Rabia Naz’ın şüpheli ölümü konusunda son üç günde yaşananlar olay hakkındaki soru işaretlerini daha da artırdı. Tanık 1 yıl sonra ifade değiştirdi, ayakları kırık kızın metrelerce süründüğünü söyledi. Baba ile iki gazetecinin gözaltına alınması ise örtbas iddialarını güçlendirdi. Kamuoyu ‘Bu konuda tutarlı ve mantıklı bir açıklama yapılarak gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz’ görüşünde birleşti.
KENAN BUTAKIN
Giresun’un Eynesil ilçesinde 1 buçuk yıl önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’la ilgili soruşturmada üst üste garip gelişmeler yaşanıyor. Kayıtlara yüksekten düşmeye bağlı intihar olarak geçen ancak baba Şaban Vatan’ın “Kızıma bir araç çarptı.
Çarpanlar kızımı metruk bir evde tedavi etmeye çalıştı. Edemeyince de evin önüne bırakıp kaçtılar” iddiasıyla kamuoyuna yansıyan olayda Meclis Araştırma Komisyonu detayı çalışmalara imza atmaya başladı. Önceki gün ise baba Vatan ile gazeteciler Canan Çoşkun ve Kazım Kızıl gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara kendilerini Meclis Araştırma Komisyonu üyesi gibi tanıtıp, soruşturmanın tanığı Mürsel Küçükal’ı ifadesini değiştirmeye zorladığı suçlaması yöneltildi. Baba Vatan ile birlikte 3 kişi Adli Kontrol Şartıyla serbest bırakıldı. Şaban Vatan hakkında soruşturmanın tanığı Mürsel Küçükal’ın evine yaklaşmama kararı verilirken, diğer kişilere yurtdışı çıkış yasağı konuldu.
Adliye çıkışı açıklamalarda bulunan Şaban Vatan ise “Onu birileri evimin oraya getirmişti. O esnada bende kızımın mezarlığından gelmiştim. Ben sadece ricada bulundum, ‘O ifade durumunu anlatırmısın’ dedim. Bu anın kamera kayıtları da var. Ben hiçbir zaman yargıya zarar getirecek durumların içerisinde bulunmadım. Kızımın adaletinin, hakkaniyetinin sağlanması için mücadele ettim ve edeceğim” dedi. Küçükal ise ifadesinde, Vatan’ın kendisine, “İstersen eşinle sen benim evime gelebilirsin seni koruyabilirim sana para da verebilirim Haluk Levent arkamızda Koskoca Haluk Levent arkamızda meclis üyeleri de arkamıza arkamda kuvvetli paradan sıkıntı olmaz” dediğini iddia etti.
Öte yandan kritik tanığın bir yıl önceki ifadesi ile bir yıl sonraki ifadesindeki tutarsızlıklar şaşkınlık yarattı. Şu ana kadar yapılan tepsitlerde küçük kızın atladığı ileri sürülen nokta ile düştüğü yer arasında bir tutarsızlık olduğu iddiası dile getirilmişti. Tanık Küçükal da ilk ifadesinde küçük kızı gördüğü ana değinerek “Şaban Vatan’ın evine doğru yaklaşıyordum. O sırada yerde sırt üstü yatan bir kız çocuğu gördüm. Feryat edip bağırıyordu. Herhangi bir kan da görmedim” dedi.
Ancak aradan bir yıl geçtikten sonra dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Soruşturmada daha önce küçük kızın, binadan evinin önündeki verandayı da aşarak ön tarafa atlayıp intihar ettiği iddiası söz konusuydu. Daha sonra ise evin yan tarafına atladığı öne sürülmeye başlandı. Tek tanık olan Küçükal’ın da ifadesini bu yönde değiştirmesi soru işaretlerine yol açtı. Küçükal, ilk ifadesini kabul ettiğini belirterek bazı değişikliklere gitti. İşinden çıktıktan sonra içme suyu doldurmak üzere çeşmeye gittiğini belirten Küçükal, evine yürüdüğü sırada ‘güm’ sesi duyduğunu ve sesin kaynağına doğru yöneldiğini anlatarak şunları söyledi: “Korktuğum için bazı hususları söyleyemedim, vicdanım bu sebeple rahatsız oldu. Olay günü Vatan apartmanının alt tarafındaki noktada bir kız çocuğu olduğunu gördüm. Dirseklerinden güç alarak sırt üstü geri geri iş yerinin olduğu tarafa sürünüyordu. Dirseklerinden güç aldığını hissettim, belini çok kullanamıyor gibiydi, çok da farkında değilim. “
Olay günü bir ‘güm’ sesi de duyduğunu söyleyen Küçükal “Bu sesi daha önceki ifademde söylemedim. Bunu söylememe sebebim ise olay yerine beni çağırıp yürüdüğüm yolu soran polise ses duyduğumu söylemiştim. Ancak polis bana, ‘Kaza gördün mü, araba gördün mü’ diye sordu. Ben yok dedim. Polis bana, ‘Ses duydum dersen senin üzerine kalır’ deyince, korkup bu konu benimle ilişkilendirilir düşüncesiyle söylemedim “ dedi.
Baba ise kızının otopsisinde iddia edildiği gibi sürünmeye bağlı bir zedelenme olmadığına dikkat çekti. Vatan ayrıca, olayı uygulamalı şekilde göstermek isteyen Küçükal’ın vücudunda yaralanmalar olduğunu anlattı. Meclis Araştırma Komisyonu üyesi MHP’li Cemal Enginyurt da “Eğer dirseklerinden güç alıp sürünseydi yerde kan izi olurdu” dedi. Gazeteci Metin Cihan’ın ise Küçükal’a koruma polisi tahsis edildiğini duyurması soru işaretlerini artırdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Rabia üzerinden yargı, emniyet tüm kurumlar felç edilmek isteniyor” sözleri ise tartışma yarattı. .
DELİLSİZ DEĞİŞİKLİK
Rabia Naz’ı ilk olarak bulup ihbarı yapan Küçükal, ilk ifadesinde intihar derken yeni ifadesinde küçük kızın dirsekleriyle sürünerek bulunduğu yere geldiğini öne sürdü. Ancak ne Rabia’nın dirseklerinde zedelenme ne de asfaltta kan izine rastlandı.
'BABAYA GÖZDAĞI VERİLİYOR'
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, gözaltılara tepki göstererek “Rabia Naz’ın akıbetini araştıran babasına yapılan muamele içler acısıdır. Acılı babayı daha önce akıl hastanesine yatırmak isteyenler bugün gözaltına alarak adeta gözdağı vermektedirler” dedi.
TALHA OLAYI HEMEN AYDINLATILDI
Öte yandan Sivas’ta oturduğu binanın 2’nci katından düştüğü iddiasıyla hastaneye kaldırılan 1,5 yaşındaki Talha Gökçe, hayatını kaybetti. Polisin yaptığı araştırmada, Talha’nın, babasının kuzeni M.G.’nin kullandığı minibüsün altında kaldığı ortaya çıktı. Soruşturmada evin bahçesinde yapılan incelemede Talha’nın düştüğüne dair bir iz bulunamadı, ancak sokakta kan izlerine rastladı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmayla minik Talha’ya araç çarptığı tespit edildi. M.G. de gözaltına alındı.
