Erdoğan: Sultanahmet bombacısı Suriye kökenli

Erdoğan: Sultanahmet bombacısı Suriye kökenli

Sultanahmet'teki patlama sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan bombacının Suriye kökenli olduğunu söyledi. Terör örgütüne karşı yürütülen operasyonları eleştirerek devletin katliam yaptığını iddia eden bildiriye imza atan 1100 akademisyene tepki gösteren Erdoğan "aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, cahilsiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükelçiler konferansı katılımcılarına yemek verdi.

Erdoğan, Sultanahmet'te Suriye kökenli canlı bomba üzerinde durulduğunu söyledi. Doğu ve Güneydoğu'da sürdürülen operasyonlarla devleti katliam yapmakla itham eden akademisyenlere tepki gösteren Erdoğan "Eyy aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, karanlık. Cahilsiniz" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar

İstanbul'da Sultanahmet meydanında meydana gelen saldırıyı Suriye kökenli bir canlı bomba gerçekleştirdi. Maalesef terör eyleminde ölümüz var. Bunlar yerli, yabancı. Yarım saat, bir saat içinde açıklanacak.

"Terör karşısında tek yürek olmalıyız"

Patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralananlara acil şifalar diliyorum.

Bu hadise, bir kez daha terör karşısında tek yürek olmamız gerektiğiniz göstermiştir. Türkiye'nin kararlı ve ilkeli duruşu devam edecektir.

"Örgütlerin ilk hedefi Türkiye'dir"

Bizim için adı veya kısaltması ne olursa olsun, birbirlerinden farkları yoktur. Bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi Türkiye'dir.

"İkircikli tavır yapanlar var"

Çünkü Türkiye bunların hepsiyle aynı kararlılıkla mücadele yürütmektedir. 10 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Başta terör örgütleri konusunda ikircikli tavır yapanlar var. Terör örgütleri yüzünden, vatandaşlarımızın hakları ihlal ediliyor. Bunu terör örgütü yapıyor.

"Aydın müsveddeleri katliamdan bahsediyor"

Hendek kazarak, okulları, camileri, kütüphaneliri yakarak, vatandaşımıza hayatı zehir eden terör örgütüdür. Tüm bu gerçeklere rağmen, kendilerine akademisyen denen güruh bildiri imzalıyor. Bunun adı, müstemleke zihniyetidir. Türkiye bu zihniyetle 100 yıl önce karşılaştı. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bu aydın müsveddeleri, kalkıp, devletin katliam yaptığından bahsediyor. Eyy aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, karanlık. Cahilsiniz.

"Sözde aydınlar, bunu lanetlediniz mi?"

Bakın şu an evler boşaltılıyor. Hiç birisin Yasin Börü'yü konuşmuyor. 3. katta aşağı atmak süretiyle, onu şehit ettiler. 6-7 Ekim olaylarında 50 kişi öldü. Sözde aydınlar, bunu lanetlediniz mi? Yabancı akademisyenleri Türkiye'ye davet ediyorum. Öyle kuru kuru imzayla olmaz. Türkiye'de ne oluyor. Görsünler. Terör sorunu mu, yoksa gasp mı, gelsinler kendi gözleriyle görsünler. ABD Büyükelçisi, Chomsky'i davet etsin. 5. kol elemanlarıyla değil, kendi gözleriyle görsünler. Ya devletin, ya teröristin yanında olursunuz. Teröristleri, ayıranlar, teröre destek verir.

"Tek muhtabımız halkımızdır"

Terör meselesi ortadan gidilecek bir mesele değil. Ya devletin yanında olur, ya da teröristin yanında olursunuz. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar Kürt kardeşlerimizin geleceğini ve hayatlarını sağlamak amacıyladır. Kendilerine akademisyen diyen güruh gibileri Türkiye'nin muhatabı değildir. Bizim tek muhtabımız halkımızdır. Son terörist silahını bırakana ya da son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu operasyonlar sürecektir. Bizim bu sözde akademisyenlerden izin alacak halimiz yok. Biz 78 milyonun can ve mal güvenliğini korumakla mükellefiz. 

"Düşmanlık edenler cezaya çarptırılmalı"

Bu devletin ekmeğini yiyip de, bu devlete düşmanlık eden herkes hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır. Ne okulda, ne adiyede, ne maliyede hiçbir kurumda, kamu çalışanı olamaz. Böyle bir duruma müsaade edemeyiz. Bu milletimin de hissiyatıdır. Kamu kurumlarını hassas olmaya davet ediyorum. 

Bölgesel sorunlara tarihi bakış

Bölgemizdeki hiçbir ülke devletlerden devlet, hiçbir toplum da milletlerden millet değildir. Bizim bölgeye bakışımız güncel gelişmelerle sınırlı olamaz. Bizim kültür ve medeniyet anlayışımız tüm dünyaya aynı şekilde bakmamızı gerektiriyor. Bulunduğu yerde Türkiye'yi temsil eden her bir büyükelçi arkadaşımın da aynı heyecanla işine sarılmasını bekliyorum. Sizden asıl beklentimiz bu tarih, kültür ve medeniyet vizyonunu hayata geçirmeniz. Siz sıradan bir büyükelçi değilsiniz, siz bir tarihsiniz. O tarihi geleceğe taşıyacak varislersiniz. Bu tavır binlerce yıllık devlet geleneğimizin bir gereğidir.

"Madaya'da olanlara ses çıkardınız mı?"

