MHP lideri Bahçeli, daha önce birçok kez yaptığı çağrıyı yineleyerek, HDP'nin, "kapatma davasında kararı seçim sonrasına erteleme" talebini değerlendirecek olan AYM'ye "Bu neyin görüşmesi? AYM şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasında görüşecek midir? HDP vakit kaybetmeden kapatılmalıdır. Bu bölücülerin kapısına kilit vurmalıdır. AYM'nin davayı sulandırması doğru değildir" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin gündeminde; 14 Mayıs'ta yapılması konuşulmaya başlanan genel seçimler, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), HDP'nin "kapatma davasında nihai kararı seçim sonrasına erteleme" talebini görüşmesi ve İsveç'teki Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonu vardı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Tarihi gerçekler dikkatle tetkik edildiği takdirde Türk milletinin kutlu varlığını, hibe ve hediye olarak almadığı berrak bir şekilde görülecektir. Kimseye, hiçbir güce takıntımız ve tabiliğimiz bugüne kadar baki değildir. Milletine yabancılaşmış, tarihine sırt çevirmiş, kimliğinden uzaklaşmış bir zevatın bağımsızlığı hakkıyla savunması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne garip ne tuhaf bir tecellidir ki tarih tekrar etmektedir. Bu gerçek dikkatli ve uyanık hiçbir gözden kaçmış değildir. Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, ders ve ibret alınsa bile tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kapanmamış yaraları bulunanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir.
'CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NDEN KORKUYORLAR'
Tarihimizde mandacılar, teslimiyetçiler hep bozguna uğramıştır. O günden bugüne Türkiye'ye yönelik operasyonlarda yoğunluk görülmüştür. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabulü ve yürürlüğe girmesiyle yerli ve yabancı çıkar ortaklarının tarihten bildiğimiz korkuları artmıştır. Ama korkunun ecele faydası olmayacaktır. Bizim korkuyu korkutmuş bir duruşumuz vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin müthiş vasfından, Cumhur İttifakı'nın ahlaki ve siyasi vakarından irkilenlerin oyunları sahnelenmektedir. Türkiye ayağındaki prangaları kırmıştır. Türkiye yükselişe geçmiştir. Telaşları boşuna değil tabi, kızıl elma ruhu şahlanmış, küresel ve bölgesel konulara müdahil bir Türkiye hayali gerçeğe dönüşmüştür.
'MUHALEFET CİDDİ BİR GÜVENLİK SORUNU'
CHP emperyalizmin gedikli lejyonu, HDP grift tetikçisi, diğerleri de siyasi garnitürü olacak kadar alçalmışlar ve Türk milletinden ahlaken ayrılmışlardır. Zillet ittifakı sırtını zalimlere, akbabalara dayamıştır. Cumhur İttifakı ise milletledir. Cumhurbaşkanımızı sözüm ona devirmek ve sistemi tasviye etmek adına çırpınıyorlar. Artık her şey ortada. Kimin kimle beraber olduğu, yan yana yürüdüğü bellidir. Dünyada hiçbir muhalefet bizdeki gibi değildir, ülkesine cephe almamıştır. Bu muhalefet ciddi güvenlik sorununa dönüşmüştür. Cumhur İttifakı'ndan Avrupa rahatsızdır, terör örgütleri, Londra tefecileri, küresel çeteler rahatsızdır.
'AYM ŞEHİTLERİMİZİN DÖKÜLEN KANINI DA SEÇİMDEN SONRA MI GÖRÜŞECEK?'
AYM'nin HDP'nin kapatma davasını görüşecek olması tamamen adalete aykırıdır. Bu neyin görüşmesi? AYM şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasında görüşecek midir? HDP vakit kaybetmeden kapatılmalıdır. Bu bölücülerin kapısına kilit vurmalıdır. AYM'nin davayı sulandırması doğru değildir. Vazgeçilmelidir. Bunlarla mücadele, bizim millete ve şehitlere namus borcumuzdur.
