Gelecek Partisi lideri Davutoğlu 'Doğru politikalara ben 'doğru' derim' diyerek Suriye'deki gelişmeler için Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'nı tebrik etti. Ruh bakımından AK Parti'den hiç kopmadığını belirten Davutoğlu 'Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Herkese el uzatıyorum' ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, memleketi Konya’da gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gündemdeki asgari ücret tartışmaları, Türkiye’nin ekonomik durumu ve Suriye’de yaşanan gelişmelere değinen Davutoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
ASGARİ ÜCRET: 30 BİN TL'NİN ALTINDA OLMAMALI
Türkiye’de gelir adaletsizliğinin toplumsal barış için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Davutoğlu, asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini söyledi. Gelir uçurumunun Türkiye’nin en büyük problemi olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Bir tarafta hiç üretmeden faiz ve rantla lüks içinde yaşayan, çok küçük bir kesim var. Bu grup, nüfusun yüzde 1’inden bile az. Diğer tarafta ise evine ekmek götüremeyen, büyük bir çoğunluk var. Böyle bir ortamda, Allah muhafaza, bir olağanüstü durum, bir kriz veya bir savaş, ülkeyi büyük sosyal patlamalara sürükleyebilir” dedi.
'ONLARIN İÇİNDEN GELDİM'
Kendi siyasi geçmişine yönelik sorulara da yanıt veren Davutoğlu, AK Parti ile olan bağlarını değerlendirirken, “Ruh bakımından AK Parti’den hiç kopmadım. Geçmişe yönelik bir hesap peşinde değilim. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin herkesle diyalog kapım açık. Halkla, yani geldiğim o kitlelerle gönül bağım her zaman sürecek” ifadelerini kullandı.
'İSRAİL'İN SALDIRILARI GAYRİMEŞRU VE ALÇAKÇA'
Davutoğlu, İsrail’in Suriye topraklarındaki işgallerine ve saldırılarına sert tepki gösterdi. İsrail’in saldırılarının gayrimeşru olduğunu belirterek, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasını eleştirdi. Türkiye’nin de yeterli tepkiyi vermediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:
“İsrail’in Suriye’de yaptığı alçakça bir saldırıdır. Türkiye dahil, İslam dünyası bu saldırılara yeterince güçlü bir tepki göstermiyor. İsrail şu anda fırsatçılık yaparak, kendi güvenlik sınırlarını meşru olmayan yollarla genişletmeye çalışıyor. Esad rejimi ise bu süreçte halkını katletmiş ama İsrail’e karşı tek bir kurşun dahi sıkmamıştır. Bu zayıf ve halkıyla barışık olmayan rejim, bölgede dış aktörlerin işine geliyor. Oysa güçlü bir Suriye, halkıyla barışmış bir yönetim, İsrail’in bu saldırılarına dur diyebilirdi.”
'ESAD REJİMİ VE ZAYIF SURİYE'
Esad yönetiminin İsrail karşısındaki pasifliğine dikkat çeken Davutoğlu, baba Esad döneminden bu yana rejimin İsrail’e karşı hiçbir şey yapmadığını ifade etti:
“Esad rejimi, kendi halkını katledip sürgün ederken, İsrail’e karşı hiçbir direniş göstermedi. İsrail ile yapılan örtülü anlaşmalarla, kendi iktidarını korumayı tercih etti. Halkıyla barışık olmayan bu rejim, bölgenin en büyük zaaflarından biri oldu.”
İSLAM DÜNYASINA ÇAĞRI
Davutoğlu, İsrail’in saldırılarına karşı İslam dünyasının birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti:
“İslam dünyası, İsrail’in saldırıları karşısında daha güçlü ve kararlı bir duruş sergilemeli. Türkiye de bu konuda daha sert ve net bir tavır almalı. Gayrimeşru saldırılara tepki verilmezse, bölgedeki barış ve istikrar tamamen tehlikeye girer.”