Gezi Davası’nda verilen mahkûmiyet kararlarına ilişkin açıklama yapan Ankara Barosu, “Temel hak ve özgürlüklerini kullanan vatandaşlarımızın sanık sandalyesine oturtularak mahkûm edilmesi, toplumun vicdanında kabul görmemiş ve vatandaşlarımızın hukuka olan inancı bir kez daha ağır bir yara almıştır. Yargılamanın her aşaması ve sonunda verilen karar, hukuk tarihimize sürülmüş kara lekedir” dedi.
Ankara Barosu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Gezi Davası’nda Osman Kavala ve 16 sanığa verdiği hapis cezalarına ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.
Gezi'yi vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşünü etkin bir biçimde kullandığı bir eylem olarak değerlendiren Baro, yargılamanın her aşamasını ve mahkeme kararını 'hukuk tarihimize sürülmüş kara leke' olarak değerlendirdi.
Barodan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gezi eylemleri, ülkemizde ifade hürriyetinin en yalın ve doğrudan kullanıldığı dönem olarak tarihimizdeki yerini aldı. Bu eylemlere ilişkin yapılan yargılama ve neticesinde dün verilen karar, toplumun vicdanında kabul görmeyen, hukukla ve adaletle bağdaşmayan bir karardır. Maalesef hukuk devleti olma vasfını günbegün kaybetmekteyiz. Siyasi mülahazalar yargı eliyle hüküm haline getirilmekte; yargı, günlük siyasi politikaya alet edilmektedir. Bu durum kabul edilebilir değildir.
Anayasal hakkın kullanımından ibaret olan eylemin anayasal bir suç olarak vasıflandırılması suretiyle anayasal hakkını kullanan bireylerin sanık sandalyesine oturtulması ve toplumun adalet duygusuna meydan okurcasına mahkûm edilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı ve yargının bağımsız olduğu bir hukuk devletinde mümkün değildir.
“BU LEKEYİ SÜRENLERİN TARİHİN KARANLIK SAYFALARINDAKİ YERİ BAKİ KALACAKTIR”
Gezi, vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşünü etkin bir biçimde kullandığı bir eylem olup, temel hak ve özgürlüklerini kullanan vatandaşlarımızın sanık sandalyesine oturtularak mahkûm edilmesi, toplumun vicdanında kabul görmemiş ve vatandaşlarımızın hukuka olan inancı bir kez daha ağır bir yara almıştır. Yargılamanın her aşaması ve sonunda verilen karar, hukuk tarihimize sürülmüş kara lekedir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, bu lekeyi elbette silecektir; ancak bu lekeyi sürenlerin toplum vicdanındaki mahkumiyeti ve tarihin karanlık sayfalarındaki yeri baki kalacaktır.
Cumhuriyet’imizin ihtiyacı olan fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller, ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve cezalandırılma tehdidi altında olmadığı demokratik bir hukuk devletinde yetişecek ve varlığını sürdürecektir.
Ankara Barosu olarak, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin dün olduğu gibi bugün ve yarın da tam karşısında olacağımızı tüm kamuoyuna bildiririz.”