İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 10 yıl önce imzalanan İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararı ile iptal edilmesine tepki gösterdi. İmamoğlu, "Ankara'daki arkadaşlar, yine bir avuç insan her konuda olduğu gibi paramparça hale getirdiler" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Birlikte çok, eşit ve tok” sloganı ile Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi'nde 'Mor Zirve' toplantısı gerçekleştirdi. Burada konuşan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, zirvenin geçtiğimiz yıl İstanbul Sözleşmesi'ni merkezine aldığını hatırlatarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla sözleşmenin iptal edilmesine tepki gösterdi. İmamoğlu, "Yine bir avuç insan her konuda olduğu gibi paramparça hale getirdiler." dedi.
İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
BİR AVUÇ İNSAN PARAMPARÇA ETTİ
"Tarih bize değerli bir şans verdi: İstanbul Sözleşmesi. Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık ne yazık ki. Bu kadar asil ve bu kadar dünyada vitrine konacak bir sürecin, içinde cinsiyet eşitsizliğini gideren bir tanımın olduğu ve kadının olduğu, çağdaş bir meselenin çözüme kavuşturulması temelinin oluşturulduğu bir sürecin tarifi; İstanbul Sözleşmesi dendi.
Ne yazık ki bu İstanbul Sözleşmesi'ni Ankara’daki arkadaşlar, yine bir avuç insan her konuda olduğu gibi paramparça hale getirdiler. Ama mücadelesi ve çözüme kavuşturulmasıyla ilgili adımları devam etmekte."
ASLINDA TEMEL SORUN, EŞİTLİK MESELESİ
Türkiye nüfusunun, sığınmacı ve farklı statüdeki yabancı unsurlarla 93 milyona ulaştığını kaydeden İmamoğlu, “Bu topraklarda, meselelerimizin her birinin çok önemli, dünyaya da örnek olabilecek kıymette meseleler olduğunun farkına varmalıyız. İstanbul, bu yaşam sisteminin her yönüyle bir göstergesi, merkezi. Burada yapılacak her işin de ülkeye çok ciddi katkılar sunacağını bilen yöneticileriz. Birçok sorunu konuşuyoruz. Sığınmacı, mülteci… İnanç üzerinden sorunları konuşuyoruz. Etnik köken üzerinden problemleri konuşuyoruz. Birçok konu var. Ama kabul edelim: Aslında temel sorun, eşitlik meselesi. Onun alt başlığına ne koyarsanız koyun, meselenin temelinde eşitlik var. Yani cinsiyette eşitlik, vatandaşlıkta eşitlik, hakta, hukukta eşitlik; her hususta eşitlik. Aslında eşitlik meselesini, bu toplumun zihninde, bilincinde, tavırlarında, davranışlarında, hukukunda, kuralların uygulanmasında çözüme kavuşturduğumuzda, büyük oranda sorunları çözebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
ÇÖZÜM ODAKLI DAVRANDIĞIMIZDA DEVRİMİ YAPABİLİRİZ
Türkiye Cumhuriyeti’nin, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk döneminde, kadının toplumdaki yerine dair çok ileri adımlar attığını vurgulayan İmamoğlu, gelinen noktada bugün o adımların gerisine düştüğümüzün altını çizdi. Eşitlik sorununun toplumsal olarak ele alınması gerektiğine dikkat çeken İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Hep beraber düşünmeli, siyasi kavramları kenara koyup, oy meselesinin ötesine bunu taşıyıp, çözüm odaklı davrandığımız takdirde bir reformu, devrimi yapabiliriz. İnanın aksi takdirde, yüzüne bakılmayacak siyasilere dönüşürüz. Ben, o bağlamda, burada olan, olmayan, ‘Eşitlik meselesine katkı sunmak istiyorum’ diyen herkese, ısrarla ve samimiyetle ifade ediyorum ki; bu konuda bizi ayrıştıran, bizi birbirimizden uzaklaştıran her meseleyi bir kenara koyalım, o dilden uzaklaşalım, masalara çözüm odaklı oturup, orada çözüm üretmenin gayretini ortaya koyan samimi bireyler olalım. Sesimizin toplum tarafından alınması, algılanması, hissedilmesi için de çaba gösterelim. Sesimizin vatandaşımıza gitmediği yerde, sadece bir lokal zümre olarak tartışan insanlar konumuna kendimizi düşürürsek, inanın buradan bir toplumsal fayda da çıkartamayız.
Türkiye Cumhuriyeti'nde her bireyin, her vatandaşın göğsünü gere gere, başı dik, alnı açık bir biçimde, ‘Ben, 86 milyon vatandaşımızın içerisinde, eşitliğe sahip bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ diyebildiği bir ortamı yakaladığımızda, bütün sorunlarımızı çözmüş olacağımızı düşünüyorum.”