11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MHP Lideri Bahçeli’nin başlattığı ‘Yeni Çözüm Süreci’ne ilişkin KARAR’a değerlendirmelerde bulundu. Gül, “Bahçeli’nin açıklamalarını olağanüstü bir adım olarak değerlendiriyorum, bu girişim Türk milliyetçiliğine yapılmış en büyük hizmet” derken, Erdoğan’ın konumu gereği daha temkinli hareket etmesinin de doğru olduğunu savundu. “Sayın Cumhurbaşkanının sürece desteğinin samimi olduğunu gözlemliyorum” dedi.
SEMA KIZILARSLAN
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MHP lideri Bahçeli’nin başlattığı ‘Yeni Çözüm Süreci’ne ilişkin KARAR’a önemli değerlendirmelerde bulundu. Gül “Bahçeli’nin açıklamalarını olağanüstü bir adım olarak değerlendiriyorum” derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konumu gereği daha temkinli hareket etmesinin de doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi.
BAHÇELİ’NİN GİRİŞİMİ OLAĞANÜSTÜ BİR ADIM
Türkiye’de kimilerinin ‘Kürt meselesi’, kimilerinin ‘terör meselesi’ olarak adlandırdığı bu konu, ülkenin en önemli sorunlarından biridir. Ben de Cumhurbaşkanlığı dönemimde ve daha önceki pozisyonlarımda meselenin mutlaka Türkiye’nin kendi inisiyatifiyle gündemden düşmesi gerektiğini savundum. Bu bakış açısına sahip biri olarak, Sayın Bahçeli’nin açıklamalarını ‘olağanüstü bir adım’ olarak değerlendiriyorum.
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE EN BÜYÜK HİZMET
Bu adım Türk milliyetçiliğine yapılmış en büyük hizmet. Türk milliyetçiliğini geniş bir perspektiften ele aldığınızda, Türkiye’nin güçlü bir ülke haline gelmesi, sorunlarından arınarak tüm enerjisini halkının mutluluğu ve refahına odaklaması, uluslararası arenada seçkin ve çevresine ilham veren bir toplum olarak yer alması anlamını taşır. Türkiye’nin artık tüm enerjisini halkının mutluluğuna vermesi gerektiğine inanıyorum.
ZIT GÖRÜŞLERİN DİYALOĞU GEREKLİLİK
Bu tür sorunlarda, en zıt görüşlere sahip kesimlerin diyalog ve anlayış geliştirmesi, çözüm için bir gerekliliktir. Aksi halde, kutuplaşma devam eder ve her taraf, kendi bakış açısına göre meseleyi konsolide etmeye çalışır. Bu bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişte bu konuda en keskin duruşa sahip taraf olduğunu göz önünde bulundurursak, Sayın Bahçeli’nin bu adımı son derece önemli bir gelişmedir.
CUMHURBAŞKANI’NIN DESTEĞİ SAMİMİ
Gelinen aşamada geçmişteki bazı tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Bu süreçte, hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın desteğini samimi bir şekilde gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bazı kesimler, Cumhurbaşkanı’nı daha aktif bir rol üstlenirken görmek isteyebilir. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın konumu gereği daha temkinli hareket etmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
"BU ADIM TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE EN BÜYÜK HİZMET"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla gündeme gelen “yeni çözüm süreci” tartışmalarına ilişkin olarak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KARAR’a değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin adımlarını “olağanüstü” bir gelişme olarak niteleyen Gül, kendisinin de Cumhurbaşkanlığı döneminde bu meselenin çözümü için yoğun çaba harcadığını vurguladı. O dönemde çözüm çabalarına ilişkin keskin bir karşıtlık içinde olan Milliyetçi Hareket Partisi lideri Bahçeli’nin girişimini yeni bir sayfanın açılması olarak gördüğünü ifade etti. Sürece ilişkin somut bir yaklaşım göstermediği için eleştirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrının ise bulunduğu konum itibarıyla doğru olduğunu söyledi. Erdoğan’ın bugünkü sürece ilişkin desteğinin samimi olduğunu gözlemlediğini belirtti.
