Başkanlık sistemine geçilmesinden bu yana paramızın değeri yüzde 250 oranında azalırken yalnızca son bir yılda cebimizdeki 100 liranın 34 lirası buharlaştı. İğneden ipliğe her ürünün fiyatında artışa yol açan gidişatın nereye kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Buna karşılık ‘enflasyonu düşürmek için faiz indirmek’ gibi ekonomi bilimine aykırı uygulamalardan vazgeçilmiyor.
Türk Lirası’ndaki erime devam ediyor. ABD’deki enflasyon verileri ve piyasalarda MB’nin yeniden faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklenti dövize yine tarihi rekor kırdırdı. Dolar 9.97 seviyesini gördü. Euro da 11.45 seviyesini geçti. Dolardaki vahim gidişatta ekonomi yönetiminin hatalı politikalarda ısrarı etkili oldu. Bu somut tabloya rağmen bilime aykırı yöntemlerde ısrar edileceğinin sinyallerinin sürmesi güven zırhını deldi, TL’yi savunmasız bıraktı.
BİLİME KARŞI İNAT UĞRUNA SON BİR YILDA YÜZDE 34 FAKİRLEŞTİK
Kuru 10 lira seviyesine taşıyan ‘ihracat artacak, istihdam yükselecek, enflasyon düşecek’ anlayışına ekonomistlerden de sert eleştiriler geldi: Yanlış politikalar ve bilime karşı inat uğruna bir yılda yüzde 34 fakirleştik. Yılbaşında asgari ücret 385 dolardı, şimdi ancak 285 dolar ediyor. 11 ayda yüzde 25 düşüş yaşandı. Üniversite mezunu çalışanların ortalama ücret geliri son 10 yıl içerisinde yüzde 40 düştü. Maaş pul oldu. İki yılda bütün hayat standartlarımızı kaybettik.
Cari denge fazla verdi dolar rekora koştu
Merkez Bankası’nda sürekli başkan değişimi, son başkan Kavcıoğlu’nun ard arda faiz indirimleri ve ‘’faiz sebep enflasyon sonuçtur’’ teorisi dolar/TL kurunun 10 liraya yaklaşmasına neden oldu. Gelişen ülke para birimleri arasında en fazla değer kaybeden para birimi TL oldu. Kavcıoğlu cari denge fazla verdikçe TL’nin değer kazanacağını belirtmişti. Ancak ekimde 1.65 milyar dolar fazla veren cari dengeye rağmen TL değer kaybetmeye devam etti.
Ekonomi yönetiminin yanlış kararları kurda yeni rekorların kırılmasına neden oldu. Merkez Bankası’nda sürekli yapılan başkan değişimleri, son Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun ard arda aldığı faiz indirimi kararları ve ‘’faiz sebep, enflasyon sonuçtur’’ teorisi dolar/TL kurunun 10 liraya dayanmasına sebep oldu. Böylece gelişen ülke para birimleri arasında hem iç piyasadaki hem de dış piyasadaki gelişmelerden en çok etkilenip değer kaybeden para birimi TL oldu. Döviz kurlarında enflasyon verisi sonrasında başlayan sert hareketler devam ederken dolar/TL’de günlük yükseliş yüzde 1,5’e yaklaşırken 10 lira psikolojik sınırına sadece kuruşlar kaldı.
ABD’de enflasyonun 1990’dan bu yana görülen yüksek seviyeye çıkması ve Türkiye’de enflasyon-para politikası endişeleriyle yükselen kur 9,97’nin üzerine tırmandı. Euro/TL ise gün içi en yüksek seviye olarak 11,45’i gördü.
Kavcıoğlu son enflasyon raporunda cari fazla üzerinde durmuş ve cari fazlanın sürdürülmesiyle uzun soluklu fiyat istikrarını yakalamanın mümkün olacağını ve TL’nin değer kazanacağını söylemişti. Cari işlemler hesabı eylül ayında da fazla verdi.
