Rusya’nın savaşta stratejik bir nokta olarak gördüğü liman kenti Mariupol, savaşın dehşetini en çok yaşayan şehir oldu. Son dehşet saldırısı ise sanat okuluna atılan bomba oldu. Saldırı sonrasında enkaz altında kalanlar olduğu, ölü veya yaralı sayısının henüz bilinmediği bildirildi.
Masada ateşkes mesajları veren Moskova sahada sivilleri hedef almayı sürdürüyor. Abluka altındaki Mariupol’de dört gün önce ‘çocuklar’ uyarısı bulunan sığınağı vuran Rusya, bu kez de mermilerden kaçan çocuk ve yaşlıların bulunduğu okula bomba yağdırdı. Bölgedeki yerel yetkililer 400 kişinin tonlarca enkaz altında kaldığını duyurdu. Sınır tanımaz vahşete tepki yağdı.
İNGİLTERE ‘RUSYA SIKIŞTI DAHA ÇOK SİVİL ÖLEBİLİR’ UYARISI YAPMIŞTI
İngiltere Savunma Bakanlığı’nın ‘Rusya’nın ilerleyişi durdu. Taktik değişimi daha fazla sivil kaybına yol açabilir’ uyarısından 24 saat sonra yine siviller hedef oldu. Mariupol’de binden fazla kadın ve çocuğun sığındığı yapıya önündeki ‘Çocuklar’ uyarısına rağmen bomba atan Rus güçleri, kentte bu kez sivillerin kaldığı sanat okulunu vurdu. Belediye yetkilileri binada 400 kişinin bulunduğunu duyurdu.
'SAVUŞ SUÇLARINI İŞLEYENLER YAPTIKLARININ HESABINI VERECEK'
Saldırıya ‘Savaş suçlarını işleyenler hesap verecek’ tepkisi geldi. Moskova kentleri vurarak yıldırma taktiği uygularken tahliyelere de duvar örüyor. Mariupol’de tahliye otobüslerinin girişine izin verilmediği belirtildi. Bölgeden çıkarılan kişilerin de Rusya’nın uzak bölgelerine gönderildiği ortaya çıktı. Mariupol Şehir Konseyi’nin paylaşımında ‘Birkaç bin kişi Rusya’ya tahliye edildi’ denildi.
ABD'DEN S400 İÇİN İLGİNÇ TEKLİF
ABD’nin, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına ve yaptırımlar getirilmesine yol açan S-400 füzelerinin Ukrayna’ya verilmesi yönündeki talebini ‘gayri resmi’ olarak dile getirdiği öne sürüldü. İngiliz haber ajansı Reuters’in konuyla ilgili üç kaynağa dayandırdığı haberinde, söz konusu teklif ‘gerçekleşmesi çok zor bir ihtimal’ olarak nitelendirildi. Kaynaklara göre ABD’li yetkililer, öneriyi geçen ay Türk mevkidaşlarıyla konuştu. Ancak herhangi bir spesifik veya resmi talepte bulunulmadı. Kaynaklar ayrıca önerinin ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Wendy Sherman’ın Türkiye’ye bu ay başı yaptığı ziyarette kısaca gündeme geldiğini kaydetti. Biden yönetimi, S-300’ler ve S-400’ler de dahil olmak üzere Rus yapımı ekipman ve sistemleri kullanan müttefiklerinden bunları Ukrayna’ya devretmeyi değerlendirmelerini istiyor.
