Kaybettikçe katlediyor

HAMAS ATEŞKESE YEŞİL IŞIK YAKTI TEL AVİV OKUL KATLİAMI YAPTI

Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının tutuklama talep ettiği Netanyahu, her şartta arkasında duran Batılı destekçilerini de kaybetmeye başladı. İngiltere'de Başbakan Sunak'ın seçimi kaybetmesinin ardından Almanya'da Scholz ve ABD'de Biden da zora düştü. İsrail başbakanı, siyasi kariyerini sürdürmek için savaşı bölgeye yaymaya çalışırken Hamas'ın kalıcı ateşkese yeşil ışık yakmasının üstünden 24 saat geçmeden yine katliam saldırısı geldi.

SİVİLLERE DÖNÜK SİSTEMLİ SALDIRILAR DÜNYAYA MEYDAN OKUMA

İsrail ordusunun, Gazze’de binlerce sivilin kaldığı El-Cauni Okulu’na dönük saldırısında çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 16 kişi hayatını kaybetti. Vahşete ‘yeni bir katliam’ tepkileri yükselirken 7 Ekim’den bu yana Nusayrat kampında 43’üncü kez katliam gerçekleştirildiği, 17 okul ve sığınma merkezinin bombalandığı belirtildi. Tel Aviv’in yerinden edilenlerin sığındığı okulları sistemli olarak hedef alışının da dünyaya bir ‘meydan okuma’ olduğu vurgulandı.

İSRAİLLİLER BİBİ’NİN ESİRİ!

İsrail'de Başbakan Netanyahu'ya dönük tepkiler en üst noktaya ulaştı. Washington'un sunduğu üç aşamalı planda tüm aşamaların müzakeresine Hamas'ın kapı aralamasının ardından İsrailliler Tel Aviv'de yine meydanlara çıktı. Esir takası anlaşmasına imza atılmasını isteyen kalabalıklar Netanyahu'ya da istifa çağrısı yaptı. Tel Aviv, Hayfa, Birüssebi ve Batı Kudüs'teki eylemlerde başbakan esirleri geri getirecek anlaşmaya engel olmakla suçlandı. 'Bibi esirleri serbest bırak' sloganları atıldı.

CANİ PANİKTE

Kendisine en büyük desteği veren Batılı liderlerin koltuklarının sallanması, siyasi kariyerini savaşlara bağlayan Netanyahu’yu telaşlandırdı. Hamas’ın önemli tavizler vermesine ve uluslararası baskılara rağmen ateşkesten kaçmak isteyen İsrail başbakanı son iki günde vahşetin dozunu artırdı. Okullara yönelik art arda saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti.

İsrail’in son iki günde ateşkes baskılarının arttığı bir dönemde katliamlarını hızlandırması dikkat çekiyor. Hamas, İsrail ordusunun cuma günü Gazze Şeridi’nin orta kesiminde yer alan Nusayrat bölgesindeki okulu hedef alarak “yeni bir katliam” işlediğini belirtti. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusuna ait savaş uçaklarının, Gazze Şeridi’nin orta kesiminde yer alan Nusayrat bölgesindeki el-Cauni Okulu’nu bombalamasına tepki gösterildi. Binlerce sivilin kaldığı okula düzenlenen ve 16 kişinin öldüğü bu saldırı, “yeni bir katliam” olarak nitelendirilerek, “Yerinden edilmiş masum sivillerin kaldığı UNRWA’ya ait okulların ve sığınma merkezlerinin, tekrar tekrar ve sistematik olarak hedef alınması ve buralarda korkunç katliamların gerçekleştirilmesi; faşist işgal hükümetinin, sivillerin korunmasını düzenleyen tüm kanunlara meydan okuması anlamına geliyor” denildi. Hamas, İsrail’in UNRWA’ya ait okula düzenlediği saldırı sırasında binada teröristlerin olduğuna dair söyleminin ise gerçeği yansıtmadığını duyurdu. AFP haber ajansına konuşan bir kadın, binanın vurulduğu sırada Kuran okuyan bazı çocukların nasıl öldüğünü anlattı. Kadın, “Bu, okulu uyarı yapmadan dördüncü kez hedef almaları” dedi. Haziran ayında Nuseirat’ta BM tarafından işletilen bir başka okula düzenlenen saldırıda en az 35 kişi ölmüştü.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin farklı bölgelerine dün düzenlediği saldırılarda ise 23 Filistinli öldü, çok sayıda Filistinli de yaralandı. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail’e ait savaş uçakları, Gazze kentinin batısında yüzlerce Müslüman ve Hristiyan sığınmacının kaldığı “Kutsal Aile” Okulunu bombaladı. Gazze’deki Sivil Savunma Biriminden yapılan açıklamada da ekiplerin, saldırı sonucu hayatını kaybeden 4 kişinin cenazesine ulaştığı duyuruldu. Kanlı saldırıların ateşkes umutlarının arttığı bir dönemde düzenlenmesi dikkat çekti. İsrail’in müzakere heyetinin, esir takası anlaşması konusunda görüşmeler yapmak üzere bugün Katar’a gideceği belirtildi. Başka bir İsrail heyetinin de aynı gün Mısır’a giderek görüşmeler yapacağı bilgisine de yer verilen haberde, görüşmelere, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, Mossad Direktörü David Barnea, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil’in katılacağı kaydedildi. ABD Başkanı Joe Biden, 31 Mayıs’ta İsrail’in üç aşamadan oluşan yeni bir ateşkes önerisi sunduğunu açıklamıştı.

