MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Gecikmeli başlayan grup toplantısında Bahçeli’nin konuşmasını oturarak yapması ve prompter kullanmayıp kağıttan notlarını okuması dikkat çekti. Sinan Ateş davasına sadece avukatlarının gideceğini söyleyen MHP lideri Bahçeli, "Davamızı 3-5 çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP'yi ve Ülkü Ocakları'nı sorgulatamayız" dedi.
Toplantıya 15 dakika geç gelen Bahçeli, ilk kez grup toplantısındaki konuşmasını kürsüde oturarak yaptı. Konuşma metnini de prompter yerine önündeki kağıttan okuyan MHP lideri Bahçeli, 1 Temmuz'daki Sinan Ateş davasına yalnızca avukatlarının katılacağını başka da kimsenin katılmayacağını duyurdu.
Yangınla ilgili sosyal medyada yapılan nefret içerikli paylaşımlara ilişkin suç duyurusunda bulunan Diyarbakır Barosu'nu hedef alan Bahçeli, "Diyarbakır Barosu'nun sivri ve sipariş açıklamasıyla hangi emel ve hedefleri canlı tutmak istediği de gözden uzak tutulamaz. Anız yangınını fırsat bilip bin yıllık kardeşliğimizi ateş altına almak isteyen provokatörler az çok bellidir. Onların şirret oyunlarını bozmak hepimize düşen milli bir ödevdir" dedi.
Öte yandan Bahçeli, CHP lideri Özgür Özel’i “Cumhur İttifakı’na karşı ‘yarma’ harekâtı” başlatmakla suçladı. Bahçeli, “Bizi Türkiye İttifakı adıyla kurulduğu söylenen dahası çatısı akan, üzerine baykuşların konduğu arabaya davet etmesi tam bir akıl tutulmasıdır” ifadelerine yer verdi.
????Grup toplantısına geç başlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasını oturarak yapıyor pic.twitter.com/0AQreu0Ptk
— Karar Haber (@KararHaber) June 25, 2024
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle;
"20 Haziran günü Diyarbakır ile Mardin arasındaki anız yangınlarından zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Mağduriyet yaşayan insanlarımıza devletimizin cömert eli uzanacaktır. MHP olarak sürecin takipçisi olacağımızı bu vesileyle paylaşmak istiyorum. Yangının çıkış nedenleri kuşkusuz tespit edilecektir. bu konuda biraz sabırlı olmak lazımdır.
'ANIZ YANGININI BAHANE EDEREK KİNİNİ DIŞA VURAN HER KİM VARSA TESCİLLİ TÜRKİYE MUHALİFİDİR'
Anız yangınını bahane ederek kinini dışa vuran her kim varsa tescilli Türkiye muhalifidir. Diyarbakır Barosu'nun 22 Haziran'da yaptığı açıklamada Kürt kökenli kardeşlerimize hakaret içerikli paylaşımlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilmiştir. Hiçbir Türk vatandaşı böylesi bir fahiş bir yanlışın içinde olamaz. Hiçbir vicdan sahibi Türk vatandaşı bu tip bölücü bir komplonun kıyısında, yöresinde yer alamaz. Sosyal medyada tedavüle sokulan kara kampanyanın münferit failleri bu milletin zaten evladı olarak görülemez.
DİYARBAKIR BAROSU'NA TEPKİ
Diyarbakır Barosu'nun sipariş açıklamasıyla hangi emeli canlı tutmak istediği gözden uzak tutulamaz. Bin yıllık kardeşliğimizi ateş altına almak isteyen provokatörler az çok bellidir. Onların oyununu bozmak hepimize düşen milli görevdir. Puslu havalarda girdikleri deliklerden birer ikişer ortaya çıkarak rant devşirmenin, yalan sahasını genişletmenin yakasından tutmak, milli ahlak ve adaletin varoluş gayesidir. Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar edenler tüm çirkin suretleriyle açıktadır.
'3. DÜNYA SAVAŞIYLA İLGİLİ ALARM ZİLLERİ ÇALANLARA YENİLERİ EKLENMEKTEDİR'
Şu günlerde karamsar ve kaotik tablo çizenler revaçtadır. Gerçi iyimserlik için az gerekçemiz olduğu da malumdur. 3. dünya savaşıyla ilgili alarm zilleri çalanlara yenileri eklenmektedir. Bazı Avrupa ülkeleri silahlara ciddi bütçe hazırlıyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı, dünyada 3 ya da 4 ay içinde büyük bir çatışmanın yaşanacağını iddia etmiş, Trump ise dünya savaşı çıkmadan Kasım ayındaki seçime kavuşabilme umudunu dillendirmiştir. İngiliz Economist de savaş manşetleri atmıştır. Son zamanlarda yeni bir dünya savaşı riski telaffuz edilmektedir. Gerek devlet hafızasında gerekse da maşeri hafızalarda her şey mahfuzdur.
Türkiye'nin de aralarında gösterildiği 34 ayrı ülkede kanlı çatışmaların varlığından bahsedilmiştir. Dünya çatışma haritası çizilirken bölgelere göre devlet temelli çatışmalardan etkilenen ülkeler kategorisinde Türkiye'nin gösterilmesi bize göre haksızlıktır. Bunun gereği meşru müdafaa gereğinde terörle mücadelemizden duyulan rahatsızlıktır.
