HÜDA-PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜD-PAR ile DEM Partili iki belediye başkan adayının maçta çektirdikleri fotoğrafın ardından başlayan tartışmalara ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. "Savaşa değil, seçime gidiyoruz" diyen Yapıcıoğlu, “Ne biz Hizbullah’ın yaptıklarının sorumlusuyuz, ne de DEM Parti PKK’nın yaptıklarının sorumlusudur. Biz siyasi bir partisiyiz. DEM Parti de siyasi bir partidir” ifadesini kullandı.
Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kimseyle ittifaklarının olmadığını belirten Yapıcıoğlu ayrıca, DEM Parti ile aralarında ihtilafın giderilmesi için ne yapılabileceğine yönelik soruyu yanıtladı.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Filistin ve Gazze Meselesi Hakkında Beyanname"sini kamuoyuna duyurdu.
Fatih'te bir otelde Gazze konusunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Yapıcıoğlu, 7 Ekim'den beri yaşananları tarif edecek kelime kalmadığını ifade ederek, "Belki yeni kelimeler bulmak lazım. Vahşet, soykırım, insanlığa karşı suç, savaş suçları, barbarlık, dendi. Ama yaşananların hepsinin ötesinde İsrail'in, yani siyonist işgal çetelerinin çiğnemediği hiçbir kırmızı çizgi, hiçbir hukuk kuralı, ahlak kuralı kalmadı" dedi.
Gazze’deki saldırıların durdurulması için yapılanların yetersiz kaldığına dikkati çeken Yapıcıoğlu, bu süreçte Türkiye genelinde 32 ilde siyasetçi, kanaat önderi ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 250'den fazla kişiyle birebir görüştüklerini aktardı.
Bu görüşmeler ve istişareler sonucunda başta Gazze'deki mevcut durum olmak üzere Filistin ve Kudüs davası için yapılabilecekler konusunda ortak görüş ve kanaatlerin öne çıktığını belirten Yapıcıoğlu, 11 başlık altında topladıkları "Filistin ve Gazze Meselesi Hakkında Beyanname" hazırlandığını anlattı.
Yapıcıoğlu, 31 Mart’ta yapılacak seçimlere dair Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
'İSTANBUL’UN TÜM İLÇELERİNDE ADAY GÖSTERDİK'
İstanbul’da neden aday göstermediklerine ilişkin soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, “İstanbul’da 39 ilçe var ve biz 39’unda da adaylarımızı çıkardık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi için ise aday göstermedik. Sadece İstanbul değil, Ankara, İzmir ve Bursa’da da aday göstermedik. Ancak bu kentlerin tüm ilçelerinde adaylarımızı çıkardık” ifadelerini kullandı.
Bölge kentlerinde Kürdistani partilerle herhangi bir ittifak çabasının olup olmadığına ilişkin soruya ise Yapıcıoğlu, “Açıkçası biz hiç kimse ile bir ittifak halinde değiliz. Biz tek başımızayız ve oylarımızı görelim dedik. O partilerden herhangi bir teklif gelmedi. Bizden de hiçbir partiye teklif gitmedi” dedi.
'ELBET DE ARAMIZDA İNSANİ İLİŞKİLERİMİZ OLACAK'
HÜDA-PAR Batman Belediyesi Adayı Serkan Ramanlı’nın DEM Parti Batman Adayı Mehdi Öztüzün ile maçta çektirdiği fotoğraf sonrası başlayan tartışmalara ilişkin konuşan Yapıcıoğlu, şunları dile getirdi:
“Sayın Öztüzün de avukattır. Ramanlı da avukat ve ben de avukatım. Ben avukatlık yaparken benim ve Mehdi’nin yazıhanesi yan yanaydı. Aynı binada, aynı kattaydık. Elbette aramızda insanı ilişkilerimiz olacak.
Ailelerde bazıları DEM Partili, bazıları HÜDA-PARlıdır. Hatta aynı ailede farklı partilerden adaylar bile olur. Bildiğim kadarıyla maça giderken de birbirlerinden haberleri de yok. Birbirlerine denk gelmişler. Bir fotoğraf yüzünden bir tarafta kıyamet koptu. Bizim açımızdan ise bu son derece doğal bir şey.
Biz şunu söylüyoruz: Önümüzde bir seçim var, savaş değil. Seçime gidiyoruz, savaşa girmiyoruz.
Siyasetin temiz bir dille yapılmalı ve biz bu gayreti gösteriyoruz.”
“Ne biz Hizbullah’ın yaptıklarının sorumlusuyuz, ne de DEM Parti PKK’nın yaptıklarının sorumlusu”
'ARACIYA GEREK YOK'
DEM Parti ile aralarında ihtilafın giderilmesi için ne yapılabileceğine yönelik soruyu da cevaplayan Yapıcıoğlu, şunları ifade etti:
“Açıkçası aracıya gerek yok. Biz şunu diyoruz: Ne biz Hizbullah’ın yaptıklarının sorumlusuyuz, ne de DEM Parti PKK’nın yaptıklarının sorumlusudur.
Biz siyasi bir partisiyiz. DEM Parti de siyasi bir partidir. DEM Parti geleneğindeki bir partinin bir dönem ‘Şuna sırtımızı yaslıyoruz’ demişliği vardır, bizim öyle bir şey demişliğimiz de yok.
Memleketteki sorunların çözümü için yola çıktıysak dilimizin de bu doğrultuda olması gerekiyor. Bir tarafın siyaseti bizimkinden farklıysa onu ‘düşman’ olarak kodlamaya ihtiyaç yok.”