Ey sözde aydınlar Madaya'da olanlara ses çıkardınız mı? Balkanlardaki, Kafkaslardaki, Kuzey Afrika, Ortadoğu'daki kardeşlerimizin ülkemizin bayrağını gördüklerinde hissetikleri heyecanın sebebini çok iyi anlarız. 

Suriyelilere yardım

Bugün Türkiye dünyada en fazla yardım yapan devlet durumuna gelmiştir. Türkiye bu. Sıradan bir ülke değiliz. Dünün yardım alan, yardım isteyen Türkiyesi, bugün dünyada en zengin ülkeleri geride bırakan ülke haline geldi. Önümüzdeki dönemde yardımlarımızın 5 milyar doları bulmasını bekliyoruz.  

Küresel sorunların çözümü

Dünya 5'ten büyüktür itirazımız sadece bizim değil, BM ülkelerinin çok büyük kesminin ihtiyatı haline gelmiştir. İnsanlığın sesi olmak Türkiye'ye zarar vermez, tam tersi itibarını yükseltir. Günümüzde önemli olan adımlardan birisi yaşanan sorunların çözümünden biri Medeniyetler Çalışmalarını ihmal etmemeliyiz. 

Dünya İnsani Zirvesi'nin önemi

G20 Zirvesi'ni büyük bir başarıyla yürüttük. Dünyada ilk kez, gerçekleştirilecek olan Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yapmamızı bunun sonucu olarak görüyorum. Mayıs ayında İstanbul'da bir araya gelinecek. Nisan ayında 13. İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler zirvesine ev sahipliği yapıyoruz. Bu zirvenin de ülkemizin tarihi ve sorumlulukları bakımından hayati öneme sahip olduğu açıktır. 

"Esad'a destek verenler halka zulmettiler"

2015 yılı krizlerin derinleştiği bir yıl oldu. Halk hareketlerinin yol açtığı büyük umutlar yerini acıya, kaosa, savaşa bıraktı. Bir yanda terör örgütleri, diğer yandan rejim ve onu destekleyen ülkeler Suriye halkına zulmettiler. Göç krizi hepimizi üzen sahnelere yol açıyor.

Dünya siyaseti içinde yer alan ve alma arzusu içinde olanların "Müslümanların girmesini istemiyoruz" yaklaşımı insanlığa bakışını göstermesi bakımından çok önemlidir. 

"Lazkiye'de butik bir Rusya kurma derdinde"

Suriye kendilerini davet ettiği için Suriye'ye girmişler. Ukrayna, Gürcistan davet etti de mi girdiniz? Bu soruların da cevabını vermek gerek. Suriye'de terörle mücadele bahanesiyle bölgeye gelen Rusya'nın operasyonları bölgedeki sorunları daha da derinleştiriyor. Rusya DAEŞ'e karşı mücadele vermemektedir. Lazkiye ve çevresinde butik bir Rusya kurma derdindedir. Rusya'nın içine girdiği tehlikeli mecra tüm dünya için bir sorundur. 

İran'a mezhep tepkisi

İran yeni ve tehlikeli bir sürecin fitilini ateşlemeye çalışıyor. Hiç şüphesiz bu sorunları sıralamak mümkündür. Önemli olan bu durumlar karşısında bizim ne kadar sağlam bir duruş sergilediğimizdir. Orada bir tane ayetullah olduğu söylenen zatın idamı, onun yanında 43 tane El-Kaide ile bağlantılı kişi idam edildi. İran'da bunca idamlar var, onları nereye koyacağız? Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. 

Türkiye aleyhinde yapılan haberler

2016 yılının verimli bir yıl olacağına inanıyorum. Bölgede ve dünyada takip etmemiz gereken birçok mesele var. Terörle mücadele, paralel devlet mücadelesi ve süregelen Ermeni iddiları sürmektedir. Türkiye'nin terör örgütlerine destek verdiği, basın özgürlüğünün kısıtlanması gibi iddialar aynı çevreler tarafından işleniyor. Dünyada ülkemiz aleyhinde çıkan haberlerin gerisinde paralel yapının ve onlarla irtibatlı kişiler olduğunu biliyoruz.

Paralel Yapı'nın okulları

Bu kararlılığımızı belirtmek istiyorum. Bu şer şebekesi konusunda en küçük müsamahamız yoktur. Bu yapının tüm faaliyetlerini yakında takip ettiğinize inanıyorum. Bu yapının kurduğu okullar, ticari ilişkiler kendi malı değildir. Bu ülkenin imkanlarıyla yapılmıştır. Bunları ülkeye ve millete kazandırılması için gayret sarfetmeliyiz. Maarif Vakfı'nın hayata geçmesi biraz gecikti. Bunun için gerekli kanun süratle yürürlüğe sokulmalı. Afrika, Balkanlar gibi bölgelerde paralel devlet yapılanması gibi gözüken okullara sahip çıkılmalıdır. Ortaya çıkan potansiyali değerlendirmeliyiz. 

"Tüm gücümümzle üzerine gideceğiz"

Ticari ilişkiler konusunda aynı hassasiyeti sürdürmeliyiz. DEİK, TOBB gibi kuruluşları daha etkin kullanmalıyız. Bu milletin ve devletin heba edilecek tek bir kaynağı, değeri yoktur. Paralel devlet yapılanmasını üzerine tüm gücümüz ve imkanlarımızla gideceğiz, potansiyalin heba olmasına izin vermeyeceğiz. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN