İYİ Parti Lideri Akşener, Antalya'nın Kepez ilçesinde vatandaşlara seslendi. Ankara'da sokak ortasında katledilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ilgili "O katilleri bulmak benim boynumun borcudur. Ahd olsun, şart olsun, yemin olsun ki" diyen Akşener, "Ateş’in katilini bulamayanlar, Sinan Ateş’i öldürtenin kim olduğunu bulamayanlar; o cinayeti, o katledilmeyi örtenler; bizatihi ben soracağım ben". dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Antalya’nın Kepez ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Burada konuşma yapan Akşener, Ankara'da sokak ortasında katledilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ilgili konuştu. Akşener, "Ateş’in katilini bulamayanlar, Sinan Ateş’i öldürtenin kim olduğunu bulamayanlar; o cinayeti, o katledilmeyi örtenler; bizatihi ben soracağım ben". dedi.
Akşener, "Sinan Ateş kardeşimin kızları Bengisu ve Banu Çiçek’in, Ayşe Ateş’in kalbini serinletmek, gözyaşlarını silmek için, o katilleri bulmak benim boynumun borcudur. Ahd olsun, şart olsun, yemin olsun ki… Nereye kaçmışlarsa oradan bulup çıkarmak benim görevim olacak." ifadelerini kullandı.
14 Mayıs seçimleriyle ilgili konuşan Akşener, “Tam 21 yıldır onu onunla, bunu bununla kavga ettiren, doğduğu yerden dolayı hakaret yiyen, kıyafeti üzerinden hakaret edilen bir siyasi tavrın, siyasi dilin; 14 Mayıs akşamında attaya gideceği ve Recep Bey ve arkadaşlarının Cumhurbaşkanlığı makamından saygıyla uğurlandığı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da alkışlarla o makama oturtulduğu bir gün yaşayacağız” diye konuştu.
Akşener'in açıklamaları şu şekilde:
“Rahmetli annem derdi ki, ‘kızım sakın övünme sen övünme el övsün.’ Dolayısıyla biz çok uzun zamandır kendi kendini övdüren bir dille, övmediği zaman söven bir dille, kadını erkeğin karşısına diken, genci yaşlının karşısına diken, yaşlıyı torunlarının karşısına diken, oculuk buculuk üzerinden bizi birbirimize düşüren ve seçmenin, yok biz yuhalamayız onlar yuhalıyor. Biz dinleriz gereğini yaparız. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi…
“14 MAYIS AKŞAMINDA RECEP BEY VE ARKADAŞLARININ CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINDAN SAYGIYLA UĞURLANDIĞI..."
Tam 21 yıldır onu onunla kavga ettiren, bunu bununla kavga ettiren, doğduğu yerden dolayı hakaret yiyen, o dil üzerinden hakaret edilen, kıyafeti üzerinden hakaret edilen, davranışı üzerinden hakaret edilen ve hiçbirimizin hiçbir yerde olmaması için tavır konulan bir siyasi tavrın, bir siyasi dilin 14 Mayıs’ta inşallah 14 Mayıs akşamında attaya gideceği ve Recep Bey ve arkadaşlarının Cumhurbaşkanlığı makamından saygıyla uğurlandığı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da alkışlarla o makama oturtulduğu bir gün yaşayacağız.
19 Mart’ta Sayın Kılıçdaroğlu ile beraber biz Antalya’daydık. Muhittin Başkan için oy istemiştik. Bugün 19 Nisan’da yine beraberiz. Bugün hem İYİ Parti’ye hem de Sayın Kılıçdaroğlu’na oy istemek için karşınızdayım.
