Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden biri olan Adıyaman'da enkaz altında kalan 13 yaşındaki Esma Demir'in kendisini kurtarmak isteyen AFAD görevlisi ile arasında geçen diyalog duygulandırdı. Esma'nın, "Beni kurtarmak için ayağım engel oluyorsa kesebilirsin" sözleri ağlattı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilin etkilendiği 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Adıyaman'da enkaz altında kalan 13 yaşındaki Esma Demir'in sözleri duygulandırdı. Demir, kendisini kurtarmak isteyen AFAD görevlisine "Beni kurtarmak için ayağım engel oluyorsa kesebilirsin" dediği öğrenildi. AFAD görevlisi ise "Seni buradan sağ salim çıkaracağız" diyerek 8-9 saat süren çabaların sonucu Esma'yı ayağı kesilmeden 56 saat sonra enkazdan çıkarttı.
"AYAĞIMI KESİN"
Depremden saatler sonra çalışma başlatan AFAD arama kurtarma gönüllülerinin ulaştığı Esma Demir'in ayağının iki çekyat arasında sıkıştığı ve üzerinde kolon olduğu görüldü. Esma'nın çalışma yapan ekiplere, "Beni kurtarmak için ayağım engel oluyorsa kesebilirsin" sözleri, yürek burktu. Arama kurtarma görevlisinin, "Seni buradan sağ salim çıkaracağız. Hiç endişe etme" diyerek moral verdiği Esma'ya sadece güçlü olmasını ve kendilerine güvenmesini istedi. Ekiplerin 8-9 saat süren çabaları sonucu Esma, ayağı kesilmeden 56 saat sonra enkazdan çıkarıldı.
"UNUTACAĞIM BİR ŞEY DEĞİL"
Esma'nın dayısı Ahmet Demir, AFAD gönüllerinin yeğenini kurtarmak için verdiği mücadeleyi ömür boyu unutulmayacağını söyledi. Birçok kez enkaza girmek istemesine rağmen gönüllülerin riskli olduğunu belirterek engellediklerini ancak kendilerinin artçı depremlere rağmen canlarını ortaya koyarak yeğeni çıkartmaya çalıştıklarını belirten Ahmet Demir, şunları söyledi:
"Deprem olduğunda bizim ev de çok sarsıldı ama yıkılmadı ve biz sağ salim çıktık. Benim hemen arka sokağımda 2 tane ablam, çocukları ve annem oturuyordu. Ben depremin hemen ardından çocuklarımı arabaya koyunca oraya koştum. Koşunca aman Allah'ım düz olmuş her iki binada diğer gün abiler geldi. Orada ses gelince benim oradan 3 tane yeğenimi çıkarttılar, bir de babalarını çıkarttılar. Ablamla diğer iki kız kardeşim annem onları kurtaramadık. Ama ağabey yeğenlerimi çıkarttı. Ömür boyu unutmayacağım o soğukta o enkazın altında çok büyük bir mücadele verdiler. Ben hep girerken, beni geri itiyorlardı. 'Çok tehlikeli' diyorlar. Bir yandan sarsıntı devam ediyordu. Bir dışarı kaçıyorlardı duruyordu, tekrardan giriyorlardı. Unutacağım bir şey değil. Binaya ilk girdiğimiz zaman birinci kattan ikinci kata tünel açarak çıktık. Orada beni duygulandıran en büyük şey ağabeyimizin Esma adındaki kızımızın ayağı iki çekyat arasına sıkışmış üzerinde kolu var. Kolunu kurtardık ama orada ilginç bir şey söyledi. 3-4 saati geçti. 'Amca beni kurtaracaksan ayağımı kesin beni kurtarın' dedi. Zaten orada hayatın bittiği durduğu bir andı. Allah7ıma çok şükür yeğenimi sağ salim enkazdan çıkardılar. O günden sonra biz bir daha uyuyamadık. Uykularımız kaçtı ve biz orada ağlamayı öğrendik."
28 kişilik ekiple Adıyaman'a gelerek çok kişiyi enkazdan sağ çıkartan AFAD gönüllüsü Şavşat Off- Road Dağcılık ve Fotoğrafçılık Kulübü üyelerinden Süleyman Akyüz, 13 kişi ile yola çıktıklarını ve hiç uyumadan ellerinden geleni yaptıklarına inandıklarını söyledi.
"500 TANE BİNA VARSA SADECE 5 TANESİNDE ÇALIŞMA VARDI"
Ekipte yer alan AFAD gönüllüsü Oktay Yılmaz, gece 02.00 gibi geldiklerinden Adıyaman'da felaket yıkım ile karşılaştıklarını kaydetti. Yılmaz, beklentilerinin çok üzerinde bir yıkım gördüklerini ve 18 kişiyi enkazlardan sağ çıkardıklarını belirtti. Oktay, "Adıyaman'a girdiğimiz andan itibaren bütün dengelerimiz bozuldu. Beklentilerimiz bu değildi. Hakikaten Adıyaman'da felaket yıkım vardı. Devletimiz var olsun Allah başımdan eksik etmesin. Fakat ilk anda afet çok büyük olduğundan dolayı müdahale edecek ekiplerin hepsi büyük bir ihtimalle enkazda o kargaşada cenazeleri vardır, belki de o yüzden ilk anda çok zorluk yaşadık. 500 tane bina varsa sadece 5 tanesinde çalışma vardı sadece bizde direk AFAD'a giderek oranın yönlendirmesiyle hareket edelim dedik. Fakat insanlar önümüze geçiyor.
'Bizim binamızdan ses geliyor ne olursunuz bize müdahale edin' diye. Yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. AFAD'a gittik bizi Zümrüt Apartmanı'na yönlendirdiler bizde bu işin eğitimini almış insanlar değiliz. Gönüllü olarak bu işe girdik. Ama bir anda kendimize hayret ettik o kadar organize bir şekilde ne gerekiyorsa kesici aletlerimiz ile yaptık. Allah'a şükür 18 kişi birinci gün 10 kişi, ikinci gün 5 kişi aradan geçen üçüncü gün 3 kişi artık profesyonel kurtarma ekipleri tarafından girilince biz artık biraz istirahat edelim dedik. Kurtardığımız ailelerden de burada sadece bir aile kalmıştı. Bu sabah 3 çocuğuyla eşini kurtarmıştık Allah'a şükür bizim bugünü yaşamamız o günden daha güzel oldu. Daha duygulu anlar yaşadık. Bugün itibariyle ayrılacağız." dedi.