Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu’na verdiği 71 sayfalık dilekçeyi Meclis arşivlerinde bırakmadı. FETÖ’yle mücadelesini yeni kitabı ‘Tarihe Kayıtlar’da anlatarak yaptıklarını halka da sundu.
AK Parti Konya Milletvekili eski Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, TBMM 15 Temmuz Araştırma Komisyonu’na verdiği cevapları Tarihe Kayıtlar adıyla kitaplaştırdı. Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde FETÖ’ye karşı verdiği mücadeleyi anlattığı 71 sayfalık dilekçesini TBMM arşivinden, “tarihe kayıt” düşerek halka da açtı.
Davutoğlu 15 Temmuz şehitlerimizin aziz anısına cümlesiyle başladığı kitabının ön sözünde, “Elinizdeki çalışma kitap yazma planlamasıyla kaleme alınmış bir çalışma değildir. 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu kurulmamış ve bendenize sorular tevcih edilmemiş olsaydı, bu konuları ileri bir tarihte daha akademik bir formatta daha detaylı bir şekilde inceleyebilirdim” dedi.
BARBAR BİR DARBE GİRİŞİMCİSİ...
Kitaptan öne çıkan bölümler şöyle: “Bugün yapılan değerlendirmelerin daha bu tecrübeler yaşanmadan yapılabilmesi mümkün değildir. Mesela hoşgörü mesajlarının verildiği, donanımlı okulların açıldığı doksanlı yılların başlarında bu yapının gün gelip barbar bir darbe girişiminin örgütleyicisi olacağını öngörebilmek bu yapının muarızları tarafından bile mümkün değildi.”
“2013 BM Genel Kurulu toplantısına seyahatim öncesinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız değerlendirmede, bu yapının gittikçe artan bir şekilde Türkiye karşıtı çevrelerce kullanılmaya müsait hale gelmesi hasebiyle, Gülen’in daha önce yapılan çağrılar çerçevesinde Türkiye’ye getirilerek kontrol altına alınmasının gerekli olduğu kanaatine vardık. Başbakanımızla yaptığımız bu değerlendirme neticesinde ve talimatı doğrultusunda, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’de bulunduğum sırada, Gülen’le bir görüşme gerçekleştirdim. Görüşme kişisel bir tercih sonucunda veya bir yakınlık gösterisi mahiyetinde şahsi bir ziyaret olmayıp Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın bilgisi ve izni doğrultusunda, 7 Şubat sonrasında, söz konusu yapı mensuplarının o döneme kadar düşündüğümüz bir sivil topum örgütü ol- manın ötesinde, devlet iradesinden bağımsız bir yapılanma içerisinde olduğu kanaatimizin oluşması üzerine, somut mesajları doğrudan iletmek amacına matuftu. Bu görüşmede gerekli uyarılarda bulundum.”
“Cumhurbaşkanımızın tavsiye ve talimatlarıyla atılması planlanan adımların geciktirilmeksizin uygulamaya konmuştur. Ayrıca kritik kamu kurumlarında stratejik birimlerde çalışan ve yargı kararları nedeniyle görevden alınamayan riskli personelin bürokrasideki ağın dışına çıkarılarak kontrol altında tutulması amacıyla Başbakanlık bünyesinde Sektörel İzleme ve Değerlendirme birimi oluşturulmuştur. Bu yeni birimle her kurumdaki örgüt üyelerini içinde bulundukları kurumlarda zararlı faaliyetlerde bulunamayacakları, yargı kararları ile de geri dönemeyecekleri ayrı bir birimde toplayarak pasifize etme yoluna gidilmiştir.”
“15 Temmuz sonrası yapılan ve FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla soruşturma açılan ve Başbakanlık görevlisi olarak görülen kişilerin hemen hemen tamamı bu birimdendir. Bunlar gerçek Başbakanlık görevlileri değil Başbakanlık’ta denetim altında tutulmak üzere geçici olarak görevlendirilen kişilerdir.”