1,3 milyar dolar civarı fazla vereceği tahminlenen cari denge ekim ayında 1,65 milyar dolar fazla verdi. Ancak cari fazla ile fiyat istikrarı sağlanamazken dolar rekor kırdı.Eylül’de on iki aylık cari işlemler açığı 18,4 milyar dolar oldu. Cari denge Ağustos’ta 0,8 milyar dolar, Eylül’de 1,7 milyar dolar fazla verdi.9 aylık cari açık 11,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. 31 milyar dolarlık finans hesabı kaynaklı sermaye girişi ve 13,5 milyar dolarlık net hata ve noksan hesabından akan 13,5 milyar dolar nedeniyle TCMB rezervleri 9 ayda 32,8 milyar dolar arttı. Merkez’in değerlendirmesine göre, bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2,7 milyar dolar azalarak 1,02 milyar dolara gerilemesi ve hizmetler dengesi kalemi kaynaklı net girişlerin 1,9 milyar dolar artarak 3,7 milyar dolara yükselmesi etkili oldu.
‘1 SENEDE YÜZDE 34 FAKİRLEŞTİK’
Dolar/TL kurunun 10 lirayı test etmesini değerlendiren Ekonomist İris Cibre ‘’Yanlış politikalarınız, bilime karşı inadınızla ve oyunuz uğruna 1 senede yüzde 34 fakirleştik. Cari denge Ağustos’un ardından eylülde de fazla verdi. 1.6 milyar USD. Teorimiz cari denge artıya geçtikçe TL değer kazanacak, enflasyon düşecekti. Bırakalım yerinde dahi saymayı değer kaybediyor. Yoksa tutmuyor mu teori? Fed taperinge başladı, enflasyon 30yılın yükseyinde, DXY arşa çıktı, dünya faiz artırırken cari denge ile kuru tutabileceğinizi mi zannetmiştiniz’’ yorumunda bulundu. Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe ise ‘’Artık “acaba dolar 10 lira olur mu” diye merak eden kalmamıştır sanırım’’ paylaşımı yaptı.
‘PARAMIZA DEĞER KAYBETTİRMENİN HAKLI GURURU’
TCMB’nin verdiği sinyale göre faiz indiriminin devamı yolda diyen Ekonomist Özlem Derici Şengül ‘’Cari denge 1.65 milyar dolar fazla verdi. Ekim cari dengesi de önemli bir miktar fazla verecek. Cari fazla vererek paramıza değer kaybettirmenin haklı gururunu yaşayabiliriz’’ dedi. Ekonomist Mustafa Sönmez ‘’Bugün doları 10 TL olarak görürsek şaşırmayın. Eylül’de cari denge 1.652 milyon dolar fazla verdi. 9 aylık açık 11,7; 12 aylık açık 18.4 milyar dolar. Eylül’e kadar gayrimenkul satışları, borsaya giren yabancı ve swap ile IMF SDR ‘ne ek olarak net hatadan gelen 13,5 milyar dolar sonucu, rezervler 9 ayda 32,8 milyar dolar arttı. Sonuç 1 dolar =10 TL’’ değerlendirmesinde bulundu.
TL ZAYIFLADIKÇA ENFLASYON ARTACAK
Merkez Bankasının faiz indiriminden vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Ekonomist Murat Sağman, ‘’Dolar TL 9,9454 ile bugün de yeni tarihi bir rekor kırdı. Kısa vadede Türk Lirasındaki değer kaybını durduracak hamle gelecek hafta Merkez Bankasının artık faiz indirmemesidir. Türk Lirası değer kaybettikçe enflasyon yükselmeye devam edecek’’ diye konuştu. Doç Dr. Baki Demirel ise küresel parasal koşulların TL’nin aleyhine işlediğinin altını çizerek ‘’ Eylül ayı cari açık fazlasına rağmen TL değer kaybetmeyi sürdürüyor: Dış Ticaret açığı devam ediyor: 1 milyar dolar Türkiye yıllık cari açık 18 milyar dolar. Türkiye emek yoğun, enerji bağımlısı. Küresel parasal koşullar TL’nin aleyhine işliyor’’ paylaşımında bulundu.
