Lübnan'da çağrı cihazlarının patlaması sonucu 9 kişi hayatını kaybetti, 200'den fazla kişi ağır yaralandı ve yaklaşık 2800 kişi hafif yaralandı. Lübnan'daki çağrı cihazlarını İsrail hangi yöntemle nasıl patlattı? Olayla ilgili olarak iki ana teori öne sürülüyor: Siber saldırı mı, yoksa tedarik zinciri müdahalesi mi?
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları büyük bir can kaybına ve yaralanmalara yol açtı. Patlamaların İsrail’in Hizbullah üyelerine karşı bir siber saldırı veya tedarik zinciri müdahalesi sonucu gerçekleştiği iddia ediliyor. İlk raporlara göre, cihazlara gizlenmiş patlayıcılar ya da kötü niyetli yazılımlar, bu olaylara neden olmuş olabileceği belirtiliyor. Peki Cihazlara gizlenmiş kötü niyetli yazılımlar veya patlayıcılarla mı etkili oldu? Üretim ve sevkiyat aşamasında mı bir bozulma yaşandı?
Lübnan’da meydana gelen çağrı cihazı patlamaları, ülkede büyük bir paniğe ve trajediye yol açtı. Patlamalarda 1 çocuk dahil 9 kişi hayatını kaybetti, 200'den fazla kişi ağır yaralandı ve yaklaşık 2800 kişi hafif yaralandı. Bu olaylar, Hizbullah'ın İsrail'i suçladığı bir dizi saldırıyı içeriyor. Çağrı cihazlarının nasıl patlatıldığına dair iki ana teori öne sürülüyor.
BİRİNCİ İHTİMAL: SİBER SALDIRI
BBC’nin haberine göre, çağrı cihazlarının patlamalarının arkasında siber bir saldırı olabilir. Eski İngiliz Ordusu mühimmat uzmanı, bu cihazların içine gizlenmiş askeri sınıf patlayıcılar içerdiğini ve bu patlayıcıların sahte elektronik bileşenlerin içine yerleştirildiğini belirtiyor. Bu patlayıcıların, cihazlara gönderilen alfanümerik kısa mesaj sinyalleri ile etkinleştirilmiş olabileceği düşünülüyor. Uzmanlar, İsrail'in Hizbullah üyelerine ait cep telefonlarını ele geçirdiğini ve ardından çağrı cihazlarına kötü amaçlı yazılım yerleştirerek bu patlamaları tetiklediğini öne sürüyor.
İKİNCİ İHTİMAL: TEDARİK ZİNCİRİ SALDIRISI
CNN’e konuşan uzmanlar, patlamaların arkasında bir tedarik zinciri saldırısının olabileceğini belirtiyor. Bir teoriye göre, çağrı cihazlarının üretim ve sevkiyat aşamasında bozulmalar meydana gelmiş olabilir. ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın eski istihbarat analisti David Kennedy, çevrimiçi paylaşılan videolardaki patlamaların, lityum pillerin uzaktan aşırı yüklenmesi ile açıklanamayacak kadar büyük olduğunu ve bu nedenle tedarik zincirindeki bir bozulmanın daha olası olduğunu ifade etti.
ÇAĞRI CİHAZLARI NASIL PATLATILDI?
Çağrı cihazlarının patlaması, çeşitli teknik yöntemlerle açıklanabilir. Birinci ihtimale göre, çağrı cihazlarına yerleştirilen askeri sınıf patlayıcılar, belirli bir sinyal alındığında etkinleştirilmiş olabilir. Bu patlayıcılar, cihazların içine gizlenmiş ve alfanümerik mesajlar ile tetiklenmiş olabilir. Patlamaların çoğu el ve karın bölgesinde meydana geldi ve bu durum, patlayıcıların cihazın içine entegre edilmiş olduğunu destekliyor.
İkinci ihtimalde ise, cihazlara uzaktan aşırı yük bindirilmesi ile aşırı ısınma sağlanmış ve bu da lityum pillerin patlamasına yol açmış olabilir. Bazı kullanıcılar, cihazların patlamadan önce ısındığını belirtmiş ve bu yüzden cihazlardan kurtulduklarını ifade etmişti. Alternatif olarak, cihazların üretim ve sevkiyat aşamasında kötü niyetli müdahalelere maruz kalmış olabileceği düşünülüyor.
Bu olayların tam nedeni hala belirsizliğini korurken, her iki teori de çağrı cihazlarının patlamalarının arkasındaki potansiyel nedenlere ışık tutmaya çalışıyor. Hem siber saldırılar hem de tedarik zinciri müdahaleleri, bu tür olayların karmaşıklığını ve ciddiyetini gözler önüne seriyor.