Araştırmacı Şanlı Bahadır Koç, Bu saldırının cüret mi yoksa çaresizlik mi olduğu henüz belli değil. Ama şunu da hatırlamalı: Savaştaki o meşhur “sis” sadece savaşanlar için değil, onu uzaktan takip etmeye çalışanlar için de geçerlidir” yorumunda bulunuyor.
ŞANLI BAHADIR KOÇ
Ukrayna dünya kamuoyu ve anlaşılan Rus istihbaratı için sürpriz olan bir harekatla Rusya’nın Kursk bölgesinde onlarca kilometrekarelik bir alanı ele geçirdi. Rusya operasyona 1000 civarında Ukrayna askerinin katıldığını ve Kiev’in 600 asker ve 82 araç kaybettiğini iddia ediyor. Putin, saldırıyı “büyük ölçekli bir provokasyon” olarak nitelendirdi. Ukrayna’nın çok sayıda yerleşim yerini ele geçirdiği belirtiliyor. Rusya, Kursk bölgesinde olağanüstü hal ilan etti. Ukrayna’nın Kursk saldırısı ile Rusya II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez yabancı işgali yaşıyor. Ukrayna daha önce de Rusya’nın içinde operasyonlar yapmıştı ama bunları açıkça sahiplenmemiş, Rus muhaliflerin işi olduğunu söylemişti. Saldırıda ABD yapımı Stryker araçlara sahip elit Ukrayna tugaylarının kullanıldığı belirtiliyor. Kiev geçmişteki PR amaçlı baskınların aksine bakalım bu kez toprakları elinde tutmaya çalışacak ve bunu başarabilecek mi? Ele geçirildiği söylenen küçük Rus kasabası Suca’nın gaz dağıtım istasyonu nedeniyle stratejik önemde olduğu ve Ukrayna’ya Rus gaz kaynaklarının akışı üzerinde etki kapasitesi sağlayabileceği ifade ediliyor. Bu yazıda el yordamıyla ve spekülatif şekilde Kiev’i bu tür cüretkar bir operasyon yapmaya iten hesap ve motivasyonu tahlil etmeye ve olası sonuçlarıyla ilgili sınırlı, iddiasız, şartlı ve geçici bazı tahminlerde bulunmaya çalışacağız.
ABD BU İŞİN NERESİNDE?
Batılı ülkeler Ukrayna’nın savaş konusunda kararları kendisinin aldığı çizgisini koruyor. Ukrayna’nın operasyonla ilgili Batılı müttefiklerine danışmadığı iddia ediliyor ama buna inanmak kolay değil. Kiev’in kendini askeri, siyasi ve ekonomik olarak destekleyen, bu nedenle içerde dışarıda dolu sıkıntıları göğüsleyen başta ABD olmak üzere Batı’dan habersiz izinsiz böyle bir işe girişmiş olması zor. Bu ancak operasyonun veto edileceğini düşündüyse gerçek olabilir. Ama o durumda bile ABD’nin operasyonu Ukrayna ordusu ve devleti içindeki insani istihbaratı ve teknolojik imkanlarıyla önceden öğrenmiş olması gerekir. Savaşta ABD ve müttefiklerinden, başka şeylerin yanında, çok ciddi, sürekli ve telafisi olmayan istihbarat ve planlama desteği alan Kiev, hazırlanması aylarca sürmüş olması gereken operasyonu ABD’den gizleyebilmiş olamaz ve onun itirazına rağmen bu işe girmiş olması şaşırtıcı olur. ABD, operasyona karşı çıkan, rezev koyan ya da eleştiren bir açıklama yapmadığı gibi harekatın Ukrayna’ya çizdiği genel çizginin dışında olmadığını da belirtti. Denebilir ki, ABD Ukrayna’nın bir tırmandırma olarak görülmesi gereken bu hamlesinden haberdar, buna izin ve hatta muhtemelen destek vermiş. Her zaman bir yanılma payı bırakmak gerekir elbette ama durum burada ifade edilenden faklıysa bile Moskova durumu böyle görecektir.
KİEV'İN MUHTEMEL AMAÇ, UMUT VE HESAPLARI
Ukrayna’nın operasyonla tam neyi hedeflediği çok açık değilse de şu tür amaçları olması mümkündür: 1) askeri anlamda Rus birliklerini mevcut savaş hattından başka yere yönlendirme amaçlanıyor olabilir. Bu, i) cephelerdeki mevcut Rus baskısını azaltmak için olabileceği gibi belki operasyonla, ii) Rusya’nın kafasında kurduğu askeri kurguyu ve takvimi bozmak, iii) onu taarruz yönünde adım atarken daha tedbirli ve ürkek yapmak isteniyor da olabilir. Bu arada akla gelen bir diğer soru da, iv) harekatla esas cephelerde bir yerden yapılması planlanan ciddi bir Ukrayna taarruzu öncesinde “fake atarak” Rusya’nın dikkat ve kaynaklarını dağıtmanın amaçlanıp amaçlanmadığı.
