Evde yapıp satıyor, Japonya'dan bile sipariş geliyor! 92 yaşındaki adamın hobisi mesleği haline geldi! Bakanlıktan teklif almış...
Samsun’un İlkadım ilçesinde yaşayan 92 yaşındaki Mehmet Pak, ahşap oyma sanatında adeta bir efsane. Küçük yaşlardan itibaren ahşaba duyduğu sevgi, Pak’ı bugün bu sanatın son temsilcilerinden biri haline getirmiş durumda. Yaptığı minyatür kağnı arabası ve ahşap öküzler, hem Türkiye’de hem de yurt dışında ilgi görüyor.
EVİNİ ATÖLYEYE ÇEVİRDİ
Pak, yıllarca süren memuriyetin ardından emekli oldu ve bu süreçte de ahşap oymacılığına olan sevgisini hiç kaybetmedi. Hatta İlkadım ilçesindeki evinin alt katını atölyeye dönüştürdü ve 25 yıldır burada üretim yapıyor. Çocukken çobanlık yaparken başladığı ahşap oyma işini, şimdi kağnı arabaları ve diğer tarihi figürlerle devam ettiriyor. "Çalışmadan olmuyor. Çalışacaksın ki dinç kalacaksın. Çalışmayıp, oturursan mezara çabuk gidersin. Çalışmak her zaman iyidir. 35 yıl havalimanında memurluk yaptım. 12 yıl tuhafiyecilik yaptım. Çocukken çobanlık da yaptım. Bıçaklarla oynamayı çok severdim. Nerede yumuşak ağaç varsa koyunları orada yayardım. Şimdilerde ise atölyemde tarihi kağnı arabası, öküz ve ahşap malzemeler yapıyorum. Daha çok tarihi değerleri canlandırıyorum. Bu gelenek kaybolmasın istiyorum. Şimdilerde ne at arabasını ne de öküzü bilen yok. Ben de kendimi bunları yaparak oyalıyorum. Para kazanma kaygım yok" diyen Pak, bu işin son temsilcilerinden olmanın kendisini hem gururlandırdığını hem de duygulandırdığını ifade etti.
AHŞAP KAĞNI ARABASI VE ÖKÜZLER, YURTDIŞINDA BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Pak, işini büyük bir özenle yapıyor. Bir ahşap öküzü tamamlamak için aynı parçayı en az 13 kez eline alması gerektiğini söyledi. Çalışmaları, Karadeniz ve Sinop başta olmak üzere birçok şehirden talep görüyor; hatta bazıları bu eserleri yurt dışına da ihraç ediyor. Mehmet Pak, her ne kadar kazanç odaklı olmasa da el emeğine değer verilmesini bekliyor. Ahşap kağnı arabası ve öküzlerin bin 500 TL’den satışa sunduğunu belirterek, bu işin maliyeti ve emeği göz önünde bulundurulduğunda daha azına satmak istemediğini dile getirdi.
BAKANLIKTAN GELEN TEKLİFİ GERİ ÇEVİRDİ, ÇIRAK YETİŞTİRMEYİ REDDETTİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kendisine sunduğu öğreticilik teklifini geri çeviren Pak, bu kararı yaşının ilerlemiş olmasına ve çırak sorumluluğunu taşıyamayacağına bağlıyor. Pak, "Ben zanaatımı başka kimseye öğretmedim. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yetkililer geldi. Bana yer gösterip, malzeme verdiler. Orada hem üretip hem de satış yapabileceğimi söylediler. Ben de 92 yaşında olduğumu ve çırak yetiştiremeyeceğimi, orada çalışmak istemediğimi kendilerine ilettim. Gün tamamladığımı söyleyip, kabul etmedim. Bu işi öğrenmek isteyene de ben öğretemem. Artık kafam götürmüyor. Çırak demek, sorumluluk demek. Atölyede tehlikeli birçok alet var. Elektrikli testere, bıçak, torna var. Bir yerde kendini yaralar diye rahat çalışamam. Bu işin son temsilcisiyim. Şu anda kafamı dinleyerek, çalışarak, zaman öldürmeyi keyifli buluyorum" ifadelerine yer verdi.