Yaptığı açıklamalarla sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Canan Karatay, doktorluktan atıldığı iddialarla gündeme geldi. Yaptığı tavsiye resmen başını yaktı. İşte konuya ilişkin detaylar…
ZEYNEP ORHAN
Televizyon ekranlarının tanınan yüzü, tartışmalı açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bu kez meslek hayatını derinden etkileyecek bir yargı süreciyle karşı karşıya. Yıllar önce tedavi ettiği bir hastasının ölümüyle yeniden alevlenen olaylar zinciri, Karatay'ın meslekten men edilmesi talebiyle sonuçlandı. 9 Ocak 2025'te hakim karşısına çıkacak olan Karatay, bu kez bilimsel tartışmaların ötesinde, hukuki bir mücadele verecek.
"TUZ TERAPİSİ" İDDİASI: BÖBREKLERİNİ KAYBEDEN HASTA, KARATAY'I ÖLÜMÜNDEN SONRA DA BIRAKMADI
Euronews'te yer alan habere göre, olayın merkezinde, geçtiğimiz aylarda yemek borusu kanseri nedeniyle hayatını kaybeden C.Ü. isimli eski bir hasta bulunuyor. C.Ü., ölümünden yıllar önce Canan Karatay'a başvurmuş ve Karatay'ın önerdiği "sıradışı tedavi yöntemleri" nedeniyle böbreklerini kaybettiğini iddia ediyordu. İddiaya göre, 2014 yılında çeşitli hastanelerin "bypass" ameliyatı önerdiği C.Ü., 2016'da Canan Karatay'a gitmişti. Karatay, hastanın şeker hastası olduğunu belirtip yüksek tansiyonu için hafif dozda bir ilaç vermiş ve en dikkat çekici tavsiye olarak bol miktarda tuz tüketmesini önermişti. Karatay, ayrıca hastanın durumunun cerrahi müdahaleyi gerektirmediğini de belirtmişti.
BÖBREK YETMEZLİĞİ, NAKİL VE SON ÖLÜM: İDDİALAR KARATAY'I HEDEF TAHTASINA KOYDU
Üç yıl boyunca Karatay'ın tavsiyelerine uyan C.Ü.'nün 2019'da böbrek değerleri kötüleşince, Karatay'ın kendisini bir böbrek hastalıkları uzmanına yönlendirdiği ve "yapabileceği bir şey kalmadığını" söylediği iddia ediliyor. Hastaya "böbrek yetmezliği" tanısı konulurken, böbreklerini kaybeden C.Ü., nakil sayesinde hayata tutunmuştu. Ancak son olarak 8 Kasım'da, tedavi gördüğü hastanede kansere yenik düşerek hayata veda etti.
SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ
C.Ü.'nün vefatının ardından, olay yeniden gündeme geldi ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, harekete geçti. C.Ü.'nün şikayeti üzerine, Karatay ve o dönem çalıştığı hastane hakkında soruşturma başlatıldı. Savcılık, dilekçede yer alan, "Müvekkil aydınlatılmadan uygulanan sıra dışı tedavinin olası sonuçları hakkında bilgi vermeksizin yapılan hatalı ve kusurlu tedaviler nedeniyle" iddialarını dikkate alarak, şüphelilerin cezalandırılmasını talep etti. Dilekçede ayrıca, yüksek miktardaki tuz kullanımının böbreklere "geri dönüşü olmayan hasar verdiği" belirtilirken, Karatay'ın "meslek icrasının yasaklanması" ve "yaralama ve görevi kötüye kullanma" suçlarından savcılıkça re'sen tespit edilecek suçlardan cezalandırılabilmesi için kamu davası açılması da istendi.
KARATAY'IN SAVUNMASI MERAK KONUSU: 9 OCAK'TA NE OLACAK?
Tartışmalı açıklamalarıyla sık sık eleştirilen Canan Karatay'ın bu kez hukuk karşısında vereceği savunma merakla bekleniyor. 9 Ocak 2025'teki mahkeme, hem Karatay'ın kariyeri hem de tıp etiği açısından önemli bir dönüm noktası olacak. Bu dava, "alternatif tıp" yöntemlerinin güvenilirliği, doktorların sorumlulukları ve hasta hakları gibi konularda da geniş tartışmalara yol açacağa benziyor.
YARGI SÜRECİ, TIP DÜNYASINDA YENİ BİR ÇAĞ BAŞLATABİLİR
Canan Karatay'ın yargılanma süreci, tıp dünyasında büyük bir tartışma yaratabilir. Yıllardır savunduğu "beslenme odaklı tedavi" yöntemlerinin ne kadar güvenilir olduğu, doktorların hastalarına yeterli bilgilendirmeyi yapıp yapmadığı ve alternatif tıp yöntemlerinin riskleri gibi konular, bu dava ile daha çok gündeme gelecek.