CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve partililer ''6 yaşındaki çocuğa istismar' skandalında ''Adalet Bakanlığı'nın hiçbir işlem yapmamasını'' gerekçe göstererek bakanlığa protesto yürüyüşü yaptı. Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı'nın önünde yaptığı konuşmada, "Günlerdir bekliyorum acaba ses verecek mi diye. İki yıldır biz bu meseleyi biliyoruz.' Ne demek yahu? İki yıldır kimin arkasına saklandınız? Fotoğraf çektirdikleriniz mi size 'aman bu olayı kapatın' diyor." dedi.
Türkiye'yi sarsan İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında evlendirdiği kızının cinsel istismar olayına ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri Adalet Bakanlığı'na protesto yürüyüşü düzenledi.
#6 yaşında Kılıçdaroğlu öncülüğünde adalet için Adalet Bakanlığı’na yürüyoruz https://t.co/eZYRBtC6a8
— Ali ŞEKER (@draliseker) December 12, 2022
Adalet Bakanlığı önünde konuşma yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Çok öfkeliyim. Böyle bir haksızlığı, adaletsizliği kimsenin duymasını ve yaşamasını istemem. 6 yaşındaki bir çocuğa sistematik tecavüz edildi. Günlerdir bekliyorum. Acaba ses verecek mi diye. Konu parlamentoda dile getirildiğinde Aile Bakanı '2 yıldır bu meseleyi biliyoruz' diyor. 2 yıldır biliyorsunuz da ne yaptınız? Sistematik bir tecavüz var ve siz bunu 2 yıldır biliyorsunuz, gıkınız çıkmıyor. Bereket versin ki gazeteciler var bu ülkede. Onların sayesinde duyduk bunu.
Adalet Bakanlığı'nın önündeyiz. Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor. Aile Bakanlığı'nın kimse ne yaptığını bilmiyor. Polislerimiz bu olayları bilmiyor mu? Kim onların önüne engel olarak çıkıyor, kim görevlerini yapmasına engel oluyor? Savcılar hangi gerekçeyle bu dosyaları kapatıyorlar?
'KİMLER ISRARLA SUSKUNLUĞUNU KORUYOR?'
6 yaşındaki evladımızın uğradığı haksızlık karşısında kimler ısrarla suskunluğunu koruyor? Buraya bu evladımızın sesi olmak için geldim. Adalet istiyor bu kız, bizim evladımız, bizim kızımız. Buradan bu evladımıza seslenmek isterim. 84 milyon insan senin yüreğinle aynı acıyı paylaşıyor. Bu ülkenin sağcısı solcusu, inançlısı inançsızı, güneylisi kuzeylisi kim olursa bu haksızlık karşısında tahammül edemiyor ve öfkeleniyor.
'DİLSİZ ŞEYTANLARIN OLDUĞU BİR ÜLKE İSTEMİYORUZ'
Bizler, hep birlikte bu haksızlığa karşı mücadele etmek zorundayız. Emin olun, bu haksızlığa dayanamıyorum. Biz devletin görev yapmasını istiyoruz, devletin nefes almasını istiyoruz. Adalet istiyoruz. Biz adaletsizlik karşısında susanların dilsiz şeytanlar olduğu bir ülke olmak istemiyoruz.
Polisin, savcının elini kolunun bağlanmasını istemiyoruz. Ülkenin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük acılar yaşarken siyasal iktidarın görevini yapmaması, devlet aygıtını çalıştırmaması tahammül edebilecek bir durum değildir.
'İKİ YILDIR KİMİN ARKASINA SAKLANDINIZ'
Ne demek yahu? 'İki yıldır biz bu meseleyi biliyoruz.' ne demek? İki yıldır kimin arkasına saklandınız? İki yıldır kimlerle fotoğraf çektirdiniz? Fotoğraf çektirdikleriniz mi size 'aman bu olayı kapatın' diyor. Adalet Bakanlığı'nın önüne gelme nedenim budur zaten. Kızımız, evlatlarımız için adalet istiyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NUN PROTESTO YÜRÜYÜŞLERİ
Geçtiğimiz Mayıs ayında SADAT'a yürüyüş düzenleyen ve binaya alınmayan Kılıçdaroğlu, kapıda SADAT için “rejimin ‘paramiliter gücü’, ‘terörist yetiştiren kuruluş’ diyerek” sert bir konuşma yaparak "Seçim süreci ve güvenliğin konusunda endişelerinden" söz etmişti.
Et ve Süt Kurumu'ndan randevu alamayan CHP Genel Başkanı buraya da yaptığı protesto yürüyüşünde "Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Tarım Bakanı'nın Türkiye gerçeklerinden haberi yok" açıklamasını yapmıştı.
Geçtiğimiz yılın aralık ayında kendisine randevu vermeyen TÜİK'e baskın ziyaret yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, binaya alınmamış ve kapı önünde yaptığı "Devletin bilgileri, devletin sahip olduğu bilgilerin nasıl toplandığına ilişkin açıklamalara ana muhalefet partisi liderine açıklanmak istenmiyor. Kapılar kapanıyor. Türkiye'nin geldiği nokta açısından önemlidir" açıklamasıyla gündem yaratmıştı.
KPSS’den yüksek puan almalarına rağmen mülakatlarda aldıkları düşük puan nedeniyle atanamayan öğretmenlere de destek veren Kılıçdaroğlu MEB'e düzenlediği yürüyüşte, "Bir haksızlık, bir hukuksuzluk varsa bir kişinin hakkı gasp ediliyorsa ve bu sarayın talimatı ile yapılıyorsa buna karşı çıkmak benim en insani görevimdir. Nerede kul hakkı yeniyorsa, haksızlık oluyorsa buna karşı çıkmak benim boynumun borcudur" diye konuşmuştu.
Merkez Bankası'na düzenlediği yürüyüşte Kılıçdaroğlu Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.
Kılıçdaroğlu ilk büyük yürüyüşünü ise 'Adalet Yürüyüşü' çerçevesinde 2017 yılında yapmıştı. 22 kilometrelik yürüyüşünde 'hak, hukuk, adalet' sloganlarıyla 10 maddelik acil çağrı metnini açıklayan Kılıçdaroğlu, 25 gün süren protesto yürüyüşünde adalet arayışının süreceğini ilan ederek “Mahkemeler bağımsız değilse, TBMM’nin yetkileri gasp edilmişse, basın susturulmuşsa adalet arayışımızın tek yeri sokaktır” ifadelerini kaydetmişti.