'TÜRK EKMEĞİ YEYİP GAVUR KILICI SALLAYANLARI AFFETMEYİZ'
14 Mayıs'ta yapılması gündemde olan seçimlerde, muhalefet kazanırsa yapmak istedikleri; 15 Temmuz'un intikamı olarak terörist Demirtaş ve Sorosçu Kavala'ya af çıkarmak, yapılmış tüm kalkınmaları boşa çıkarmak, kurmak istedikleri terör devletini hayata geçirmek, ülkedeki huzuru kösteklemek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu sabote etmek ve gelenin vurduğu gidenin altını vurduğu bir Türkiye yaratmaktır. Türk ekmeği yeyip, gavurun kılıcını sallayanları Türk milleti affetmeyecektir.
'ERDOĞAN'A BEDEL ÖDETMEYE ÇALIŞAN KARŞISINDA 80 MİLYONU BULUR'
14 Mayıs seçimleri yaklaştıkça Cumhurbaşkanımız aleyhinde yayın yapan Economist gazetesini gördük. Eski ABD danışmanı John Bolton da, açıkça muhalefetin etkili bir kampanya yürütüp Cumhurbaşkanı'na karşı kazanmaları gerektiğinin mümkün olduğunu yazmıştır. Sayın Erdoğan'ın bedel ödemesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Cumhurbaşkanımıza bedel ödetmeye çalışan, 80 milyon Türk vatandaşını karşısında bulacaktır. Kendine güvenen gelsin!
'NATO'YLA DOĞMADIK NATO'SUZ DA ÖLMEYİZ'
İsveç hükümetine hatırlatayım Allah tektir, ordusu Türk'tür. Orada bir sapık piyon, yüce kitabımızı yakmıştır. Bu alçaklığa eylem diyen de suç ortağıdır. Bu İskandinav ülkeleri, ABD'nin kuklasıdır. Bu saldırganlığı kınamak yetersizdir. Biz bu operasyonların farkındayız. NATO üyeliğinin askıya alınması dahi gündeme gelebilir. NATO'nun, İsveç'in Türkiye aleyhtarı adımlarındaki tavrı kabul edilemez. Aslında hedef sadece Türkiye değil, Türk-İslam alemidir. Bundan sonra İsveç'in NATO üyeliği, suya yazılmış yazı kadar güncel olmaya müstahaktır. Bunlara asla taviz verilmeyecektir. Viking uzantıları ardına efendilerini alsa da bizim karşımızda durmayacaklardır. NATO'yla doğmadık NATO'suz da şükür ölmeyiz.
'İYİ PARTİ BAŞKANI SİLAHLARA DEĞİL SİYASETE VEDA EDECEK'
Seçim gelirken bunlar daha adaylarını bile çıkarmamıştır. Cumhur İttifakı ise şimdiye kadar edinilenlerin mimarıdır. Geçtiğimiz günlerde partisinin il kongresinde konuşan İYİ Parti Başkanı demiş ki; 'Ben buraya rızanızı almaya geldim. İYİ Parti'yi Türkler, Kürtler Zazalar kurdu. Mesele silahlara veda, kan dökmeye tövbe etmekse biz varız.' İstisnaları ayrı tutuyorum, ama sormak istiyorum. O partinin altındakiler bu lafları nasıl hazmedebilir? Kim silahı bırakacak? PKK mı? Türk askeri mi? Siz ne diyorsunuz? Terörle mücadele etmeyelim mi? Türk milletini kabile devletini dönüştürmekten söz ediliyor. Bu açıklama ile İYİ Parti Başkanı PKK ile müzakere mesajı vermiştir. Kılıçdaroğlu'nun Türk askerine hakaretinin ardından İYİ Parti Başkanı'nın bunu söylemesi tesadüf değildir. Bunların asıl hedefi ayan beyan ortaya çıkmıştır. Silahlara veda mesajını düşünüp tavır geliştirmesi gereken kişiler bir zamanlar yan yana olduğumuz kişilerdir. İYİ Parti Başkanı silahlara değil siyasete veda edeceği günlere ulaşacak ve bir daha kimseyi kandırmaya yeltenemeyecektir!"