Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyonun etkileri tüm vatandaşları olumsuz etkilese de, bu yükün eşit dağılmadığına dikkat çeken çarpıcı bir araştırma ortaya çıktı. Doç. Dr. Orhan Karaca'nın yaptığı çalışmaya göre, enflasyonun en büyük zararı düşük gelirli vatandaşlara olurken yüksek gelirliler bu durumdan daha az etkileniyor. Karaca, enflasyonun mevcut politikalarla istenildiği kadar düşmeyebileceğini de öngördü.
TÜİK'e göre enflasyon temmuzda aylık yüzde 3,23 olurken, yıllık enflasyon yüzde 61,78'e geriledi. ENAG göre ise temmuzda enflasyon aylık yüzde 5,91, yıllık yüzde 100,88 oldu. Gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2,47, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 28,48, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 68,37 olarak gerçekleşti.
Ekonomist Eğilmez yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı: Ne siz sorun ne ben söyleyeyim
ZENGİNLER DAHA AZ ETKİLENİYOR
Doç. Dr. Orhan Karaca, talebi kısmaya yönelik enflasyonla mücadelede talebin zenginler tarafından artırıldığını söyledi. Özellikle 2023 yılında en zengin yüzde 20'lik kesimin tüketim harcamalarının yüzde 115 artması dikkat çekiyor. Bu durum, Karaca'nın düşük faiz oranlarının yatırımlara değil, zenginlerin tüketimine yönlendiği tezini güçlendiriyor. Karaca yayınladığı araştırmasında, özellikle gıda fiyatlarındaki yüksek artışların düşük gelirlileri daha fazla etkilediği vurguladı.
Karaca, enflasyonun mevcut politikalarla istenildiği kadar düşmeyebileceğini de öngördü.
Karaca'nın kişisel X hesabından yayınladığı paylaşım şöyle
“2023'te en zengin yüzde 20'nin tüketim harcamaları yüzde 115 artarken en yoksul yüzde 20'nin tüketim harcamalarındaki artış yüzde 79,7 olmuş. TÜİK'in fiyat endekslerine pek güvenim kalmadığı için grafikte bunları reel hale getirmedim ama hangi fiyat endeksini kullanırsanız kullanın ulaşacağınız sonuç zenginlerin tüketim harcamalarında reel olarak muazzam bir artış olduğu, yoksulların tüketim harcamalarındaki reel artışın ise düşük kaldığı olacaktır.
Mesela İTO Geçinme Endeksi yıllık ortalama enflasyonu kullanıldığında en zengin yüzde 20'nin tüketim harcamalarındaki reel artış yüzde 26,7 çıkarken en yoksul yüzde 20'nin tüketim harcamalarındaki reel artış yüzde 5,9 olarak hesaplanmaktadır.
Yıl sonunda enflasyon ve faiz ne kadar olacak? İki büyük bankadan yeni Türkiye raporu
'DÜŞÜK KREDİ FAİZLERİ YATIRIMLARI BESLEMEK YERİNE ZENGİNLERİN TÜKETİMİNİ BESLEDİ'
2002 yılından başlayan geçmiş verilere baktığımda en zenginlerin ve en yoksulların tüketim harcamalarındaki artışta daha önce bu ölçüde bir ayrışma olmadığını gördüm. Muhtemelen bir de 2022 yılında buna benzer bir gelişme olmuştur ama 2020 ve 2021'de Hanehalkı Bütçe Anketi düzenlenmediği için 2022 yılındaki artış oranlarını tespit edemiyoruz. Fakat 2022 verileri ile 2019 verileri karşılaştırıldığında yine ciddi bir ayrışma ortaya çıkıyor.
Bana göre zenginlerin tüketim harcamalarındaki bu artış büyük ölçüde enflasyonun çok altındaki kredi faizleriyle beslendi. Çok düşük kredi faizleri hesapta yatırımları besleyip üretimi artıracak ve enflasyonu düşürecekti ama tam tersine sadece kurları yükselterek değil zenginlerin tüketimini besleyerek de enflasyonun yükselmesine yol açtı.
'ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ BEKLENİLDİĞİ KADAR OLMAYABİLİR'
Mevduat faizlerinin düşük olması da zenginleri tasarruf yerine tüketime yöneltmiş olabilir. Dolayısıyla zenginlerin talebinin kısılması için faizlerin yükseltilmesi doğruydu. Ancak Şimşek ekibi sadece faizleri yükseltmekle yetinmedi, ücretleri de baskılamayı tercih etti. Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmaması ve dolasıyla özel sektör çalışanlarının büyük kısmının ücretlerine zam alamaması, muhtemelen yoksulların zorunlu tüketim harcamalarını bile yapmakta zorlanmalarına yol açacak. İşin kötüsü faizlerin de ilk fırsatta indirilmesi için baskılar artıyor. Bu da olursa zenginlerin tüketim harcamaları yeterince frenlenemeyeceği için enflasyonu düşürmenin bütün yükü yoksulların üzerine kalabilir ve üstelik enflasyondaki düşüş beklendiği kadar da olmayabilir.”
2022 yılından beri iç talepteki artışın istatistiklerde göründüğü kadar yüksek olmadığını ve olan artışın da büyük ölçüde zenginlerin talebinden kaynaklandığını öne sürüyorum. İstatistikler arasındaki uyumsuzluklardan bazı sonuçlar çıkarılabilse de ilkini kesin olarak kanıtlamak… pic.twitter.com/bYNz6m0MXP
— Orhan Karaca (@Dr_OrhanKaraca) August 15, 2024
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık enflasyonda belirgin düşüş öngördüklerini söylemişti.