Adıyaman’a ziyarette bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Gerçekten başımızı öne eğerek yürümeliyiz. Biz eğer 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bütün Türkiye'yi ayağa kaldıran ve uyandıran 99'daki Gölcük Depremi sonrası 25 yıl geçtikten sonra Gölcük'ten daha acı bir insan kaybıyla yaşadığımız depremi yaşamak utanç vericidir" dedi. İmamoğlu, olası bir İstanbul depreminin ise Türkiye için bir beka meselesi olduğunu belirtti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) encümen toplantısına katılmak üzere Adıyaman'a gitti. İmamoğlu, Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'yi ziyaret etti. Ziyarete, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer eşlik etti.
Ziyarette konuşan İmamoğlu, 1999 yılında meydana Gölcük Depremi'nden 25 yıl sonra, daha büyük bir can kaybıyla karşılaşılmasının utanç verici olduğunu söyledi. İmamoğlu, İstanbul'da olası bir depremin Türkiye için bir beka sorunu olduğunu vurguladı.
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Acı bir deprem yaşadık. 6 Şubat 2023 günü. Bu depremi biz yaşamıyoruz. Dünyadaki coğrafyaya baktığımızda birçok şehri yüzleşen birçok ülkeyi görebiliriz. Ama üzülerek ifade edelim ki bu konuda en kötü sınavı veren ülke biziz. Bu çağda, bu devirde depremin insanlarımızı tabiri caizse tümden yok eden bir afet ötesi duruma dönüşmesinin altyapısını kuran bizleriz.
'BAŞIMIZI EĞEREK YÜRÜMELİYİZ'
Gerçekten başımızı öne eğerek yürümeliyiz. Biz eğer 2023 yılında cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bütün Türkiye'yi ayağa kaldıran ve uyandıran 99'daki Gölcük Depremi sonrası 25 yıl geçtikten sonra Gölcük'ten daha acı bir insan kaybıyla yaşadığımız depremi yaşamak utanç vericidir. Bütün bu sürecin sorumluluğunu elbette ki yöneticilerin önde duran sorumluluklarını ele alarak ama bütünüyle ele alarak, konuşarak yeni neslin depremle bu şekilde yüzleşmemesini sağlamak adına adımlar atmalıyız. Bu bilinçle bugün buradayız ve konuşacağımız her kelime, cümle bu bilinçle kurulacaktır.
'SİYASİ PARTİ KURUM AYRIMI OLMAMALI'
Adıyaman'dan 11 şehrimize bir bakış oluşturacağız. Az önce başımız öne eğik olmalı dedim. Bu memleketin bu 11 şehirdeki insanlarını mutluluk seviyesi, huzur seviyesi. Tabii kayıplarımızı geri getiremeyeceğiz. O büyük acımız ama... Mutluluğu, huzuru, ekonomik seviyesi, eğitimle ilgili altyapısı bütün koşulları Türkiye'mizin herhangi bir yerindeki vatandaşıyla moral seviyesi. Aynı seviyeye gelene kadar mücadelemiz sürmelidir. Eğer aynı seviyeye geldiğini gördüğümüz anda rahatlamalıyız. Gelmiyorsa, gelmemişse rahatsız olmalı ve büyük çaba göstermeliyiz. Bu konunun siyasi, partisi veya bürokrasideki herhangi kurumu diye bir şey yok. Bir bütünüz. Birlikte ele almalı, birlikte düşünmeliyiz."
'DEPREM ÜLKENİN BEKA SORUNUDUR'
İmamoğlu, bir gazetecinin "Deprem bölgesini gördükten sonra İstanbul sizi korkutuyor mu" sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"İstanbul her anında bu yönüyle hissettiğimiz ve çalışmaları sürdürdüğümüz bir şehrimiz. Bu topyekun bir mücadeledir. Topyekun mücadele kısmında ne yazık ki hala birlikte hareket edebilme kabiliyetini elde edebilmiş değiliz. Bu tür konularda yani bir bir memleketin güvenliği, bir memleketin milli bir süreçle ilgili sorumluluğu ki deprem de onlardan birisidir. Deprem ülkenin beka sorunudur. Özellikle İstanbul böylesi bir ortamda amasız, fakatsız her şeyi bir kenara koyup bir masada her türlü kabiliyetiyle, yeteneğiyle bütün kurumların bir araya gelip bir düzen kurup iş üretmesi gerekir. Henüz o refleksi, o kabiliyeti elde edemedik. 5,5 yıldır ben bu ısrarımı yaptım. Yapmaya devam ediyorum. Bu ayrımcılıkların ne yazık ki depremi yaşamış bir bölgede dahi bir kısım emarelerini görmek böyle bir tehdidi uzaktan takip ediyormuş gibi olan bir şehirde de aynı yaşadığımız olayları görmek yine başımızı bir derece daha aşağı eğiyor."