Ayrıca bu gibi taktiksel olanın ötesinde aşağıdaki türden daha genel, siyasi ve stratejik istek, ihtiyaç ve beklentiler de Kiev’i bu tür bir adıma itmiş olabilir: 2) son dönemde ciddi kayıplar veren ve moralsiz görünen Ukrayna ordusu ve halkına moral vermek, 3) Rusya’yı panikletmek, ona savaşı kazanmanın düşündüğü gibi çabuk, kolay, kesin olmayabileceğini düşündürtmek, 4) bu yolla belki Moskova’nın savaşta ve sonrasındaki siyasi amaçlarını, taleplerini, başlangıç ve nihai müzakere pozisyonunu değiştirtmek, 5) savaşı Rus halkının “evine” getirmek, böylelikle belki Rus halkının savaşın gidişatı ile ilgili soru ve şüphelerini arttırmak, savaşa ve Putin’e desteğini zayıflatmak, 6) Ruslara, Batılı müttefiklere ve dünyaya Ukraynalıların savaşma irade ve kapasitesini koruduğunu göstermek, 7) yeni gelen Batılı silahlarla ve eğitimle beraber komplike, cüretkar, beklenmedik, başarılı operasyonlar yapabileceğini kanıtlamak, ve dolayısıyla, 8) savaşın gidişatıyla ilgili Rusya’nın kazanacağına dair oluşan genel imajı bozmak gibi amaçlardan söz edilebilir.
Operasyon önemli ve kalıcı bir başarı olarak görülürse, 9) Kiev’i desteklemek isteyenlerin iradesi ve ülkelerinde kendilerini eleştirenlere karşı konumu güçlenebilir. 10) Ayrıca sahada askeri başarılar kazanan bir Ukrayna’yı ortada bırakmanın siyasi ve psikolojik zorluğu artabilir. Bunların yanında, 11) ufukta beliren bir Trump iktidarında ortaya bir şekilde konacak gibi görünen müzakere masasına daha güçlü (ya da daha az güçsüz) oturmak isteniyor olmalı. 12) Kiev’in bu operasyonla ele geçirdiği yerleri uzun süre elinde tutması şaşırtıcı olur, ama bu amaçlanıyor ve becerebilirse bu yerler müzakere masasında Ukrayna’nın işgal edilmiş topraklarıyla takas edilebilir. 13) Başarı kazanması halinde bu operasyon Trump ve ekibinin Ukrayna hakkındaki tezlerini zayıflatabilir ve hatta biraz zorlayarak söylersek eski başkanının tekrar seçilme şansını (dolaylı ve cüzi de olsa) azaltabilir, Demokratlara, “bakın Ukrayna’yı çizmiştiniz ama adamla canavar gibi savaşıyor” dedirtebilir. 14) Son olarak, eğer bir parça komplo teorilerinin alanına girmeye izin varsa, belki ABD’deki mevcut yönetim bu gibi operasyonlarla Putin’i ABD ve müttefiklerine karşı şimdiye kadar olanın ötesinde tehdit ve krizlere sürüklemek ve bu yolla Rus liderle arası iyi olan Trump’ı seçimde ABD halkı karşısında “düşmanın adamı” imajıyla ofsayda düşürmeyi umuyor olabilir. Çok mu zorlama? Belki. Ama Batılıların söylemeyi sevdikleri bir deyişle, hayatta ve tarihte “çok daha garip şeyler olmuştur” (“stranger things happened”). Tabii böyle bir niyet ve plan varsa bu yapanların elinde de patlayabilir: Trump Amerikalılara, “bakın ben ülkeyi yeni bir savaşa sokmadım, bunlarsa ülkeyi Rusya ile nükleere de dönüşebilecek savaşa sürüklüyorlar” deyip seçmenin hala tereddütlü kısmında daha büyük destek toplayabilir.
RUSYA'NIN OLASI TEPKİLERİ
Tekrar operasyona dönersek, Kursk saldırısının çok daha fazla ilerlemesi herhalde kolay ve hatta mümkün olmaz. Hem Rus birlikleri kendi topraklarını korumak için muhtemelen daha istekli savaşır, hem de Putin bu cebin Ukrayna elinde kalması halinde yaşayacağı prestij kaybı ve diğer askeri riskleri düşünerek bölgeye önemli birlik ve ateş gücü yönlendirecektir. Bu arada bir hatırlatma, Putin’in normal askerlik görevini yapan askerleri Ukrayna’ya göndermesi önünde bir dizi yasal ve siyasal engel ve zorluk bulunuyor. Halbuki ülkenin topraklarını savunma konusunda böyle bir sıkıntı yok. Belki daha eğitimlerini tam tamamlamamış da olsa buraya gönderilebilecek Rus askeri sayısı çok yüksek olabilir.
