İstanbul’da 2019’da meydana gelen 5.8’lik depremde ağır hasarlı olmasına rağmen tedavi ve eğitimin devam ettiği İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Hastanesi hakkında bir gece vakti aniden yıkım kararı alındı. Veteriner Fakültesi öğrencileri, tedavisi devam eden hastalara tahliye süresi tanınmadan ve eğitimin nerede devam edeceği belirlenmeden alınan karara tepki göstererek, taleplerini sıraladı.
EDA NARİN | KARAR
İstanbul’da Eylül 2019’da gerçekleşen 5.8 büyüklüğündeki depremde hasar alan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi binası hakkında yıkım kararı alındı. Fakat aynı karar hasarlı olmasına rağmen hastane binası için geçerli olmadı
. Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki ayrı deprem sonrası İstanbul’da olması beklenen büyük depremin akıllara yeni gelmesi nedeniyle yıllarca hasarlı olan eğitim kurumlarının binaları için harekete geçildi. Bunlardan biri de Eylül 2019’da hasar almasına rağmen yıkım kararı verilmeyen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Hastanesi oldu. Fakat karar bir gece vakti aniden alındı. Fakültede yaşayan ve tedavileri devam eden hastaların tahliyesi için süre tanınmadı. Bunların yanı sıra öğrencilerin de eğitimlerinin nasıl ve nerede devam edeceğine dair bir planlama yapılmadı.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi öğrencileri de bugün basın açıklaması gerçekleştirerek taleplerini sıraladı. Önce fakülte binaları içinde basın açıklaması gerçekleştiren öğrenciler, basın mensuplarının fakülteye alınmaması nedeniyle bir kez de dış kapı önünde açıklama yaptı. Beyaz önlüklerini giyen öğrenciler, fakülte binasında yaptıkları açıklama sonrası dış kapı önüne kadar sessiz yürüyüş ile geldi. Burada açıklamayı Veteriner Fakültesi Temsilcisi Hatem Ceyda Gürsel okudu.
AĞIR HASARLI HASTANEDE TEDAVİ VE EĞİTİM
Üç yıldır devam eden ve çözülemeyen, bugün itibarıyla ise eğitimlerini durma noktasına getiren bir mağduriyet yaşadıklarını belirten Gürsel, Eylül 2019’daki deprem sonrası ağır hasarlı olduğu tespit edilen hastanede eğitimin 26 Şubat 2023’e kadar sürdüğünü söyledi. Gürsel, alınan kararların öğrencilere resmi ve yazılı bir şekilde bildirilmediği bilgisini de paylaşarak, şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreçte fakülte bütünlüğü bozulmuş, anabilim dalları ve dönemler iki farklı kampüse dağıtılmış, gerek kampüslerin birbirine uzaklığı ve ulaşım zorluğu gerekse materyal ve fiziki şartların eksikliğinden dolayı eğitim kalitemiz sekteye uğramıştır. Pandemi gerekçe gösterilerek yapımı söz verilen fakülte ve hastane binamızın temeli bile atılmamışken diğer fakültelerin ihtiyaçlarının karşılanması için her türlü destek verilmektedir.”
‘YER ALTERNATİFİ SUNULMADI’
Gürsel, fakülte binasının bugüne kadar inşasına başlanmadığını belirterek, ağır hasarlı binalarda eğitim görmeye devam ettiklerini dile getirdi. Kullanım amacı eğitim-öğretim olmayan at yürütme alanı gibi yerlerin yeterli kapasite, teknolojik altyapı, ısınma ve akustik gibi koşulları karşılamayan alanlarda eğitim görmek zorunda bırakıldıklarının altını çizen Gürsel, “Sonradan fakültenin kendi bütçesiyle tahsis ettiği ve amfi 7 olarak isimlendirilen prefabrik, rektörlükçe uygun görülmemiş ancak eğitimin verileceği uygun bir yer alternatifi de sunulmamıştır. Bu süreçte zarar gören en başta öğrenciler olmak üzere; hocalar, hastalar ve hasta yakınlarıdır” dedi.
‘ANİ VE KABUL EDİLEMEZ TAHLİYE...'
Yılda on binlerce hasta kabul eden hastanenin ülkenin en kapsamlı fakülteleri arasında yer aldığını hatırlatan Gürsel, “Bu niteliği dolayısıyla ülkenin en kapsamlı fakülteleri arasında yer almaktadır. Vaka kapasitesi ve akreditasyonu, var olan ve gelecekteki öğrencilerin fakülteyi tercih sebebidir” diye konuştu. Gürsel, hastanenin ‘ani ve kabul edilemez’ çözüm önerileriyle tahliyesinin eğitimi durma noktasına getirdiğini, akreditasyonu ve mezuniyet tarihini tehlikeye attığını aktardı. Verilen kararın öğrencileri, içerisinde barınan ve tedavi gören canlıları, hasta yakınlarını, doktora öğrencilerini ve hocaları mağdur ettiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Fakültenin şu anki durumu özellikle deprem felaketinden etkilenen, bu dönem mezun olacak olup askere gidecek olan, eğitim ve kariyer planı sekteye uğrayan bizler için; barınma sorununu da içeren ekonomik problemler yaratmaktadır. Fakültemizin içinde bulunduğu bu durumun belirsizliği biz öğrenciler için endişe vericidir.”
ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ
Gürsel, Veteriner Fakültesi öğrencilerinin taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Rektörlüğün 23/02/2023 tarihli ve 628703 sayılı yazısı ile tahliye edilmesi ve kullanıma kapatılması kararı alınan hastanemiz yerine hocalarımız, biz öğrenciler, hastalar ve hasta yakınlarımızın mağdur edilmeyeceği şekilde, teşhis ve tedavinin sağlanacağı, akreditasyon koşullarını karşılayan uygun çözüm planının ve ortamın fakültemizle uzlaşılarak sağlanması.
- Fakülte ve hastane binalarımızın eğitim-öğretim ve hizmete uygun bir şekilde acil olarak yapımına başlanması ve en kısa sürede tamamlanması.
- Sahip olduğumuz akreditasyonun kaybedilmemesi için gerekli tüm hususların yerine getirilmesi.
- Uzlaşılan çözüm planı uygulanırken sürecin tüm şeffaflığıyla fakültemiz ve biz öğrencilerle paylaşılması.
Bir veteriner fakültesi mezununun sadece hayvan ve sürü sağlığından sorumlu olmadığına dikkat çeken Gürsel, şu sözlerle açıklamasını sonlandırdı:
“Doğrudan halk sağlığı ve salgın hastalıklarla mücadelede etkin rol oynar. Öğrencilik yıllarımızda aldığımız uygulama ve eğitimleri fakülte ve hastane koşullarında alabiliyor olmamız, mesleğimizi sağlıklı icra edebilmemiz için önem taşıyor. Taleplerimiz değerlendirilirken bunların da göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz.”