“BANA OLMADIK HAKARETLERİN, OLMADIK İFTİRALARIN, OLMADIK TEHDİTLERİN YAPILDIĞI BİR 5 YIL GEÇİRDİK”
Şimdi öncelikle bir şey söyleyeyim. İYİ Parti kurulmasaydı, bugün bu kürsüden konuşan arkadaşlarımız, konuşan kardeşlerimiz değerli ağabeyim Sayın Mansur Yavaş ve diğer Büyükşehir Belediye Başkanları; acaba konuşuyor olabilecekler miydi? İYİ Parti kuruldu, bir şey değişti, her şey değişti. Onun için İYİ Parti’ye ve İYİ Parti’nin Genel Başkanı bana olmadık hakaretlerin, olmadık iftiraların, olmadık tehditlerin yapıldığı bir 5 yıl geçirdik. Korktuk mu? Hayır. Çaldık mı? Hayır. Ne yaptık? Birleşe birleşe kazandık. Ne yaptık? Önce 2018’de beraberce CHP ile birlikte Saadet Partisi, Demokrat Parti ile beraber önce Millet İttifakı’nı kurduk. Karşımızda Cumhur İttifakı vardı. Yine olmadık hakaretler, olmadık iftiralar atıldı. Ya arkadaş; FETÖ’cü oldum, PKK’lı oldum. Aynı anda hem FETÖ’cü hem ateist bir de kafir ilan ettiler. Ben ki hacıyım, ben ki 7 yaşından beri 5 vakit namaz kılarım… Beni kafir ilan ettiler. Aynı anda FETÖ’cü, kafir, PKK’lı ama Diyarbakır’a gittiğim zaman, Urfa’ya, Van’a gittiğim zaman da faili meçhulcü ilan ettiler.
Ulan manyaklar, hem ateist hem kafir hem FETÖ’cü, hem faili meçhulcü hem de PKK’lı olunur mu? Siz işte kafayı böyle yediniz. Dolayısıyla kişi kendinden bilirmiş, kendinden… Sen eğer İstanbul seçimini iptal ettirir, 31 Mart’ta iptal ettirir, 13 bin 500 oy farkını kabul etmez, ‘mutlaka bir şeyler olmuştur, olmasa bile olmuştur’ dersen, iptal ettirirsen; ondan sonra ne olur biliyor musunuz? Bu aziz millet, sürdürmez. Milli iradeye el sürdürmez, iradesine el sürdürmez. El sürdürmediği için de döner öyle bir Osmanlı tokadı atar ki feleğini şaşırırsın. Dolayısıyla 13 bin 500 fark yerine güzel İstanbullu, orada ikamet etmekten, oranın zamanında milletvekili olmaktan, oranın siyasetçisi olmaktan gurur duyduğum İstanbul, 805 bin fark attı.
“SİNAN ATEŞ’İ ÖLDÜRTENİN KİM OLDUĞUNU BULAMAYANLAR O CİNAYETİ, O KATLEDİLMEYİ ÖRTENLER BİZATİHİ BEN SORACAĞIM BEN”
Neler yapıldı? Kandil’in teröristini TRT’ye çıkardılar. Bebek katilinin mektubunu okuttular. Sinan Ateş’in katilini bulamayanlar, Sinan Ateş’i öldürtenin kim olduğunu bulamayanlar; o cinayeti, o katledilmeyi örtenler; bizatihi ben soracağım ben…
Şimdi bakın, bedava Başbakanlık yok. Evet ben Başbakan olmaya talibim ama onunla bununla abidik gubidik işler yaparak değil, pazarlık yaparak değil, sizin helal oylarınızla birinci parti çıkacağız ve ben Başbakan olacağım. Çok çalışacaksınız. Ondan sonra da o oyları aldıktan sonra da Sinan Ateş kardeşimin kızları Bengisu ve Banu Çiçek’in, Ayşe Ateş’in kalbini serinletmek, gözyaşlarını silmek için, o katilleri bulmak benim boynumun borcudur. Ahd olsun, şart olsun, yemin olsun ki… Nereye kaçmışlarsa oradan bulup çıkarmak benim görevim olacak.
Dolayısıyla bugün Sinan’ın katillerini bulmayanlar, onun üstünü örtenler; bebek katilinin mektubunu okuttular. Diğerleri de çıktı dedi ki, ‘bu mektup dikkate alınmalıdır.’ Şimdi bizi çeşitli şekillerde suçluyorlar. Hadi oradan be… Hepimizin yüzünü yere eğdiniz. Benim arkadaşlarım var aranızda, eğilmedi mi? Yüzünüz, gözünüz yere eğilmedi mi? Ben kaldıracağım, biz kaldıracağız. Gökyüzüne bakacağız, İYİ Parti kaldıracak. Gökyüzüne bakacağız inşallah…Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız.
