PKK ile mücadelede ağır yaralanmasına rağmen gazilik ünvanı alamayan eski askerler KARAR’a konuştu. Kuzey Irak’ta yaralanan Tuncay Subaşı, başında ve göğsünde şarapnel parçaları ile yaşadığını ama uzuv kaybı olmadığı için gazilik verilmediğini söyledi. Yaşar Saral ise, akciğerlerinde yüzde 33 fonksiyon kaybı olduğunu, kulağının da duymadığını anlattı.
KENAN BUTAKIN / İSTANBUL
Terörle mücadelede ederken yaralanıp bedenlerinde kalıcı hasarlar oluşan 19 bin asker ve polise gazilik ünvanı verilmemesi şaşkınlığa neden oldu. Mağdurların, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile gazilik için aranan yüzde 60 engel şartının kaldırılmasına rağmen SGK’nın uygulamasına takıldığı ortaya çıktı. KARAR’ın gündeme getirdiği durumun nedeninin de SGK’nın 65 yıllık yönetmeliği olduğu ve uygulamada uzuv kayıplarının santimle ölçülerek gazilik için olur ya da ret kararı verildiği öğrenildi. Terörle mücadele esnasında ağır yaralandığı halde gazilik ünvanı alamayan ve hala kurşun ve şarapnel parçaları ile yaşayanlar ise yaşadıklarını KARAR’a anlattı.
Askerliğini yedek subay olarak yaparken, Kuzey Irak’ta PKK’lı teröristlerle girdiği çatışmada ağır yaralanan Tuncay Subaşı, göğsünde ve başındaki şarapnel parçaları ile yaşadığını söyledi. Şubaşı, hayati tehlikeye neden olacağından alınamayan şarapnel parçalarından dolayı başını öne dahi eğemediğini ve nefes almakta zorlandığını söyleyerek şunları kaydetti: “1998 yılında gönüllü erken celp yedek subay olarak görev yaptım. 10’un üzerinde operasyonda teröristlerle çatışmaya girdim. 8 adet takdir belgem var. Askerliğimin çoğu Kuzey Irak’ta geçti. Bitimine 10 gün kala Kuzey Irak’ta Kanimasi bölgesinde çıkan çatışmada ağır yaralandım. Çatışmada teröristler roketatarlarla saldırdı. 30 metre derinliğindeki uçuruma yuvarlandım. Yüzüm kan içindeydi, göğsümden de kan akıyordu. Telsizimle vurulduğumu bildirdim. 5’inci tim çavuşu beni görmüş. Hızla yanıma geldi. İlk müdaheleyi o yaptı. Kamuflajı ile kafama ve göğsüme tampon yaptı. Telsizimden vurulduğumu anons etti. Teröristler de hattımıza girip birbirlerine, ‘Bir rütbeli vurduk, adı Tuncay asteğmen, ateşe devam edin, sağ çıkmasın oradan’ diyorlardı.”
Subaşı, ağır yaralandığı çatışmadan 20 yıl sonra başında ve göğsünde 2 santim uzunluğunda roketatar parçaları ile yaşadığını kaydederek, “Hastanelerde MR çektirmem yasak. Başımı öne eğemiyorum, sol yanıma yatamıyorum. Göğsümdeki şarapnel kalbime baskı yapıyor. Rahat nefes alamıyorum. Hayati tehlike olduğundan şarapnel parçalarının alınması da söz konusu değil. Yaralandığımda 28 gün hastanede kaldım. Ciğerlerimin sönmemesi için, kanı dışarı atacak şekilde hortumlarla yaşadım. Komutanımız geldi ve ‘Tuncay asteğmenim, sen artık bizim kahraman gazimizsiniz’ dedi. Ama 20 yıldır uzuv kaybım yok diye gazi değilim” dedi.
‘NEFES ALMAKTA ZORLANIYORUM’
PKK’lı teröristlerle 1994 yılında girdiği çatışmada ağır yaralanan Yaşar Saral da, olay gününü dün gibi hatırlıyor. Saral, Bingöl’ün genç ilçesinde görev yaparken yaralandığını anlatıp şunları söyledi: “Çatışmada bedenime isabet eden 3 kurşundan biri sol göğsüme girdi. Kalbime 1 santim uzaklıktaydı. Diğer ikisi de sol kaburgam ve de sol koluma hedef aldı. Ayrıca sağ koluma da şarapnel parçaları saplandı. Şu anda akciğerlerimde yüzde 33 fonksiyon kaybı var. Bir de sağ kulağımda yüzde 50 işitme kaybı yaşıyorum. Kalbe yakın aldığım kurşundan dolayı 4 kaburgam kırıldı. Bundan dolayı da sürekli yapışıklık ağrısı yaşıyorum. Bu süreçte gazilik verilmedi. Ama her zaman dediğimiz gibi. Vatanımız için canımız feda olsun.”
