Kara para aklama suçlamasıyla yargılanan Dilan ve Engin Polat çifti ile 28 sanığın davası devam etti. Sanıklardan biri olan ve güzellik merkezlerinin sosyal medya hesaplarını yöneten "Mıstık" lakaplı Mustafa Özalp, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Özalp, savunmasında bankadan çektiği bir meblağ nedeniyle gözaltına alındığını belirterek, diğer sanıklarla olan ilişkilerini yalanladı. Özalp, ticari faaliyetleri dışında herhangi bir suç işleme kastının olmadığını iddia etti.
Geçtiğimiz yıl kasım ayında tutuklanan ve "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet" suçlarından haklarında dava açılan Dilan ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanık, Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanması sürüyor.
Engin ve Dilan Polat'ın mahkemedeki ifadeleri ortaya çıktı
ENGİN POLAT MAHKEMEYE GÖRÜNTÜLÜ BAĞLANDI
Konferans salonunda dün yapılan ilk duruşmada tüm tutuklu sanıkların ve bazı tutuksuz sanıkların savunmaları alındı. Bugün devam edilen davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanıklar Engin Polat ile babası Sezgin Polat, mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Tutuklu sanık Ahmet Gün ve Dilan Polat ile kardeşleri Sıla Doğu ve Can Doğu'nun da aralarında olduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmaya katıldı.
"TİCARİ FAALİYET DIŞINDA BİR AKTİVİTEMİZ OLMADI"
Güzellik merkezlerine ait tüm şubelerin sosyal medya hesaplarını yöneten 'Mıstık' lakaplı tutuksuz sanık Mustafa Özalp, mahkemedeki savunmasında suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "Bankadan çektiğim bir meblağ yüzünden alındım. Derkan Başer ve Veysel Şahin'i tanımıyorum. Ankara ve Çorum'da şubem var. Mail order denilen sistemi hiç kullanmadım. Ticari faaliyet dışında hiçbir aktivitemiz olmadı" diye konuştu.
"SOMUT DELİL YOKKEN LEKELENDİLER"
Polat çiftinin avukatı Sevinç Horoz, duruşmadaki savunmasında müvekkillerinin gerçek ticaret faaliyeti yaptıklarını, vergi müfettişlerince hazırlanan raporun bunu desteklediğini, raporda; ortada yasa dışı bahis olmadığının, satışlardan elde edilen gelirler olduğunun tespit edildiğini, gizli tanığın müvekkili Engin Polat'ı Kıbrıs'ta iki kez gördüğünü beyan ettiğini ancak müvekkilinin sadece bir kez Kıbrıs'a gittiğini, Mair order içeren şirketin söz konusu olmadığını, dosyada somut delil bulunmadığını, buna rağmen müvekkillerinin lekelendiğini ve hatta kendisinin bile 'karaparacıların avukatı' olarak lekelendiğini beyan etti.
"SAĞLIK SİGORTASI BİLE YAPTIRAMIYORLAR"
Avukat Horoz, savunmasında, "Müvekkillerim yaşadıkları mağduriyet ile ailelerini geçindirecek durumda değiller. Bir aile yerle bir edilmiştir. Müvekkilim Engin Polat herhangi bir somut delil bulunmadan 10 aydır tek kişilik hücrede tutulmakta. Haftada birkez sadece kızları ile annesini görebilmektedir. Müvekkilim Engin Polat'ın tahliyesini talep ediyorum. Dilan Polat'ın da hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasını talep ediyorum. Müvekkillerim bir sağlık sigortası bile yaptıramıyor. Müvekkilimim üzerinde bloke var. Noterler bu tedbir yüzünden vekalet vermiyor. Basında ve kamuoyunda müvekkillerim cüzzamlı insanlar haline getirildi. Dosya kapsamında kara para aklama ve yasadışı bahis suçlamalarından ceza almasını gerektirecek bir delil yok. Müvekkilim Dilan Polat hakkındaki adli kontrol şartlarının da kaldırılmasını talep ediyorum" dedi.