FETÖ'nün önemli isimlerinin 4 yıl boyunca devletten maaş aldığının ortaya çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Kılınç, "Terörün finansmanını önlemesi gereken MASAK görevini yerine getirmiyor. Ekonomi nasıl yönetilemiyorsa MASAK da öyle yönetilemiyor" dedi. Kılınç ayrıca, "Son günlerde FETÖ'yle, AKP'li bazı yetkililerin yumuşak dilli mesajlar verdiğini görüyoruz. Bu da acaba bazı örgüt üyeleri korundu, kollandı, bir kısmının üzerine gidilmedi mi sorusunu akla getiriyor!” değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü köşe yazısında, MASAK Başkanı'nın firari 63 FETÖ'cünün, 15 Temmuz 2016'dan bu yana kamudan emekli maaşı aldığını söylediğini yazdı.
Aytunç Erkin'e gelişmeyi değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Kılınç “63 örgüt üyesine, kendileri ya da vekalet verdikleri şahıslar üzerinden 15 Temmuz 2016 ila 31 Temmuz 2020 tarihleri arasında emeklilik maaşı ve ikramiyesi şeklinde ne kadar ödeme yapılmıştır?” sorusunu yöneltti.
İşte Erkin'in o köşe yazısı:
Tarih 24 Temmuz 2020… Sabah yazarı Dilek Güngör'ün yazısının başlığı “FETÖ'cülerin kaynağı kurutuluyor…” Güngör'ün çarpıcı yazısında özetle şöyle denildi:
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı Hayrettin Kurt, kamuoyuna yansıyan açıklamalarında FETÖ üyelerinin finansal sistemdeki izlerinin yakından takip edildiğini, firari 63 FETÖ mensubunun finansal işlemleri hakkında erteleme kararı verilerek bu kişilere yapılan kamu ödemelerinin(emekli maaşı ve ikramiyesi) önüne geçildiğini açıkladı. Listeler üzerinden detaylı bir analiz çalışması yapıldığını belirten MASAK Başkanı Kurt şu bilgileri verdi:
“İlgili mevzuat kapsamında kamudan ödeme aldığı tespit edilen ve aralarında Coşgun Çakar (eski EGM İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı), Mehmet Mükerrem Arı (Darbe girişimi sırasında NATO görevinde bulunan kurmay albay), Sadık Gök (Eski Abuja askeri ataşesi kurmay albay), Orhan Keskin (Mısır imamı), Halil Hardal (Moritanya imamı), Süleyman Gülez (örgütün kasası Mustafa Özcan'ın sağ kolu ve ana muhasebecisi) gibi FETÖ'nün önde gelen isimlerinin de bulunduğu 63 kişinin finansal işlemleri hakkında erteleme kararı verilerek bu kişilere yapılan kamu ödemelerinin (emekli maaşı/ ikramiyesi) kullanılmasının önüne geçildi.” Yani… 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminden bugüne kadar FETÖ'cüler kamudan maaş almaya devam etmiş…
"EKONOMİ NASIL YÖNETİLEMİYORSA MASAK DA YÖNETİLEMİYOR"
Bu yazının ardından İstanbul Milletvekili ve aynı zamanda Güvenlik-İstihbarat Komisyonu CHP Sözcüsü Yüksel Mansur Kılınç'ın soru önergesi hazırladığını öğrendim. Kılınç'a neden bir soru önergesi hazırladığını sordum… Kılınç şu bilgileri verdi: “MASAK mali suçlarla mücadele ediyor asli görevi bu. Diğer bir asli görevi de terörün finansmanını engellemek. MASAK da Berat Albayrak'ın yönettiği Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı… Bugün ekonomi nasıl yönetilemiyorsa MASAK da yönetilemiyor. MASAK Başkanı Hayrettin Kurt'un ifadeleriyle, darbe girişiminde bulunmuş, 63 FETÖ mensubunun finansal işlemlerinin devam ettiğini görüyoruz. Darbe girişimi olmuş, 4 yıldır bu darbecilere emekli maaşları ve ikramiyeleri veriliyor. Şu önemli: Son günlerde FETÖ'yle, AKP'li bazı yetkililerin yumuşak dilli mesajlar verdiğini görüyoruz. Bu da acaba bazı örgüt üyeleri korundu, kollandı, bir kısmının üzerine gidilmedi mi sorusunu akla getiriyor!”
Yüksel Kılınç'a göre, Fetullahçılarla mücadele edilmiyor! Neden mi? Dinleyelim: “FETÖ'yle nasıl mücadele edildiğini, neler yapıldığını, hangi işlemlerin yapıldığını, devletin güvenlik birimlerine sorduğumuzda yanıtlar ‘Mücadele ediliyor, işlemler yapılıyor vs…' gibi oluyor! Türkiye'de bu örgüte karşı herkesin mücadele ettiği, bütün siyasi partilerin katıldığı bir mücadeleyi değil de… Sadece kendilerinin mücadele ettiklerini kamuoyuna yansıtan tutum içindeler. Bu şu anlama geliyor: FETÖ'nün toplumda etkilerinin ortadan kaldırılması konusunda samimi değiller… FETÖ'nün devletin içinde korunması ve uyanık davranılmaması konusunda bilinçli bir tutum içindeler! Dolayısıyla bu 4 yıl olayını, gerek güvenlik, istihbarat konusunda sorduğumuz sorulara verilen yanıtları şöyle okumak gerekiyor: AKP'nin FETÖ'nün uzantıları olabilecek kesimlerle sıcak bir ilişki kurduğunu görüyorum ve geleceğe ilişkin de ciddi tehditler olduğunu tespit ediyorum.”
