 2 saatin ardından yeni bir paylaşımda daha bulundu: “Sayın Öcalan, görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: ‘Tecrit sürüyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.’ Sağlığı iyiydi ve herkese çok selamı vardı.”
DEM PARTİ: DEVLET HAZIR MI?
Bu arada Bahçeli ve MHP’den gelen TUSAŞ’a yönelik terör saldırıya dair açıklamalar da yeni süreçten dönüş olmayacağı şeklindeydi. Devlet Bahçeli “Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi asla kıramayacaklardır” şeklinde konuştu. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise, şunları kaydetti: “Kahramankazan’daki saldırıyı kınıyoruz. Diyalog ihtimalinin belirdiği bugünlerde böylesi bir saldırının olması manidar. Acı verici olayların bir daha yaşanmaması için barışa her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Çağrıların asıl muhatabı olan kişi, tecritte. Bu bir paradoks. Bunu artık ortadan kaldırmak gerekir. Aksi taktirde nasıl bir yol alınabilir? Sayın Öcalan, çözüm için rol almaya hazır. Demokratik siyaset hazır. Pek devlet hazır mı? Sıra bu çağrıyı yapan ve çağrıyı destekleyenlerde.”
DEMİRTAŞ: BARIŞ İSTEYEN SESLERİ BASTIRAMAYACAKLAR
Yeni çözüm süreci döneminde konumu tartışılan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden TUSAŞ saldırısını kınayan bir açıklama yaptı. Demirtaş’ın X hesabındaki ilgili beyanı şöyle: “Ankara’daki saldırıyı kınıyoruz, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Yaralılara da geçmiş olsun dileklerimizle birlikte acil şifalar temenni ediyoruz. Sorunlarımızın konuşarak, diyalogla, siyaset yoluyla çözülmesi arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki eğer Öcalan bir inisiyatif alır ve siyasetin önünü açmak isterse tüm gücümüzle arkasında olacağız. Demokratik siyaseti ve barış arayışlarını itibarsızlaştırmaya, iradesiz kılmaya yönelik hiçbir yaklaşımı kabul etmeyeceğiz. Herkes hesabını kitabını buna göre yapmalıdır. Barış isteyenlerin sesinin, kimden gelirse gelsin bu defa bastırılmasına asla izin vermeyeceğiz.”
SAMİMİ BİR ÇÖZÜM GAYRETİNİ DESTEKLERİZ
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Genel Merkez Kurulu toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, TUSAŞ saldırısına ilişkin “Savunma sanayimizin en önemli kuruluşlarından biri olan TUSAŞ tesisleri, sayın Bahçeli’nin terör örgütüyle ilgili herkesi şaşırtan o sözleri sarf etmesinden tam 1 gün sonra hedef alındı. Her yönüyle araştırılması gereken, pek çok karanlık yönü bulunan bu terör eylemini nefretle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terör eylemiyle ilgili olası istihbarat ve güvenlik zafiyetlerinin üzerine kararlılıkla gidilmesi, benzer eylemlerin bir daha tekrar etmemesi için her türlü önlemin alınması için hükümete bir kez daha çağrıda bulunuyorum” dedi.
ABD İLE YÜZLEŞELİM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya çağrısını hatırlatan Babacan, şöyle devam etti: “Terörle mücadele ancak ve ancak kapsamlı bir yaklaşımla yapıldığı zaman başarılı olur, hedefine ulaşır. Silahlı bir terör örgütüne karşı silahlı mücadele şarttır ama örgütün varlığını ortadan kaldırmak için çoğu zaman yeterli değildir. Terörün çoğu zaman kök sebeplerine inmek gerekiyor. Örgütü mutlaka yalnızlaştırmak lazım. Bölge ülkeleriyle, Rusya ve ABD ile açık açık yüzleşilmeli. Çünkü bu, uluslararası boyutu olan bir örgüt. Ve örgüt var olduğu sürece ne Irak’ta ne Suriye’de normalleşmekten bahsetmek mümkün değil. DEVA Partisi olarak kim öncülük ederse etsin, gerçekçi ve samimi bir çözüm gayretini destekleriz. Ancak tekrar vurgulamak isterim ki; 1 Ekim’den bu yana söylenenler, yapılanlar henüz bir samimiyet testinden geçmemiştir. İktidarın yaptığı sadece ve sadece 360 veya 400 sayılarını yakalamaya dönük bir taktik midir, bilmiyoruz, bugün itibarıyla anlamış değiliz. Bahçeli’nin sarf ettiği sözlerin arkasında gerçekten devlet kurumlarının çalıştığı bir strateji var mıdır bunu da bilmiyoruz ve güvenmiyoruz. Bahçeli’nin sarf ettiği bazı sözler akla hayale sığacak, kabul edilecek sözler değildir. Madem çözüm yeri Meclis’tir; Cumhur İttifakı gelip Meclis’te Bahçeli’nin sözleriyle ne kastettiğini açıklamalıdır. Sayın Erdoğan ortağının sözlerine açıklık getirmelidir.”