Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı derhal ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü, Gazze’deki insani krizin derinleşmesi ve sivil kayıpların artması karşısında acil ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Genel Sekreter Agnès Callamard, İsrail’in uyguladığı saldırıların sivil halk üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, uluslararası hukukun ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
GAZZE'DE YAŞANAN İNSANİ KRİZ
Callamard, Gazze’deki insani durumun her geçen gün daha da kötüleştiğini belirtti. Binlerce insanın temel ihtiyaçlara erişiminde zorluk çektiğini, sağlık hizmetlerinin büyük oranda aksadığını ve çocukların özellikle bu durumdan etkilendiğini ifade etti. Acil yardım ve destek gereksiniminin altını çizdi.
BARIŞ VE ADALET İÇİN ULUSLARARASI DESTEK
Uluslararası Af Örgütü, dünya toplumunu Gazze’deki insani duruma karşı duyarlı olmaya ve adalet arayışında aktif rol oynamaya davet etti. Saldırıların durdurulması ve rehinelerin karşılıklı olarak serbest bırakılması için uluslararası destek ve baskının artırılması gerektiği vurgulandı. Barışın sağlanması için atılacak adımların, sivil halkın güvenliğini önceliklendirmesi gerektiği ifade edildi.
KORKUNÇ SALDIRILAR
7 Ekim, yakınları öldürülen ve kaçırılan İsrailliler ile Hamas ve diğer silahlı grupların menfur saldırılarından bu yana yerinden edilmeye devam eden binlerce kişi için bir yas günüdür. 7 Ekim aynı zamanda, İsrail güçlerinin Gazze’de on binlerce kişiyi öldürdüğü, nüfusun yüzde 90’ını yerinden ettiği ve benzeri görülmemiş bir insani felaketi tetikleyerek, Uluslararası Adalet Divanı’nın da ifade ettiği üzere Gazze’deki Filistinlileri soykırım riskiyle karşı karşıya bıraktığı korkunç saldırılarının başlangıcının birinci yılıdır.
TÜYLER ÜRPERTİCİ SUÇLAR: Hamas ve diğer silahlı grupların işlediği, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı tarafından insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında soruşturulan suçlar tüyler ürperticidir ve hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Saldırıların üzerinden bir yıl geçtiği halde 100 civarında rehine hâlâ Gazze’de tutuluyor. Bazılarının öldüğü doğrulansa da hayatta olanlar da ölüm, işkence ve diğer ihlaller riski altındadır. İsrail güçlerinin Ağustos ayında altı rehinenin cansız bedenine ulaşmasının ve daha sonra İsrail’de gerçekleştirilen adli tıp incelemesinde bu kişilerin kurtarılmadan kısa bir süre önce başlarından vurularak öldürüldüğünün anlaşılmasının ardından rehinelerin can güvenliğine ilişkin kaygılar arttı. Sivil rehineler derhal serbest bırakılmalı ve ailelerine kavuşturulmalıdır.
YÜZLERCE AİLE YAKINLARINDAN HABER ALAMIYOR: Öte yandan Gazze’de aileler bütünüyle yok edilmektedir. Birçok kişi, yıkılan evlerinin enkazından çocuklar da dahil yakınlarının cansız bedenini hâlâ çıkaramadı. Gazze’de yüzlerce aile hâlâ İsrail hapishanelerinde suçlama veya yargılama olmadan tutulan ve çoğu işkenceye maruz bırakılan yakınlarıyla ilgili bilgi almaya çalışıyor.
İNSANLIĞIN ORTAK BAŞARISIZLIĞI: Yakında sona erecek gibi durmayan savaş şiddetlenirken, ateşkesin sağlanması, uluslararası hukuka riayet edilmesi ve savaştan zarar gören tüm kişilerin hakikat, adalet ve onarım hakkına saygı gösterilmesi her zamankinden daha acil bir ihtiyaçtır. Saldırıların üzerinden bir yıl geçtiği halde hâlâ ateşkes yapılmamış ve rehinelerin serbest bırakılmamış olması utanç vericidir ve insanlığın ortak başarısızlığıdır. Bu tür katliamlar, devam etmelerine göz yummak bir yana, hiçbir zaman gerçekleştirilmemeliydi.
DÜNYA AİLELERİN IZDIRAPLARINI UNUTMAMALI: 7 Ekim’in yıldönümü, temel sebeplerin ortadan kaldırılması, tüm taraflara silah tedarikinin kesilmesi ve İsrail güçleri ile Hamas ve diğer silahlı grupların on yıllardır hiçbir sonuçla karşı karşıya kalmaktan çekinmeden uluslararası hukuku ihlal etmelerine sebep olan uzun vadeli cezasızlığa son verilmesine dair acil ihtiyacın altını çiziyor. Dünya, ölenleri ve etkilenen ailelerin ızdırabını hiçbir zaman unutmamalıdır. İnsanlık galip gelmelidir. Uluslararası Af Örgütü, acilen ateşkesin sağlanması ve Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından alıkonulan sivil rehineler ile İsrail tarafından hukuksuzca alıkonulan tüm Filistinlilerin derhal ve koşuluz serbest bırakılması için çağrı yapmaktadır.
AYŞENUR EZGİ EYGİ İÇİN ANMA
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, 6 Eylül 2024’te Batı Şeria’da katıldığı bir protesto sırasında İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’yi de unutmadı. Gazze'deki sivillere yönelik katliama dur demek ve Eygi'yi anmak için İstanbul’da bir etkinlik düzenledi. Aktivistleriyle birlikte Ayşenur’un adının yazılı olduğu sembolik bir sokak tabelası asarak onun insan hakları mücadelesini hatırlatırken, daha fazla vakit kaybetmeden, ölüm ve yıkımları sona erdirmek için herkesi ateşkes çağrısı için ses yükseltmeye davet etti.
Uluslararası Af Örgütü, 7 Ekim’de ve sonrasında işlenen ihlallerle ilgili derinlemesine araştırmalar yürüttü. Hamas ve diğer silahlı gruplardan kasten öldürme ve kaçırma suçları ile İsrail’e roket saldırılarını da içeren gelişigüzel saldırılardan ötürü hesap sorulması çağrısı yaptı. Gazze’de tutulan tüm sivil rehinelerin derhal serbest bırakılması için defalarca çağrıda bulundu. Aynı zamanda, doğrudan sivilleri ve sivil yapıları hedef alan veya gelişigüzel ve orantısız saldırılar ile hukuka aykırı saldırılar ve sivil halkın toplu halde cezalandırılması da dahil olmak üzere İsrail’in çoklu savaş suçlarını araştırdı. Uluslararası Af Örgütü, ateşkes çağrısı yapmakta ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı’nı Filistin Devleti’nin durumu hakkındaki soruşturmayı hızlandırmaya çağırmaktadır.
İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nda ve İsrail’deki ihlaller 7 Ekim saldırılarından çok önce başladı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in zalimane apartheid sistemini ve BM Genel Kurulu Kararları’na konu olan hukuksuz işgalini de araştırmakta ve kınamaktadır.