“FETÖ'YLE AK PARTİLİLERİN İLİŞKİLERİNİ UNUTTURMAYI AMAÇLIYORLAR"
CHP'li Kılınç'ın son cümleleri manidar: “Örgütün devletin içindeki yapılanması hâlâ sürüyor ve buna bilinçli bir şekilde göz yumuluyor. Örgütle mücadelede samimi olsalar FETÖ'ye karşı mücadele eden gazeteci arkadaşlarımızla ilgili tutuklamalar, isimsiz ihbar mektupları olur mu? FETÖ'yü sevindirecek, onlara moral olacak uygulamalar olur mu?”
CHP'li Yüksel Kılınç'ın, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak tarafından cevaplandırılmasını istediği sorular şöyle:
1) FETÖ kapsamında haklarında arama kararı bulunan ve kamudan ödeme aldıkları tespit edilen 63 örgüt mensubundan kaçı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan gri listede, kaçı turuncu listede, kaçı yeşil listede, kaçı mavi listede, kaçı kırmızı listede yer almaktadır?
2) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra firarda oldukları bilinen FETÖ mensuplarının kamudan ödeme almalarını önlemek üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 248'inci maddesinde düzenlenen ‘zorlama amaçlı el koyma ve teminat belgesi' başlıklı hükmün uygulanması için neden dört yıl beklenilmiştir?
3) MASAK'ın tespit ettiği 63 firari FETÖ mensubuna, kendileri yada vekalet verdikleri şahıslar üzerinden 15 Temmuz 2016 ila 31 Temmuz 2020 tarihleri arasında emeklilik maaşı ve ikramiyesi şeklinde toplam ne kadar ödeme yapılmıştır?
4) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra 31 Temmuz 2020 tarihine kadar geçen sürede finansal işlemleri hakkında erteleme kararı verilerek kamudan ödeme almaları engellenen firari FETÖ mensubu sayısı kaçtır?
Sosyal medyaya yeni kurallar getiren yasa Meclis'ten geçti. Yeni yasaya göre kişilik hakları ihlal edilenlere sosyal medyada ‘unutulma hakkı' da sağlanıyor. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda yargıç tarafından, başvuranın adının, ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine (unutulma hakkı) karar verilebilecek. CHPli Kılınç ‘unutulma hakkı'nı şöyle değerlendirdi: “FETÖ'yle AKP'lilerin eski bağlantılarının unutturulmaya çalışıldığını bu yasayla görüyoruz. Bu da aynı zamanda AKP ile iyi ilişkiler içinde olan, bu ilişkilerin devam etmesini isteyen kesimleri de rahatlatmaya yönelik bir tutum. MASAK başta olmak üzere diğer kurumlarda, FETÖ'den yararlanma, onları yeniden organize etme isteği mi var sorusu akla geliyor!”
ESKİ YARTGITAY CUMHURİYET SAVCISI GÜLTEKİN: NEDEN BU İŞ OHAL DÖNEMİNDE YAPILMADI?
Yargıtay eski Cumhuriyet Savcısı avukat Ruşen Gültekin, 15 Temmuz'dan bu yana emekli maaşları ödenen örgüt üyeleriyle ilgili hukuki anlamda şu değerlendirmeyi yaptı: “Habere bakılırsa hukuken olay şu: CMK 247'nci Madde'nin başlığı ‘Kaçakların Yargılanması'dır. Buna göre kaçak, hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu sebeple mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişidir. TCK 248'inci Madde ise kaçaklar hakkında “zorlama amaçlı el koyma ve teminat belgesi”ni düzenler. Habere göre 4 yıldır kaçak olanların, Türkiye'deki avukatlara veya akrabalarına vekaletname vererek maaş ve ikramiyelerini almalarının önüne geçilmek istenmiş. Köpürtülmüş bir haber. Her şeyden önce koskoca MASAK ‘derinleme analiz' yaparak, bula bula bu kişilerin emekli maaşı ve ikramiyelerine mi ulaşmış? OHAL döneminde mahkeme tarafından el koyma kararı gerekmiyordu. Neden bu işler OHAL döneminde yapılmadı? 4 sene sonra bunu yapmak ve çok önemli bir şey yapıyormuş gibi köpürtmek, sıradan geç kalmış bir işlemi FETÖ'yle mücadelede önemli bir şey gibi sunmak, haberleştirmek ne kadar doğru?”