Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) sunduğu 5 bin sayfalık kanıt dosyasıyla, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği iddia edilen soykırım suçlarına karşı uluslararası hukuki bir mücadelenin kapılarını araladı.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in Filistinlilere yönelik uygulamalarıyla ilgili olarak Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) yeni bir başvuruda bulundu. Bu kapsamda sunulan 5 bin sayfalık kanıt dosyası, uluslararası hukukun işleyişi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı, yazılı bir açıklama yaparak, İsrail'in Gazze'de soykırım suçunu işlediğine dair Uluslararası Adalet Divanı'na yaklaşık 5 bin sayfalık bir kanıt dosyasının sunulduğunu duyurdu.
Açıklamada, "(Dosya) İsrail hükümetinin Gazze'de yaşayan Filistinlilerin yok edilmesini teşvik ederek, çeşitli yıkıcı silahlarla onları fiziksel olarak öldürerek, insani yardıma erişimlerini engelleyerek, onları fiziksel olarak yok etmeyi amaçlayan yaşam koşullarını yaratarak ve UAD'nin çeşitli geçici tedbir kararlarını görmezden gelerek yahut hiçe sayarak, açlığı bir savaş silahı olarak kullanarak, toplu ölümler ve zorla yerinden etmeler yoluyla Gazze'yi nüfustan arındırma amaçlarına ulaşmak için izledikleri yolu gösteren kanıtları içeriyor." ifadeleri kullanıldı.
KANIT DOSYASI VE ULUSLARARASI HUKUKA ETKİLERİ
Mahkeme kuralları gereği, kanıt dosyasının kamuoyuyla paylaşılamayacağı belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Kanıtlar, İsrail'in eylemlerinin arkasında soykırım gerçekleştirme niyetinin bulunduğunu, ayrıca İsrail'in soykırımı ve soykırım kışkırtmalarını engellemede başarısız kaldığını, bu kışkırtmaları ve soykırımı gerçekleştirenleri cezalandırmadığını gösterecektir."
Açıklamada, kanıt dosyasının 750 sayfadan fazla metin ile 4 bin sayfadan fazla görsel ve ek içerdiği belirtildi. Bu kanıtların, uluslararası topluma Filistin halkıyla dayanışma içinde olma mesajı vererek, yaşanan felaketlerin sona ermesi için bir hatırlatma işlevi gördüğü vurgulandı.
UAD'de açılan davanın, İsrail'in işlediği soykırımı barışçıl yollarla durdurma hedefini taşıdığı ifade edilirken, "İsrail, uluslararası hukuku ve normları ihlal etme konusunda eşi benzeri görülmemiş bir dokunulmazlık elde etti. İsrail'in sürekli olarak uluslararası hukuku ihlal etmesi, tüm devletleri sorumlu tutmak için oluşturulan küresel yönetim mekanizmalarını tehlikeye atmıştır." denildi.
ULUSLARARASI DAYANIŞMA VE ACİL EYLEM ÇAĞRISI
Açıklamada, Güney Afrika'da apartheid rejiminin sona ermesini sağlayan uluslararası dayanışmanın, Filistin'deki apartheid uygulamalarını durdurmak için de devreye girmesi gerektiği vurgulandı. "Gazze'deki soykırım, önyargılar tarafından körleşmemiş herkesin açıkça görebileceği bir gerçektir." ifadesine yer verildi.
Güney Afrika'nın, Filistin, Lübnan ve diğer bölgelerde derhal bir ateşkes sağlanması ve adil, kalıcı bir barış için siyasi sürecin başlatılması çağrısının tekrarlandığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Uluslararası toplum, kadınlar, çocuklar, hastane çalışanları, insani yardım görevlileri ve gazeteciler dahil masum sivillerin sadece varoldukları için öldürülmesine seyirci kalamaz. Bu, kabul edemeyeceğimiz bir dünya. Güney Afrika'nın UAD'deki davası, Gazze'deki soykırıma ilişkin ezici kanıtların kapsamlı bir sunumudur."