“İLK 1 AY İÇİNDE SEÇİMİ KAZANACAĞIZ 100 BİN ÖĞRETMEN TAYİN EDECEĞİZ”
Bu arkadaşlar, o kadar bedavacılığa alıştılar ki, o kadar yandaş kayırmaya alıştılar ki, ekonomiyi o kadar berbat ettiler ki, bu seçime giderken oculuk buculuk üzerinden devam ettirmeye çalışıyorlar, ama millet yemiyor. 100 bin öğretmen tayin edeceğiz ilk 1 ay içinde, seçimi kazanacağız, 100 bin öğretmen tayin edeceğiz. Hemen Antalya’da Antalyalılar turistlerin her türlü hizmetinde, turistlere her türlü yardımı yapıp onlara Antalya’da hizmet ediyor. Onların kaldıkları yerlerle ilgili bir vergi var. Onlar birilerinin cebine gidiyor sizden çıkıyor. Dolayısıyla o vergiyi kaldıracağız. O vergiyi sizin, işletmelerin Antalyalıların almasını sağlayacağız.
“2020’DE KPSS MAĞDURLARININ MAĞDURİYETİNİ GİDERECEĞİZ”
2020’de çalınan sorular sebebiyle KPSS’de haklarını kaybetmiş, onların hakkına kulak tıkamış, gözünü kapatmışların yerine biz 2020 KPSS mağdurlarının mağduriyetini gidereceğiz.
Esnafın yanında olacağız. Şimdi kiralar uçmuş gitmiş Antalya’da, bir tane polis memurunun, bir öğretmenin, Antalya’da gelip de herhangi bir ilçesinde kiralık bir ev bulması mümkün değil. Belediye Başkanlarımıza merkezi bütçeden para vereceğiz ve onlar size özellikle bu tür gençlere, bu tür devlet memurlarına, elbette ki ev üretecekler ve ona göre, maaşlarına göre kira ödeyecekler.
“MÜLAKATI ORTADAN KALDIRACAĞIZ, HAKSIZLIĞA UĞRAMIŞ GENÇLERİMİZE İSTİHDAM YARATACAĞIZ”
Bir başka şey daha var. Emeklilerle ilgili… 5 bin 500 liralık emekli maaşını 7 bin 500 lira yaptılar. Ama 6 bin 500 lira alana 7 bin 500 oldu. Dolayısıyla o aradaki farkı gidereceğiz.
Yargının bağımsız olduğu; hakimin korkusuz, hakimin objektif, hakimin tarafsız olduğu bir yargı sistemini yeniden inşa edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü yeniden inşa edeceğiz ve kayırmayı ortadan kaldıracağız. 82 puan alıp atanamamış gençler gördüm. Ama AK Parti’de ayısı dayısı olan ve 52 puanla atanmış, 64 puanla atanmış gençler de gördüm. Dolayısıyla bu işi bitireceğiz ve mülakatı ortadan kaldıracağız. Dolaysıyla haksızlığa uğramış gençlerimize istihdam yaratacağız.
“ATATÜRK’ÜN KURDUĞU CUMHURİYET’İN YENİDEN DEĞERLERİNE UYGUN ÜLKEYİ BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Tam 3 yıl boyunca dolaştım ve sizleri dinledim. Partimi övmedim, propaganda yapmadım, başka bir partiyi de yermedim. Ama şimdi seçime gidiyoruz. Sizlerin oylarını istiyorum.
Suriyeliler gidecek. Dolayısıyla Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in yeniden değerlerine sahip olan bu gençlerin taleplerine uygun bir ülkeyi beraber inşa edeceğiz. Oylarınıza talibiz. Saygılar sunuyorum, hayırlı bayramlar, hayırlı iftarlar diliyorum.”