Marmara’yı vuran Gölcük depreminin üzerinden çeyrek asır geçti. 17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7,4 büyüklüğünde deprem, Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’de büyük yıkıma neden oldu. 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. Ancak o günden bugüne Türkiye hâlâ depreme hazır değil. Ülkede hâlâ riskli yapı stoku sayısı tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar ise İstanbul için zamanın daraldığını hatırlatıyor.
Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve büyük bir felakete yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden çeyrek asır geçti. Saat 03.02’de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi, Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’de büyük bir yıkıma neden oldu. TBMM Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı depremden 16 milyona yakın kişi değişik düzeylerde etkilendi, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi.
Facianın ardından 25 yıl geçmesine ve deprem uzmanlarının her geçen gün artan uyarılarına rağmen Türkiye hâlâ depreme tam olarak hazır değil. Gölcük Depremi’nin vurduğu Kocaeli’nde yaralar sarılmaya çalışılsa da kentsel dönüşüm süreci henüz tamamlanmış değil. Gölcük İlçe Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Gölcük’teki yapı stokunun çok önemli bir kısmı yenilendi. Sadece beldelerde bulunan merkezdeki binalar yenilenmedi” derken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edilen projede, riskli 494 binanın yıkılmasının ardından başlayan kentsel dönüşüm projesi sürüyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü işbirliğinde hazırlanan ‘Kocaeli İli Afet Zararlarının Azaltılmasında Akıllı Kent Uygulaması Projesi’ kapsamında ‘acil müdahale’ ve ‘erken uyarı’ sistemi kurulması için çalışmalar devam ediyor.Uzmanların büyük bir deprem beklediklerini her fırsatta dile getirdikleri İstanbul’da ise 17 Ağustos’ta 454 kişi yaşamını yitirirken, bin 880 kişi yaralandı. 41 bine yakın konut ve iş yerinde hasar oluştu, 18 bin 162 konut orta ve ağır şiddetteki hasar yüzünden oturulamaz hale geldi. Marmara Depremi’nden 25 yıl sonra açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise “Bugün, İstanbul’un 39 ilçesinde risk analizlerimizi tamamladık. Ve gördük ki bu şehirdeki toplam ev sayısının 5’te 1’i, yaklaşık 1,5 milyon ev sağlıksız durumda. Olası bir depremde 600 bin konutun yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük, yine 2,5 milyon insanımızın bu riski taşıdığını belirledik” ifadelerini kullandı.
10 MİLYON YAPININ 6-7 MİLYONU RİSKLİ
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Sinem Kolgu da 17 Ağustos’un yıldönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Depremin afete dönüşmesi önlenebilir’ konulu toplantıda, depreme hazırlık çalışmalarının başında yapı stokunun iyileştirilmesinin geldiğini belirterek, Türkiye’deki yapı stok sayısı ve bu stokun risk oranının tam anlamıyla bilinmediğine dikkat çekti. Kolgu, TBMM’de İzmir depremi sonrası kurulan araştırma komisyonun Temmuz 2021 tarihli raporuna atıfta bulunarak Türkiye’de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyonluk kısmının riskli yapı statüsünde olduğunu, İstanbul’daki yaklaşık 600 bin konutun çok riskli statüsünde yer aldığını kaydetti.
İSTANBUL’U 6 ŞUBAT’A BENZER BİR FELAKET BEKLİYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Himmet Karaman ise İstanbul’da yaşanacak olası bir depremde Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat felaketine benzer sonuçlar beklediklerini ifade etti. Prof. Dr. Karaman, “7.6 büyüklüğünde bir deprem olursa gerçekten büyük bir sıkıntı bizi bekliyor. Çünkü yıkılması beklenen çok fazla sayıda bina var. Deprem olmadan bile yıkılan binalar var. Burada tüm sorumluluk belediyelerde değil. Vatandaşlar, müteahhitler, valiliklere görev düşüyor. En riskli yapıların, bölgelerin belirlenmesi ve buna göre müdahale planlarının yapılması gerekiyor” dedi.