'LÜBNAN'IN 2. GAZZE OLMASINA KARŞI DÜNYA UYARILIYOR'
Azılı katil savaştan vazgeçmeye hazır olunmadığından ancak Hamas'la kısmi anlaşmadan bahsediyor. Savaşın Ortadoğu'ya sıçrama riski irtifa kazanıyor. Lübnan'ın 2. Gazze olmasına karşı dünya uyarılıyor. İsrail'in Lübnan sınırına yığınak yapması, Hizbullah'ın füzeli saldırıları tansiyonu artırıyor. ABD'nin uzaktan seyretmesi eşyanın tabiatına aykırıdır.
Kızıldeniz'de bulunan bir ABD uçak gemisinin Akdeniz'e doğru yola çıkması, savaş ve silah baronlarının iştahını kabartmaktadır. Türkiye'nin bulunduğu geniş coğrafyada fırtınalar kopmaktadır. Tayvan meselesinden dolayı ABD ile Çin arasında gerilime neden olan Hint-Pasifik kaynamaktadır. Irak ve Suriye üzerinde oyun oynanmaktadır. Balkanlar ve Anadolu kuşatma altındadır. ABD haydi neyse İran'ın PKK'ya drone ve füze sevkiyatı iddiaları gündeme yansımaktadır. Doğu ve Kuzey Afrika bunalım kapanındadır. Doğu Avrupa ülkeleri huzursuz ve sancılıdır. Rusya Devlet Başkanı Putin, Çin'den sonra Kuzey Kore'ye gitmiş, anlaşmaları imzalamıştır. Putin'in NATO'nun Asya-Pasifik'e odağını kaydırdığını ve buna karşı mücadele edeceklerini söylemesi tedirginliği tırmandırmaktadır.
'İSTANBUL'U 2. VATİKAN'A DÖNÜŞTÜRMEYE HİÇ KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ'
Ukrayna Barış Zirvesi'nde Türkiye'nin egemenlik hukuku, Lozan Anlaşması'nın ilgili hükümleri yok sayılmıştır. Fener Rum Patriği'nin sınırları bellidir. İdari açıdan Fatih Kaymakamlığı'na bağlı olmakla birlikte seçilmiş patrik de Türk vatandaşıdır. Türkiye sınırları içinde Konstantinopolis diye bir şehir yoktur. Ekümenik unvanının hukukiliği, meşruluğu yoktur. Aksi iddiada bulunanların alayı Bizans sevdalısıdır. İstanbul'u 2. Vatikan'a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
'CUMHUR İTTİFAKI, TÜRK MİLLETİNİN RUH KÖKÜDÜR'
Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruh köküdür, kararlılıkla yoluna devam edecektir. Demokrasinin asıl gücü çeşitli bakış açıları üzerine muhakeme yürütme çabasında gizlidir. Kafamız milletin gündemiyle meşgul. Osman Kavala ile terörist Demirtaş'ın serbest kalmasına, terör devletinin kurulmasına, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta milli haklarımızın hiçe sayılmasına, bölünmenin doğal karşılanmasına, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin rafa kaldırılmasına tamam dersek, sesimizi kısarsak, sen de buyur, ne isterseniz yapın mesajı verirsek, bizden iyisinin Şam'da kayısı olması kaçınılmazdır.
ÖZGÜR ÖZEL'E YANIT: SAĞINDA SOLUNDA YUVALANAN TÜRKİYE DÜŞMANLARINA BAKSA DAHA TUTARLI OLACAK
Ona buna pabuç bıraksaydık, kurşunlara, bombalara, cani hesaplara düğme ilikleyip saklansaydık sorarım sizlere, şehitlerimize ne diyecektik? Birbirimizin yüzüne nasıl bakacaktık? Bazı televizyon kanalları, satılmış köşe yazarları MHP ile yatıp MHP ile kalkıyorlar. Bunlara siyaseten her türlü desteği verip sözcülüğüne talip olan CHP'nin başkanı da kale duvarlarımızı taşa tutuyor. Bu şahsın o iki kişi diyerek sistematik suçlayıp saldırdığı değerli arkadaşlarım, benim ülküdaşlarımdır ve partimizin saygın isimleridir. CHP Genel Başkanı bizim iki arkadaşımıza değil, sağında solunda yuvalanan Türkiye düşmanlarına baksa daha tutarlı, daha dengeli davranış içinde olacaktır. Bizim tek bir ülküdaşımız bile bunların alayına yetecektir.
'CHP'NİN NORMALLEŞME MASKELİ SAHTEKAR POLİTİKASI...'
CHP'nin normalleşme maskeli sahtekar politikası anormalleşmeden başka bir şey değildir. Bizi Türkiye İttifakı denen harabeye davet etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kurnaza bakar mısınız? Cumhur İttifakı'na karşı başlattığı yarma harekatını takdim etmek için olmadık metodları devreye sokuyor. CHP'nin normalleşmesi, PKK'nın normal görülmesidir.
SİNAN ATEŞ DAVASI: MHP'Yİ VE ÜLKÜ OCAKLARI'NI SORGULATAMAYIZ
1 Temmuz'da başlayacak malum cinayet davası ile partimizi ilişkilendirmek için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Kimin kimlerle iş tutuştuğunu, sağda solda neler konuşulduğunu çok iyi biliyoruz. Davamızı 3-5 çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP'yi ve Ülkü Ocakları'nı sorgulatamayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmedik mi sanılıyor? MHP ile aşık atılamaz. 1 Temmuz'daki davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında kimse ortalıkta bulunmayacaktır. Kim ne biliyorsa mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim."