Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken "imam nikahıyla" evlendirip cinsel istismara maruz kalmasına izin vermesi hakkında milletvekillerinin yönelttiği eleştirilere, "Biz Bakanlık olarak mağduru korumak ile yükümlüyüz. Dava açılmamış, soruşturma ile ilgili hiçbir süreç bilmiyoruz. Dolayısıyla bizden kendi başımıza birtakım tasarruflar bekleniyor. Bu ne hukuki ne usule uygun" dedi.
Dün TBMM Genel Kurulu’nda, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşüldü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken "imam nikahıyla" evlendirip yıllarca cinsel istismara maruz kalmasına sebep olmasına ilişkin milletvekillerinin yönelttiği sorulara yanıt verdi.
'NİYE ÜÇ GÜN BEKLEDİĞİMİZİ AÇIKLADIM AMA GÜRÜLTÜDE DUYMADINIZ'
Bakan Yanık, süreci takip ettiklerini söyleyerek şöyle konuştu:
“Sayın Meral Danış Danış Beştaş, sayın Gamze Taşcıer, sayın Sera Kadıgil, bakanlığımız ile alakalı değerlendirmeler yaptılar. Engin Bey, konuşması içerisinde 'Üç gün sonra açıklama yapıldı, bu tepki çekti' dedi. O yüzden gerilim çıktı dedi ama ben konuşmamın içerisinde bilgi verdim. Biz, bize dava ihbar edildiği gün 2 Aralık günü davaya müdahil olmuştuk. Olmuştuk, olduğumuzu da ifade ettik. Niye üç gün beklediğimizi de açıkladım ama o gürültü içerisinde siz duyamadınız. Şunu bekledik, biz kamuoyuna açık kaynaklara mağdur ile ilgili ne kadar bilginin yansıdığını görmek istedik. Elimizdeki bilgileri paylaşmak onu riske edebilirdi. İkincisi, bundan sonraki süreçte mağdur ile alakalı ceza davasına zaten müdahil olduk, takip edeceğiz. Daha önceki cumhuriyet savcısı ile takipsizlik konusu yapan savcı ile alakalı HSK soruşturma başlattı. Bunu takip edeceğiz. Bununla alakalı Sağlık Bakanlığımız soruşturma başlattı. Takip edeceğiz.”
'MESELE İNSANİ'
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'in eleştirilerine karşı Yanık, "Sayın Kadıgil dedi ki ‘Siz 2020’de bildiğinizi söylüyorsunuz, süreci takip etmemişsiniz, tarikatın hala daha devamı’ vesaire. Sayın Kadıgil de ben de hukukçuyum. Ceza soruşturmasının devam etmesi başka bir şeydir, bir mağdurun risk altında olduğu bilgisi ile bize gelmesi başka bir şeydir. Soruşturmaya dahil olmuşuz takip ediyoruz. Bu işin soruşturma evresi başka bir şeydir, kolluk evresi başka bir şeydir. Biz Bakanlık olarak mağduru korumak ile yükümlüyüz. Dava açılmamış, soruşturma ile ilgili hiçbir süreç bilmiyoruz. Dolayısıyla bizden kendi başımıza birtakım tasarruflar bekleniyor. Bu ne hukuki ne usule uygun. Bu arkadaşlarımız bunu gayet iyi biliyorlar. Fakat şu an böyle konuşmak onlar için daha getirisi olan bir tutum. İnsani olduğu meselesi. Söylediğim şey çok açık" dedi.
'İSTİSMARIN, ŞİDDETİN MAHALLESİ, SOSYAL GRUBU YOK'
Yanık, "Dün bir kez daha açıkladım, şunu söyledim. Maalesef istismarın, şiddetin mahallesi yok. Şiddetin ve istismarın sosyal grubu yok. Her yerde her zeminde karşımıza çıkabilir. O zaman bu bize bu mücadelenin çok komplike ve hepimizin mücadelesi olduğunu gösteriyor dedim. Dolayısıyla siyaset konuşmasın değil. Hepimiz konuşacağız, bu yüzden burada varız. Ama siyasetin bir malzemesi haline getirirsek bu işi çözüme ulaştıramayız" dedi.
