Darbe girişimini araştırma komisyonunun 630 sayfalık taslak raporunda FETÖ’ye dair kritik bilgiler yer aldı. Dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösteren örgütün 25 milyar dolarlık sermayesi olduğu belirtildi. Eğitim, cemaatler, kamu ve güvenlik kurumlarına ilişkin önemli tavsiyelerde bulunuldu.
“Kamu kurumlarına eleman alınması, görevin gerektirdiği ehliyet ve liyakat kuralına bağlanmalı. Belli bir dini, siyasi, ideolojik kümeleşmesinin ise örgütler için illegal faaliyet sahası yaratacağı dikkate alınmalı. Görevden uzaklaştırma ve işten çıkarmalarda yeni mağduriyet alanları yaratmamak için azami özen gösterilmeli.”
“Sağlıklı din eğitimi sağlanamazsa FETÖ lideri tipi insanlar hoca kisvesinde ortaya çıkabilecektir. Birçok veli KYK ve Diyanet yurtlarında yer bulamıyor, aileler öğrencilerini mecburen örgüte teslim etmek zorunda kalıyor. Bu sorun resmi kurum ve STK’lar tarafından giderilmeli. En uygun yol, dini alanda bir yanda en yüksek seviyede özgürlük sağlamak, diğer yandan da bunu dengeleyecek denetim ve kontrol mekanizmalarını tesis etmektir.”
“Dini grup ve cemaatlerin düşüncesi, programı ve hedefleri şeffaf kavuşturulmalı. Parasal ilişkileri denetlenebilir olmalı. Eğitim sisteminde gerekli değişlikler yapılmalıdır. Salt ezberci bir zihin inşası yerine, araştırıp soruşturan, tartışan ve akli melekeleri ve muhakemeyi güçlendiren yöntemlere ağırlık verilmeli.”
“FETÖ 160’a yakın ülkede yapılandı. 800’e yakın okul, 100’e yakın öğrenci yurdu, 1000’den fazla STK, vakıf, dernek, 200’den fazla yazılı ve görsel medya, 500’den fazla şirketten oluşan devasa bir ağ üzerinden faaliyet gösteriyor. FETÖ’nün toplam sermayesinin 25-50 milyar dolar civarında. Sadece 3 bin kişi yönetici konumunda.”
“Darbe girişimiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumsal yapılanmasındaki bazı sorun ve zafiyet alanları su yüzüne çıktı. Kurumlar arası koordinasyonsuzluk körlük oluşturdu ve FETÖ bundan istifade etti. Örgütün, seçilmiş iktidarı devirmeye yönelik girişimlerinin 17-25 Aralık süreciyle ortaya çıkarak fiili darbe girişimine kadar süregeldiği, MİT tırlarının durdurulması, Balyoz, Ergenekon, Hüseyin Kurtoğlu gibi dosyalardaki hukuka aykırı işlemler de FETÖ’nün bir kısım hukuki imkan ve argümanları darbe girişimindeki tanklar ve uçaklar gibi kullandığını gözler önüne sermektedir.”
“Birlikte yaşamayı sağlayan, din ve inanç özgürlüğünü temin eden, devletin inançlar karşısındaki tarafsızlığını ifade eden laiklik, bugün tüm gerçekliğiyle yeniden keşfedilmelidir. Dindarları baskı ve zan altında tutan agresif ve militan laiklik yerine, inanç ve düşünce çoğulculuğunu koruyan ve güvence altına alan bir laiklik algısı üzerinde durulmalıdır.”
“Acil bir tedbir olarak RTÜK bünyesinde en az birkaç yetkin ilahiyat hocasının veya Din İşleri Yüksek Kurulu üyesinin daimi üye olarak istihdam edilmesi uygun olacaktır. Diyanet bu tür yapıların inanç özgürlüğünü istismar ederek yol açtığı zararlarını, tehditlerini önleyebilecek durumda değildir. Diyanet Araştırma Merkezi ile Diyanet Akademisi kurulabilir.”
“Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yeniden yapılandırılmalı. Emniyet ve Jandarma Genel Komutanlığı başta taarruz helikopterleri olmak üzere ağır silahlar ile donatılmasının son derece önemli olduğu değerlendirilmektedir. MASAK’ın adının bir istihbarat birimi olarak zikredilmesi ve kurumun güçlendirilmesi gerekmektedir.” -AA
