TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde konuşan Bakan Şimşek, "En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon. Para politikasının gecikmeli etkisi daha net görülecek. Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşülmeye başlandı. Komisyon başkanlığını AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş üstlendi. Şimşek sunumda, "En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon. Para politikasının gecikmeli etkisi daha net görülecek. Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek." dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları görüşülecek.
Şimşek'in sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:
En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon. Para politikasının gecikmeli etkisi daha net görülecek. Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek.
Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi Mayıs'ta zirveye ulaştı. Haziran'da başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor.
Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor.
Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullarla birlikte, gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede göreli bir toparlanma öngörüyoruz.
"FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"
Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir.
Eurofighter mı, F-35 mi? İşte Türkiye'nin radarındaki savaş jetlerinin özellikleri ve fiyatlarıHaberi Görüntüle
"PROGRAMI KARARLILIKLA UYGULAMAYA DEVAM EDİYORUZ"
İç borç çevirme oranını bu yıl %132'ye ve gelecek yıl %119'a düşürmeyi hedefliyoruz. Fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Rekabet gücünü ve büyüme potansiyelini artıracak tüm alanlarda yapısal reformlara hız vereceğiz.
Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle uygulamaya koyduğumuz programı kararlılıkla uygulamaya devam ediyoruz."