ALTIN FİYATLARI DA ZİRVEDE
Küresel piyasalarda altın fiyatlarının 5 ayın zirvesini görmesi ve dolar/TL’deki yükselişle güçlenen gram altın fiyatları da rekor kırdı. Altının gramı 597 liranın üzerine çıkarken çeyrek altın 972 liradan alıcı buluyor. Küresel piyasalardan altının ons fiyatı 1.863 dolar düzeyinde... Yatırımcılar Fed’in geçen ay tüketici fiyatlarında görülen artışa nasıl cevap vereceğini değerlendiriyor. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri ise Ekim sonunda 470 baz puandan başlayan düşüşünü bu hafta itibarıyla 400 baz puanın altına kadar gerilemişti. Düşüş ardından yükselişe geçen CDS dün günü 405/411 baz puanda tamamladı.
YABANCI YATIRIMCI ÇIKIŞI DEVAM EDİYOR
Yabancı yatırımcılar oldukça düşük seviyelere çektikleri TL cinsi varlıklarından çıkış yönlü işlemlerine devam ediyorlar. Bankacıların hesaplamasına göre yabancı yatırımcı swap işlemlerinde son yedi haftanın toplam çıkışı 6.2 milyar dolara ulaştı.
Piyasaya ilişkin analiz yayınlayan Reuters, yabancı yatırımcı Türkiye’den çıktığını aktardı. Analizde, “Yabancı yatırımcılar oldukça düşük seviyelere çektikleri TL cinsi varlıklarından çıkış yönlü işlemlerine devam ediyorlar. Bankacıların hesaplamasına göre yabancı yatırımcı swap işlemlerinde son yedi haftanın toplam çıkışı 6.2 milyar dolara ulaştı. Bankacılar yabancı yatırımcı eksikliğinde TL’nin seyrini görmek için daha çok lokallerin döviz tevdiat hesaplarında (DTH) yapacakları işlemlere daha çok bakıyorlar” denildi.Enflasyon dünyada olduğu gibi Türkiye’de de belirgin yükseliyor ifadesine yer verilen analizde ‘’Dünyada hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerin bir şekilde sıkılaştırma ya da destekleri azaltma eğilimine girdiği dönemde TCMB ise yükselen enflasyona ve değer kaybeden TL’ye rağmen dünyanın aksine gevşeme eğiliminde’’ denildi.
‘KİMSENİN İNANMADIĞI TEORİLERLE EKONOMİ YÖNETİLİYOR’
Ekonomideki gelişmelere ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan ‘’Dolar 10 TL’ ye gidiyor. Yıl başına göre artış yaklaşık yüzde 35!! Küresel piyasalarda yaşananların sebep olduğunu söyleyecekler. Ancak bu artış; enflasyonla mücadele etmeyen, rezervleri yakan, kimsenin inanmadığı teorilerle ekonomi yöneten, TL’yi savunmasız bırakanların eseridir’’ açıklamasını yaptı.
‘2 YILDA BÜTÜN HAYAT STANDARTLARIMIZI YİTİRDİK’
Kurun yeni rekorunu değerlendiren Karar Gazetesi yazarı Doç. Dr. Oğuz Demir ‘’Pandemi öncesi, 2020 yılı başında yani sadece 2 yıl önce 6 TL, bu yılın başında 7 TL olan Dolar bugün 10 TL’ye dayandı. 2 yılda bütün hayat standartlarımızı, satın alma gücümüzü yitirdik. Bu beceriksizliği bize yeni ekonomi stratejisi diye anlatmaya kalkıyorlar. Masal yani..’’ yorumunu yaptı.
ASGARİ ÜCRET YIL BAŞINDAN BERİ 100 DOLAR ERİDİ
2021 yılına 7,44 seviyelerinde başlayan dolar kuru yükselişini sürdürürerek 10 seviyelerine dayandı. Kurdaki yükseliş TL’deli hızlı değer kaybı asgari ücreti eritti. Kurdaki sert dalgalanmaların asgari ücrete yansımasını değerlendiren Ekonomist Uğur Gürses ‘’ Yılbaşında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 285 dolar ediyor. 11 ayda 100 dolarlık, yüzde 25 düşüş... Satın alma gücü paritesine göre milli gelirle ilk 10’lara girme hevesinde olanlar söyler mi? Buna refah artışı mı diyorsunuz?’’ dedi. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun da ‘’Asgari Ücretli 1 saatlik çalışma karşılığında 1.25 Dolar kazanıyor. Bu ücret sürekli düşüyor’’ ifadelerini kullandı.