‘ANKARA’NIN KABUL ETMESİ OLANAKSIZ’
Analistler ise önerinin Türkiye tarafından kabulünün çok zor bir ihtimal olduğu görüşünde. Habere göre Türk yetkililer ABD’nin önerisi konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Haberde, Türk yetkililerin ve yorumcuların Ankara’nın “başarı şansı olmayan” bu öneriyi kabul etmesi halinde Moskova ile sorun yaşamasının kaçınılmaz olduğu yönünde görüşlerine yer verildi. Ayrıca S-400’lerin böyle bir durumda kurulumu ve işletilmesi konusunda birçok teknik engelin söz konusu olacağı da vurgulandı. Washington, ilk teslimatın Temmuz 2019’da gelmesinden bu yana Ankara’dan defalarca Rus yapımı karadan havaya füze bataryalarından kurtulmasını istiyor. ABD, ayrıca Türkiye’nin savunma sanayisine yaptırımlar uygularken, NATO üyesi Türkiye’yi F-35 savaş uçağı programından da çıkardı. Ankara ise, müttefiklerinin füze savunma sistemleri sağlamaması nedeniyle S-400’leri tercih etmek zorunda kaldığını savunuyor. Reuters’in haberine göre ABD’li yetkililer, Türkiye’yi Washington’un yörüngesine geri çekmek için bu fırsatı değerlendirmek istiyor.
ABD ve Türkiye kaynakları, şu ana kadar belirli bir teklifin masada olmamasına rağmen, iki ülke arasındaki gerginlikleri ortadan kaldırma yolunda “yaratıcı” formüller bulma çabalarının son haftalarda hızlandığını söyledi. Kiev hükümetini Rusya’ya karşı desteklemek isteyen ABD, hem müttefiklerini hem de Venezuela dahil bazı ülkeleri Rusya karşıtı bloka çekmeye çalışıyor. Sherman’ın da Habertürk televizyonu ile söyleşisinde “Sanırım herkes S-400’lerin uzun zamandır devam eden bir mesele olduğunu biliyor ve belki de, bu sorunu çözmenin yeni bir yolunu bulabileceğimiz bir andayız” sözleri dikkat çekmişti. Sherman “S-400’leri almak NATO ittifakında sorun yaratıyor. Alternatif sunduk, tam olarak ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Umarım ortak bir yol bulabileceğiz” diye konuşmuştu. Bu formülün ayrıca Biden yönetimi için Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’in hava sahasını koruma yönündeki taleplerine de karşılık olabileceği değerlendirmesi yapılıyor. ABD düşünce kuruluşundan bir kaynak talebin, Washington’un Ankara ile bağları yenilemek için ihtimalleri değerlendirdiği bir zamanda yapılmasına dikkat çekti.
ATEŞKES MASASINDA MUTABAKAT YAKIN
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Antalya İl Başkanlığı tarafından, Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde düzenlenen İl Danışma Meclis Toplantısı’nda konuştu. Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için büyük bir çaba içinde olduğunu ifade eden Çavuşoğlu “Bu krizin başından beri ilkeli bir tutum sergiledik. Doğruya ‘doğru’, yanlışa ‘yanlış’ dedik. Rusya ile birçok alanda yakın ilişkilerimiz var. Ancak, bu ilişkiler hakkı hukuku savunmamıza engel olmadı” dedi.
Bakan Çavuşoğlu “Şimdi ortada bir yangın var ve söndürülmezse bu yangın herkesi daha çok etkileyecek. Yangını söndürmek için büyük bir çaba içindeyiz. Cumhurbaşkanı’mız ve bizler seferber olmuş durumdayız. Her iki tarafla konuşarak, önce insani ateşkes, sonra kalıcı ateşkes için çalışıyoruz” diye konuştu. Bu hafta da Rusya ve Ukrayna’da mevkidaşlarıyla tekrar görüştüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: Tarafların bazı somut konular üzerinde müzakereleri sürüyor. Müzakere ekipleriyle de temas halinde olduğumuz için bu detaylarla ilgili bilgiye sahibiz. Tüm detaylarını açıklamamız söz konusu olmaz. Çünkü biz dürüst bir arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık rolü oynuyoruz. Tüm bu temaslarımızda tarafların temel konularda anlaşmaya yakın olduğunu görüyoruz. Tabii savaş devam ederken, siviller ölürken anlaşmak öyle kolay bir şey değil. Yine de bir ivme yakalandığını söylemek isterim. Ukrayna tarafsızlık statüsü karşılığında güvenliğinin garanti edilmesini istiyor. Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle Türkiye ve Almanya’nın da bu anlaşmanın garantörü olmasını istiyor. Bu da bize duyulan güvenin bir başka göstergesi.