NETANYAHU’YA KARŞI ‘DİRENİŞ GÜNÜ’ PROTESTOLARI

İsrail genelinde yüzlerce kişi Gazze’deki İsrailli esirlerin geri getirilmesi için esir takası anlaşması imzalanması ve erken seçim talebiyle “direniş günü” sloganıyla protestolar düzenliyor. İsrail basınındaki haberlere göre, ülkedeki hükümet karşıtı grupların çağrısı üzerine “direniş günü” sloganıyla düzenlenen gösterilerde Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümeti protesto ediliyor. Başkent Tel Aviv ve diğer kentlerde göstericiler, sabah saatlerinden itibaren bazı yolları ve kavşakları trafiğe kapattı. İsrail polisi, yolu açmak için bazı noktalarda göstericilere güç kullanarak müdahale etti. Protestocu bazı gruplar da hükümet karşıtı sloganların yazılı olduğu ve marşların çalındığı araçlarla konvoylar gerçekleştiriyor. Onlarca gösterici, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ve diğer kabine üyeleri ile milletvekillerinin evlerinin önünde toplandı. Bazı göstericiler de Batı Kudüs’teki tramvay yolunda eylem yaparak hattı bir süreliğine kapattı. Protestocu gruplar, yaptıkları ortak açıklamada, İsrail’deki hükümeti “Gazze’deki esirlere ve sokaktaki göstericilere karşı kayıtsız kalmakla” suçlarken erken seçim çağrısıyla protesto, yürüyüş ve eylemlerine devam edeceklerini bildirdi.

7 EKİM’DE HANNİBAL PROTOKOLÜ UYGULAMIŞLAR

İSRAİLLİ ESİRLERİ BİLE BİLE VURDULAR

İsrail ordusunun 7 Ekim saldırıları sırasında İsrailli esirleri de öldürmeyi öngören “Hannibal Protokolü”nü İsrail ordusu noktaları ve Gazze sınırında uyguladığı belirtildi. İsrailli Haaretz gazetesinin elde ettiği belge ve ordu yetkililerinin açıklamalarına dayandırdığı haberine göre, İsrail ordusu 7 Ekim’de esir siviller ve askerleri hedef aldı. İsrail ordusu iletişim ağında 7 Ekim günü saat 11.22’de “Gazze’ye tek bir aracın bile dönemeyeceği” emri verilirken, üst düzey bir ordu yetkilisi de “Hannibal Protokolü”nün uygulandığını doğruladı. “Kabuslarımızda bile böylesine bir saldırı için planımız yoktu” ifadelerini kullanan ordu yetkilisi, 7 Ekim’de kaç kişinin kaçırıldığı ve İsrail ordu güçlerinin nerede olduğu hakkında kimsenin fikri olmadığını söyledi. Ordu yetkilisi, uygulanan “Hannibal Protokolü”ne ilişkin “Doğrulanmış herhangi bir bilgi olmadan alınan kararlarla çılgın bir histeri vardı.” ifadelerini kullandı. Erez (Beyt Hanun) Sınır Kapısı’nda 7 Ekim sabahında İsrailli askerlerin kaçırıldığının bildirilmesi üzerine defalarca insansız hava aracıyla sınır geçişine ve askeri noktaya saldırı yapılması talimatı verildi. Gazetenin elde ettiği bilgilere göre, 7 Ekim sabahı “Hannibal Protokolü” Reim ve Nahal Oz askeri noktasında da yaşandı. İsrail ordusundan üst düzey bir yetkili ise “Böyle bir kararı alanlar, bölgedeki askerlerimizin vurulabileceğini biliyordu.” dedi.

HAMAS ATEŞKES İÇİN TEMEL TALEBİNİ GERİ ÇEKTİ

Hamas ve Mısırlı iki yetkilinin Cumartesi günü yaptığı açıklamaya göre Hamas, Gazze’de ABD destekli bir ateşkes anlaşmasına ilk onayı verdi. Ateşkes planının önünü açan gelişme ise Hamas’ın, İsrail tarafından kabul edilmeyen talebini geri çekmesi oldu. Hamas’ın, ön taahhüt olarak sunduğu “İsrail’in savaşı tamamen sonlandırması” yönündeki kilit rol oynayan talebinden vazgeçtiği bildirildi. İsimlerini vermek istemeyen iki yetkili, ABD tarafından sunulan aşamalı anlaşmanın altı haftalık “tam ve eksiksiz” bir ateşkesi içerdiğini söyledi. Ateşkes ile yüzlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılması karşılığında aralarında kadın, yaşlı ve yaralıların da bulunduğu İsrailli rehinelerin serbest bırakılacağı iddia ediliyor. Yetkililer, İsrail güçlerinin Gazze’nin yoğun nüfuslu bölgelerinden 42 günlüğüne çekileceğini ve yerlerinden edilmiş insanların evlerine dönmelerine izin verileceğini belirtti. Ateşkes planlamasına göre, bu süre zarfında her iki tarafın arabulucuları ateşkesin ikinci aşama şartları için görüşmesi yapacak. Aynı zamanda bu aşamada İsrailli hem sivil hem de asker olmak üzere rehineler serbest bırakılacak. Buna karşılık İsrail de diğer Filistinli tutukluları serbest bırakacak. Ateşkesin üçüncü aşamasında ise rehineler ve ölen esirlerin cesetleri iade edilecek. Ayrıca bir yıl sürecek bir “yeniden inşa” projesi başlatılacak.