ÖLSEM KEMİKLERİM UNUTMAZ
Depremde babaannesini, kuzenini, arkadaşlarını ve komşularını kaybettiğini dile getiren Kadriye Kasapoğlu (51), Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşların yaşadıklarını ve hissettiklerini çok iyi anladığını ifade ederek, “Eltimin erkek kardeşi 11 gün sonra sudan çıkarılmıştı. 11 yaşında erkek çocuğuydu. Çocuğun cesedi tanınmayacak haldeydi, kolundaki saatten tanıdılar. Ben annesine ‘Gözün aydın’ dedim. Öyle bir konumdaydık. Öleni artık unutmuştuk. Cenaze bulununca alkış tuttuk, kahkaha attık. Bu normal insan tepkisi değildi. Deprem oldu, bitti ve her şey yerini buldu ama o yaşananlar asla unutulmaz. Ölsem kemiklerim unutmaz” cümlelerini kullandı.
25 YILDIR TRAVMA YAŞAYAN İNSANLAR VAR
Klinik Psikolog Görkem Deniz, depremde yaşayan ya da yakınlarını kaybedenlere yönelik hem travma sonrası stres bozukluğuna (TSSB) hem de kaygı bozukluklarına dikkat çekti. Deniz, “25 yıldır bu durumu atlatamayan, süreçleri çeyrek asırda atlatamayan insanları görüyoruz. Bunlar olur çünkü gerekli tedaviler olmadığı sürece kişiler bu konuların üzerine gidemediğinde, gerekli yüzleşmelerle karşılaşamadığında, gerekli destekleri doğru bir şekilde alamadıklarında hayat işlevleri belirli bir şekilde bozulabilir ve devam da edebilir” dedi.
HÜKÜMETE KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI
NE YAPACAKSAK HEMEN YAPALIM
İBB ile KİPTAŞ arasında Kentsel Dönüşüm Mali Destek Protokolü imzalandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bütün yetkili görevlerde bulunan kişilere seslenmek isterim, gelin depreme hazırlık konusunda merkezi veya yerel yönetimler arasında derin bir uyum ve iş birliği yapalım” dedi.
Büyük İstanbul depreminin ayak sesleri duyulurken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) önemli bir adım geldi. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı ile İBB iştirak şirketi KİPTAŞ arasında ‘Kentsel Dönüşüm Mali Destek Protokolü’ imzalandı. Protokol kapsamında, riskli yapılarını yenilemek isteyen düşük gelirli hak sahipleri mali destek imkanına sahip olacak. Hane halkı geliri 2 asgari ücret olan vatandaşların yüzde 60 oranında inşaat maliyetlerini İBB karşılayacak. Eğer hanedeki vatandaşlar emekliyse bu oran yüzde 65’e yükselecek. Hane halkı geliri 3 asgari ücret olan vatandaşlara ise yüzde 40 oranında mali destek sağlanacak. Aynı şekilde vatandaşlar emekliyse bu oran yüzde 45’e çıkacak.
İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ Kentsel Dönüşüm Mali Destek Paketi İmza Töreni’nde yaptığı açıklamada, “Unutulmamalıdır ki depremde yaşamını kaybeden insanlarımızın yaşamını kaybetme nedeni bizlerin bu ülkede bazı konularda doğru işler yapmamamızın, iyi işler yapmamamızın, tekniğine uygun süreçleri hayata geçirmememizin sebepleridir. Yani topyekûn sorumluyuz. Eğer biz milletçe bu sorumluluğumuzun farkına varabilirsek çözüm bulma konusunda da paydaş olmayı kabullenir ve ona göre hareket ederiz. Meseleyi bu seviyede ciddiyetle ele almak şarttır. 1999 depreminin hemen ardından birkaç seyahatle deprem bölgesinde gördüğüm manzaradan aslında ne büyük hataların ne büyük bedellere, canlara sebep olduğunu görmektir benim için dönüm noktası. Bütün yetkili görevlerde bulunan kişilere seslenmek isterim, gelin depreme hazırlık konusunda merkezi veya yerel yönetimler arasında derin bir uyum ve iş birliği yapalım” diye konuştu.