Rus rejimi ve medyası bu beklenmedik saldırıyı daha önceki zafer iddialarıyla bağdaştırmakta zorlanıyor. Ama Rus medyasını yakından takip eden bazı Batılı uzmanlar durumun ciddiyeti ile ilgili gerçekçi, cesur ve bir parça kötümser yorumların rejime yakın medyada şaşırtıcı derecede yer alabildiğini aktarıyor. Yine de muhtemelen operasyonu geçici bir “hıçkırık,” düşmanın yaklaşan sonunu görerek yaptığı bir tür umutsuz “intihar saldırısı” olarak tanımlamaya çalışanlar daha baskın olacaktır. Ayrıca son dönemde nispeten seyrekleşse de savaşı Rusya için avantajlı şekilde bitirmek için hem nükleer kartı, hem de Batılı halkları tedirgin edebilecek şekilde genel savaş senaryolarını daha yoğun, etkili ve gerçekçi (ya da sahicimsi?) kullanma yanlısı olanlar tekrar seslerini yükseltebilirler. Bu daha olmadan Batılı bazı başkentlerde Ukrayna’nın bu hamlesi, açıktan ifade edilmese de, tehlikeli bir adım olarak görülüyor olabilir. Bazı NATO üyelerinin Kiev’i dengesiz, pervasız, başına buyruk, ittifak üyesi olması sakıncalı olacak bir aktör olarak görme eğilimleri artabilir. Putin’in savaşı başlatma nedeni (ya da bahanesi) olan Ukrayna’nın Rusya için askeri bir tehdit olduğu argümanını güçlendirebilecek adımlar atmanın ittifak için de Ukrayna için de akıllıca olmadığını düşünen üyeler olabilir.
Putin bu operasyona şaşırmış hatta belki afallamış olsa da, 1) savaşın genel gidişatının halihazırda Rusya lehine olduğuna, 2) son haftalarda biraz azalmış gibi görünse de Trump’ın kazanma şansının hala yüksek olduğuna ve o gelince “birçok şeyin daha kolay olacağına,” ve yukarıda da değindiğimiz gibi, 3) nükleer boyutu da olabilecek bir krizin Trump’ın seçilmesi önünde engel yaratabileceğini düşünmeye devam ederek “plana sadık kalabilir.”
SONUÇ: HAMLE FARKLI SONUÇLARA AÇIK
Kiev’in kumarı işe de yarayabilir, değerli insan ve askeri kaynağa da mal olabilir. Ukrayna kendi topraklarındaki çatışmadan farklı olarak bu operasyonda Rus hava üstünlüğü altında savaşacak ve buralarda tutunmak isterse ciddi asker ve ekipman kaybedecek. Bu kalemlerde zaten ciddi eksiklik çeken Kiev’in kısıtlı kaynakları böyle bir operasyona hasretmesi, yukarıda sayılan çok sayıda olası nedene rağmen, şaşırtıcı. Bu da saldırının nihai değeri hakkında sorular doğuruyor. Ele geçirilen toprakları elinde tutmak Ukrayna güçleri için zorlu olacak. Rus hava gücü Ukrayna’nın bölgeye yönelik tedarik hatlarını vurabilir. Bu saldırının cüret mi yoksa çaresizlik mi olduğu henüz belli değil. Ama şunu da hatırlamalı: Savaştaki o meşhur “sis” sadece savaşanlar için değil, onu uzaktan takip etmeye çalışanlar için de geçerlidir. Aktörlerin gerçek niyet, plan v kapasitelerini deşifre etmek kolay bir şey değil. Mevcut teknolojiye rağmen hala birçok şey gizlenebilir. Gizleme, hile, feyk, istihbarat, manipülasyon savaşın ve uluslararası siyasetin önemli unsurları olmaya devam ediyor. Bir bakarsınız Ukrayna ya da karşı taraf biz ölümlülerin uzaktan varlığından bile haberdar olmadığımız şapkadan tavşan ya da zafer çıkartıp herkesi ağzı açık bırakabilir. Neyi ne kadar bilebileceğimize dair tevazuyu (“epistemologic modesty”) elden bırakmamak kolay değil ama gerekli.
Tarihi benzetmeler hep tehlikelidir, mükemmel olmaktan uzaktır ve bazen insanı çok yanlış yerlere götürebilir. Bu uyarıyı yaptıktan sonra bu operasyonun Vietnam’da sonunda püskürtülse ve Vietkonglulara ciddi kayıplar da yaşatsa savaşın gidişatıyla ilgili psikolojide önemli ve kalıcı etki yaratan meşhur Tet saldırısı gibi (Rusya aleyhine) bir kırılma yaratıp yaratmayacağını sadece bir soru olarak buraya bırakmış olalım. Tersi taraftan bakılırsa da, eğer operasyon “tavadaki alev” gibi kaybolur, Ukrayna ciddi kayıplar verdiğiyle kalırsa o zaman da bunun Ukrayna psikolojisinde bir çözülme yaratıp yaratmayacağını, bu ülkenin iç siyasetinde şimdiye kadar bir derece gizlenen çelişki, gerilim, gruplaşma ve köşe kapmacayı su yüzüne çıkarıp çıkarmayacağını izlemek ilginç olabilir.