Bilim insanları, tatlı su ekosistemlerinde yaşayan hayvanların yüzde 24’ünün neslinin tükenme riskiyle karşı karşıya olduğunu tespit etti. IUCN kırmızı listesinde yer alan 23 bin 500 tür üzerinde yapılan çalışma, su kirliliği, barajlar, tarım, avlanma ve iklim değişikliğinin etkilerini ortaya koydu. Tehlike altındaki türlerin çoğu Victoria Gölü, Titicaca Gölü ve Batı Ghats gibi bölgelerde bulunuyor.
Bilim insanlarının gerçekleştirdiği kapsamlı bir araştırma, tatlı su ekosistemlerinde yaşayan hayvanların yüzde 24'ünün neslinin tükenme riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Araştırma, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan ve nesli kritik tehlike altında olan yaklaşık 23 bin 500 tatlı su hayvanını inceledi.
Araştırmacılar, balık, yengeç ve yusufçuk gibi tatlı su canlılarının su kirliliği, baraj inşası, tarım faaliyetleri, iklim değişikliği ve avlanma gibi nedenlerden dolayı yoğun tehdit altında olduğunu tespit etti. İncelemede, tehlike altındaki türlerin çoğunun Orta Afrika’daki Victoria Gölü, Bolivya ve Peru sınırındaki Titicaca Gölü ile Sri Lanka ve Hindistan’ın Batı Ghats çevresindeki tatlı su ekosistemlerinde yoğunlaştığı belirlendi.
Araştırmanın yazarlarından, İngiltere’deki IUCN'de zoolog olarak görev yapan Catherine Sayer, tatlı su ekosistemlerinin "gezegen yüzeyinin yüzde 1’inden daha azını kapladığını, ancak hayvan türlerinin yüzde 10’unu barındırdığını" vurguladı. Sayer, tatlı su hayvanlarının karşı karşıya olduğu tehditlerin çoğunlukla birden fazla faktörün birleşiminden kaynaklandığını belirterek, “Çoğu türün nesli tükenme riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olan tek bir tehdit yok, birlikte hareket eden birçok tehdit var.” dedi.
'TATLI SU EKOSİSTEMLERİ TEHLİKELER KARŞISINDA ÇOK HASSAS'
Araştırmanın diğer yazarlarından, Brezilya’daki Ceara Federal Üniversitesi'nde biyolog olan Patricia Charvet ise, tatlı su ekosistemlerinin çevresel tehlikeler karşısında çok hassas olduğunu dile getirdi. Charvet, "Nehir ve sulak alanlar etraflarındaki her şeyi yoğunlaştırır. Eğer asit ya da petrol sızıntısı gibi bir durum yaşanırsa, tüm bir tür tehdit altında kalabilir. Bu hayvanların gidebileceği başka bir yer yok." ifadelerini kullandı.
Duke Üniversitesi ekolojisti Stuart Pimm ise çalışmayı "uzun zamandır beklenen, son derece önemli bir makale" olarak nitelendirerek, bu tür bir araştırmanın tatlı su ekosistemleri üzerindeki baskının boyutunu net şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
Bulguları "Nature" dergisinde yayımlanan araştırma, "bilim insanlarının tatlı su türlerine yönelik küresel riski analiz ettikleri ilk çalışma" olma özelliğini taşıyor.