BAHÇELİ AÇIKLAMALARI ‘OLAĞANÜSTÜ BİR ADIM’: 2009 yılında Kürt meselesinin demokrasi ve insan hakları temelinde çözülmesi gerektiğini söylediğini hatırlatan Gül “Türkiye’de kimilerinin ‘Kürt meselesi’, kimilerinin ‘terör meselesi’ olarak adlandırdığı bu konu, ülkenin en önemli sorunlarından biridir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana varlığını sürdüren ve son 30-40 yılın en belirleyici meselesi haline gelen bu sorun hem siyaseti hem de toplumu derinden etkilemiştir. Ben de Cumhurbaşkanlığı dönemimde ve daha önceki pozisyonlarımda bu konuyu Türkiye’nin en büyük sorunu olarak gördüm. O dönemde, bu meseleyi çözmek adına çok çaba sarf ettim ve meselenin mutlaka Türkiye’nin kendi inisiyatifiyle gündemden düşmesi gerektiğini savundum. Bu bakış açısına sahip biri olarak, Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını ‘olağanüstü bir adım’ olarak değerlendiriyorum” dedi.
ZIT GÖRÜŞLERİN DİYALOĞU, ÇÖZÜM İÇİN ŞART: Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişte bu konuda en keskin duruşa sahip taraf olduğunu söyleyen Gül, Bahçeli’nin girişimini yeni bir sayfanın açılması olarak gördüğünü ifade etti: “Çünkü bu tür sorunlarda, en zıt görüşlere sahip kesimlerin diyalog ve anlayış geliştirmesi, çözüm için bir gerekliliktir. Aksi halde, kutuplaşma devam eder ve her taraf, kendi bakış açısına göre meseleyi konsolide etmeye çalışır. Bu bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişte bu konuda en keskin duruşa sahip taraf olduğunu göz önünde bulundurursak, Sayın Bahçeli’nin bu adımı son derece önemli bir gelişmedir. Bu girişimi, yeni bir sayfanın açılması olarak görüyorum ve bu sürecin düzgün bir şekilde ilerleyerek neticeye ulaşmasını umut ediyorum.”
NİHAYETE ERERSE MİLLİYETÇİLİĞİ ONURLANDIRIR: Yeni sürecinin başarıyla nihayete ermesinin Türk milliyetçiliğinin onurlandırılması anlamını taşıdığını düşündüğünü aktaran Gül, Kürt meselesinin çözümü ile birlikte Türkiye’nin daha güçlü bir ülke haline geleceğini vurguladı: “Ayrıca bu adımı, Türk milliyetçiliğine yapılmış en büyük hizmet olarak değerlendiriyorum. Türk milliyetçiliğini geniş bir perspektiften ele aldığınızda, Türkiye’nin güçlü bir ülke haline gelmesi, sorunlarından arınarak tüm enerjisini halkının mutluluğu ve refahına odaklaması, uluslararası arenada seçkin ve çevresine ilham veren bir toplum olarak yer alması anlamını taşır. Türkiye’nin artık tüm enerjisini halkının mutluluğuna vermesi gerektiğine inanıyorum.”
CUMHURBAŞKANI’NIN DESTEĞİ SAMİMİ: Erdoğan’ın bu sürece yönelik desteğinin samimi olduğunu gözlemlediğini aktaran Gül, Cumhurbaşkanı’nın konumu gereği daha temkinli hareket etmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu anlattı: “Ancak, geçmişteki tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Bu süreçte, hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın desteğini samimi bir şekilde gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bazı kesimler, Cumhurbaşkanı’nı daha aktif bir rol üstlenirken görmek isteyebilir. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın konumu gereği daha temkinli hareket etmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.”