Danıştay’daki İstanbul Sözleşmesi davasında heyet değişimi

Danıştay’daki İstanbul Sözleşmesi davasında heyet değişimi

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı Danıştay’da açılan davaların esastan görülmesine devam ediliyor. Önceki duruşmalarda sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğu yönünde mütalaa veren savcı Aytaç Kurt’un yerine savcı Nazlı Yanıkdemir’in duruşmaya katıldığı görüldü.

İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’, 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla feshedildi. Bunun üzerine kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’a çok sayıda dava açıldı. Danıştay 10’uncu Dairesi, 29 Haziran 2021’de yürütmenin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti; bu karara itirazın da 18 Kasım 2021’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından reddine karar verildi. İptal için Danıştay’da açılan davalar devam ediyor.

Bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TİP ve baroların da aralarında olduğu 15 kişi ve kurumun itirazı değerlendiriliyor.

DAVAYA KATILAN ESKİ SAVCIYI BULAMADI

Öncekilerde olduğu gibi çok sayıda kadın bugünkü duruşmayı izlemek üzere Ankara’daki Danıştay salonunu doldurdu. Önceki duruşmalarda sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğu yönünde mütalaa veren savcı Aytaç Kurt’un yerine savcı Nazlı Yanıkdemir’in bulunduğu görüldü.

SÖZLEŞMEDEN ÇIKMA KARARI ŞİDDET FAİLLERİNE CESARET VERDİ

Duruşmada ilk savunmayı Akşener adına yapan İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Ünzile Yüksel şunları söyledi:

“Geçen yıl mayısta 17 kadın öldürüldü. Bu verileri öldürülen kadınların listesi olarak değil de Türk kadınının başarı listesi olarak vermek isterdim. Sözleşmeden çıkma kararı şiddet faillerine cesaret vermiştir. Bu cesareti kırmak sayın heyetin elindedir. Heyete güveniyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğuna inancımız vardır.”

ÇOK TARAFLI SÖZLEŞMELERDE FESİH OLAMAZ

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) adına savunma yapan avukat Hülya Gülbahar ise şöyle konuştu:

“Kadına karşı şiddetin sistemsel, politik ve hukuksal olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanının savunmanı sürekli olarak ‘fesih’ kelimesinden bahsediyor. Savunman sürekli İngilizce ve Fransızca kelimelerle yabancı dil kültürünün iyi olduğunu göstermeye çalışıyor. Kendisini ayıplıyorum. Çünkü biz de o kadar İngilizce biliyoruz. Neden kavram kargaşası yaratılıyor, uzatılıyor? Anayasa’nın 90’ıncı maddesi çok açık. Çok taraflı sözleşmelerde fesih olamaz.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN