FETÖ'nün üst düzey yöneticisine tahliye kararı

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Kamış ve Çolak, mahkemedeki savunmalarında örgütle bağlantıları olmadığını ve haksız yere tutuklandıklarını ileri sürdüler. Mahkeme heyeti ise dosyadaki mevcut delil durumu ve sanıkların tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak tahliye kararı verdi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 19 Eylül 2017'deki duruşmada, haklarında yakalama kararı çıkarılan firari sanıklar Mehmet Kamış'la birlikte Ekrem Dumanlı, Osman Özsoy, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Abdulkerim Balcı, Bülent Keneş, Faruk Kardıç, Şemsettin Efe ve Ali Çolak'ın dosyasının ayrılmasına karar vermişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu da kapatılan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında haklarında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan adli işlem yapılan 54 şüphelinin mal varlıklarına el konulmasını istemişti.

MAL VARLIKLARINA EL KONULDU

Talebi kabul eden İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, Mehmet Kamış'ın da aralarında bulunduğu bu kişilerin, suçu işledikleri, terör örgütüne finansman desteği sağladıkları, elde ettikleri mal varlığını örgütün hizmetine sundukları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle tüm mal varlıklarıyla bankalardaki türlü hesaplarına 668 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname gereğince el konuldu.

Kasım 2023'te Çeşme'de düzenlenen operasyonda yakalanan Kamış, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmişti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi de Kamış'ın, kaçma şüphesiyle tutuklanmasına karar vermişti.

Hukukçular, bu kararın gerekçelerini ve yasal boyutlarını farklı açılardan değerlendiriyor. Bazı hukukçular, kararın doğru olduğunu savunurken, bazıları ise dosyadaki delillerin yetersiz olduğunu ve kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.