TÜİK'in dün açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendiren Financial Times, Türkiye'de enflasyon oranının Merkez Bankası'nın politika faizi olan yüzde 50'nin altına düştüğünü, bunun da reel faiz oranlarının 2021'den bu yana ilk kez pozitife döndüğü anlamına geldiğini yazdı.
Financial Times'ın haberine göre, Türkiye'de enflasyon oranı bir yıldan uzun süredir ilk kez yüzde 50'nin altına düştü. Bu gelişme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarındaki dönüşüm programının, hızla artan fiyatları kontrol altına alma konusunda başarılı olduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, tüketici fiyatları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49 arttı. Bu oran, bir önceki ay kaydedilen yüzde 52'lik enflasyon oranının altına inerek, Temmuz 2023'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi. Financial Times, enflasyon oranının şu anda Merkez Bankası'nın politika faiz oranı olan yüzde 50'nin altında olduğunu, böylece 2021'den bu yana ilk kez "pozitif reel faiz" dönemine girildiğini vurguladı.
Haberde, enflasyondaki yavaşlamanın ve reel faizlerdeki artışın, Erdoğan'ın Mayıs 2023'teki yeniden seçilmesinin ardından başlatılan kapsamlı politika değişikliklerinin, 1 trilyon dolarlık Türkiye ekonomisini yeniden dengelemede ilerleme kaydettiğini gösterdiği belirtiliyor.
ERDOĞAN'IN POLİTİK U-DÖNÜŞÜ VE ŞİMŞEK'İN "RASYONEL" EKONOMİ VURGUSU
Financial Times, Erdoğan'ın geçmişte düşük faiz politikasını inatla savunduğunu, ancak son dönemde kontrolsüz fiyat artışlarıyla mücadele etmek için acı verici önlemlerin, yüksek faiz oranları ve vergiler dahil olmak üzere, uygulamaya konduğunu belirtiyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, "rasyonel" ekonomik politikaları yeniden tesis etme sözü verdiği ifade edilerek, Şimşek’in enflasyonu düşürmenin sadece hayat pahalılığı sorununu çözmekle kalmayacağını, aynı zamanda vatandaşların refahını da kalıcı olarak artıracağını söylediği aktarılıyor.
Haberde, Erdoğan’ın önceki ekonomi politikalarının Türkiye ekonomisinde ciddi dengesizliklere yol açtığı, enflasyonun 2022’de yüzde 85’in üzerine çıktığı hatırlatılıyor. Erdoğan’ın Mayıs 2023 seçimleri öncesinde ekonomiyi daha da ısındırdığı, hane halkına bir aylık ücretsiz doğalgaz sağladığı, asgari ücret ve kamu çalışanları maaşlarında artış yaptığı belirtiliyor.
Bu dönemde tüketicilerin tasarruflarını korumak için dolar ve euro gibi yabancı para birimlerine yöneldiği, bunun da cari açığın artmasına ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin erimesine neden olduğu vurgulanıyor. Financial Times, Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından daha geleneksel bir ekonomi politikasının, ülkeyi krizden çıkarmanın tek yolu olduğunu kabul ettiğini yazıyor.
POZİTİF REEL FAİZLER VE ULUSLARARASI YATIRIMCILARIN GERİ DÖNÜŞÜ
Financial Times, Türkiye Merkez Bankası’nın yeni program çerçevesinde geçen yıldan bu yana politika faizini 40 puandan fazla artırdığını ve Mehmet Şimşek’in petrol vergisi artışları da dahil olmak üzere enflasyonu düşürmek, cari açığı daraltmak ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini yeniden oluşturmak için çeşitli tedbirler aldığını belirtiyor. Bu yeni tedbirlerin, son yıllarda Türkiye pazarından çekilen uluslararası yatırımcıları yeniden ülkeye çekmeye başladığını ve Türkiye'nin geçen hafta en büyük dolar cinsinden tahvil satışını gerçekleştirdiğini ifade ediyor.
Haberde, reel faizlerdeki artışın Şimşek’in programı için önemli bir başarı olduğuna dikkat çekiliyor. Ekonomik yetkililer, pozitif reel faiz oranlarının, fonların Türk lirası cinsinden tasarruf hesaplarında tutulmasını cazip hale getirerek ekonomik dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olacağını düşünüyor.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN DÖNÜŞÜMÜ ZAMAN ALACAK
Financial Times, her ne kadar ilerleme kaydedilmiş olsa da, yatırımcılar ve analistlerin Türk ekonomisinin istikrarlı bir zemine oturması için daha uzun bir yol olduğunu düşündüklerini aktarıyor. Ayrıca, Erdoğan'ın bu yeni ekonomi programına ne kadar süreyle bağlı kalacağı konusunda da endişeler olduğu belirtiliyor. Haberde, enflasyonun düşmesine rağmen, birçok Türk vatandaşının hâlâ bu düşüşün etkilerini hissetmediği ve bu durumun Erdoğan’ın popülaritesini olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
Mart ayında gerçekleşen yerel seçimlerde Erdoğan’ın partisinin tarihindeki en büyük yenilgiyi yaşadığını belirten Financial Times, ekonominin bu kötü performansta kilit bir rol oynadığını vurguluyor. Ancak, yetkililerin enflasyonun yavaşlamasıyla hükümet üzerindeki baskının azalacağına inandıkları ve bir sonraki genel seçimlerin 2028'de yapılmasının planlandığını ekliyor.
