Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, partisinin Çin'e karşı başlattığı imza kampanyasını detaylarını paylaştı. İktidarı sert sözlerle eleştiren Davutoğlu, Gazi Meclis'in de Doğu Türkistan'daki zulme sessiz kaldığını hatırlatarak "Bütün partilere bu imzalar iletilecek. Bakalım, AK Parti ile MHP'nin bu imzalara karşı tutumları ne olacak? İbreti alem için söyledim; her partiye, Doğu Perinçek'e de gönderin" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Çin'e karşı başlattığı imza kampanyasını detaylarını paylaştı.
Davutoğlu konuyla ilgili olarak, Gelecek Partisi'nin “Doğu Türkistan’da Çin’in Uygurlar başta olmak üzere Kazak, Kırgız ve diğer halklara karşı işlediği insanlık suçlarına karşı” yurt genelinde imza kampanyası başlattığını duyurdu. Toplanan imzalar parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında da kamuoyuyla paylaşıldı.
Toplantıda konuşan Davutoğlu, “Ankara’da oturan, İstanbul’a hükmeden bir Cumhurbaşkanı gönül coğrafyamızda olan böylesine bir soykırım karşısında susuyorsa insanlık vicdanından kopmuş demektir.” dedi. Bütün partilere imzaların iletileceğini söyleyen Davutoğlu, "Bir mektupla tüm partilere gidecek. Bakalım, AK Parti ile MHP'nin bu imzalara karşı tutumları ne olacak? İbreti alem için söyledim; her partiye, Doğu Perinçek'e de gönderin." açıklamasını yaptı.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Doğu Türkistan'a da sahip çıkılacağını dile getiren Davutoğlu, "Filistin, Arakan, Somali'ye nasıl sahip çıktıysak Doğu Türkistan'daki kardeşlerimize de sahip çıkacağız. Çin'e sesleniyorum; Çin büyük bir medeniyetin diyarıdır. Çin düşmanı değiliz, yaptıklarınız medeniyetinizin değerlerine de aykırı." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, müzik yasağı ile ilgili açıklamalarına da değinen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kararı şu sözlerle eleştirdi, “Herkese yasağı kaldırırken bir konuda yasakta ısrar ediyor görüntüsü bir anda kutuplaşmaya sebebiyet veriyor. Bu sefer başka sesler yükselmeye başlıyor ki o sesleri de kabul etmek mümkün değil.”
Toplantıya Sosyal Politikalar Başkanı Abdullah Başçı, İnsan Hakları Başkanı Serap Yazıcı, Dış İlişkiler Başkanı emekli Büyükelçi Ümit Yardım da katıldı. Davutoğlu, toplantıda özetle şunları söyledi:
"CUMHURBAŞKANI İNSANLIK VİCDANINDAN KOPMUŞ DEMEKTİR"
“Herkes bir sınavla karşı karşıya. Bu sınavın insani ve milli boyutu var. Sayın Cumhurbaşkanı Birleşmiş Miletler kürsüsünden her fırsatta, dönüp ‘dünya beşten büyüktür’ diyor. Ve bunun siyasi primini Türkiye’de istismar ederek kazanmaya çalışıyor. Ama, o beşten biri olan, Çin’in Doğu Türkistan’da kendi öz ‘gardaşlarımıza’ yaptığı zulüm karşısında sessiz. Sayın Cumhurbaşkanı, son dönemde vicdanla ilgili her konuda sessiz. Ama bizi en çok yaralayan Doğu Türkistan konusundaki sessizliği. Diğerlerini sineye çekebiliriz. Diğerlerini kendi içimizde tartışabiliriz. Diğerlerini yüreğimiz yansa da ‘hadi bu da geçer’ diyebiliriz. Ama Ankara’da oturan İstanbul’a hükmeden bir Cumhurbaşkanı gönül coğrafyamızda olan böylesine bir soykırım karşısında susuyorsa, insanlık vicdanından kopmuş demektir.”
"TÜRKİYE’NİN İHTİYACI DAHA ÇOK DEMOKRASİ, DAHA ÇOK ÖZGÜRLÜK"
Davutoğlu, HDP’nin kapatılması talepli dava ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
"Parti kapatmalara esastan karşıyız. Ben de daha önce gerek 90’lı yıllarda akademisyen olarak, o yıllarda çok sayıda parti kapatıldı, daha sonraki devlet görevlerimde hep, düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğünün demokrasi esası olduğunun ve parti kapatmaların hiçbir şekilde hiçbir meseleye çözüm getirmediğini vurguladım. Aksine parti kapatmalar, demokrasiden umudunu kesen bazı kitlelerin kendi içinde daha da kilitlenerek terörün ekmeğine yağ sürecek sonuçlar doğurduğunu geçmişte gördük. Bugün iktidar ortakları, Sayın Cumhurbaşkanı; defalarca parti kapatmaya karşı olduğunu, suçların kişisel olduğunu söyledi. Kaç parti kapatıldı, onun içinde bulunduğu! 12 Eylül rejimi, MHP’yi kapattı. Parti kapatmalar değil, Türkiye’nin ihtiyacı olan; daha çok demokrasi, daha çok özgürlük. Eğer bu veya şu partide, terörle ilgili suç işleyen varsa, şahsi yani kişisel olarak her türlü süreç başlatılır, hukuk gereğini yapar"
MÜZİK YASAĞI BİR ANDA KUTUPLAŞMAYA SEBEBİYET VERİYOR
Davutoğlu; Erdoğan’ın müzik yasağı ile ilgili sözlerine ilişkin soru karşısında şunları söyledi:
"Beni üzen, bir anda bir konu etrafında nasıl kutuplaşma temayülü taşıdığı bu toplumun. Bu pandemi döneminde en fazla müzisyenler mustarip oldu. Böyle pandemi yasakları kalkarken gönül isterdi ki; yeni bir yasakla bu yasakların kalktığı gündeme gelmesin. Aksine Türkiye’de kamu düzeni var, herkes birbirine hiçbir yasak olmasa da belli saatlerde, belli mekanlarda yüksek sesle müzik yapmanın doğurabileceği rahatsızlığı, herkes kendisini kontrol eder, gerekli tedbiri alır, bir yasak olmasa da. Bu ülkeyi idare edenler toplumu şu veya bu şekilde kutuplaştırıcı adımlar atmak yerine, topluma seslenmeliler; ‘Bütün yasakları kaldırdık ama şunlara da dikkat ederseniz memnun oluruz’ deseler, kimse bundan rahatsız olmaz. Ama herkese yasağı kaldırırken ve her konuda yasağı kaldırırken bir konuda yasakta ısrar ediyor görüntüsü bir anda kutuplaşmaya sebebiyet veriyor. Bu sefer başka sesler yükselmeye başlıyor ki, o sesleri de kabul etmek mümkün değil."