Avrupa Birliği’nin yeni yüksek temsilcisi Kaja Kallas, göreve hızlı bir başlangıç yaptı. Şahin bir Ukrayna destekçisi olan ve “Demir Leydi” olarak anılan Kallas, ilk iş gününde Kiev’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek Rusya’ya karşı net bir mesaj verdi.
Avrupa Birliği’nin yeni Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, göreve hızlı bir başlangıç yaptı. Eski Estonya Başbakanı olan ve şimdiden “Avrupa’nın Demir Leydisi” lakabıyla anılmaya başlanan Kallas, ilk iş gününde Kiev’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek dikkatleri üzerine çekti.
Avrupa Birliği diplomasisinin yeni yüzü olan 47 yaşındaki Kallas, bu göreve atanan en genç temsilci olmanın yanı sıra geçmişte hükümet başkanlığı yapmış tek isim. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in “Doğru zamanda doğru kişi” olarak tanımladığı Kallas, özellikle Rusya konusundaki sert tutumuyla dikkat çekiyor. Şahin bir Ukrayna destekçisi olan Kallas, Avrupa’nın Moskova’ya karşı duruşunu daha da sertleştirmesi gerektiğini savunuyor.
ZORLUKLAR VE BEKLENTİLER
Kallas, Avrupa Birliği içinde dış politikada birlik sağlamak gibi zorlu bir görevle karşı karşıya. Özellikle savunma harcamalarının artırılması konusundaki ısrarı, NATO’yu odağa yerleştiren politikaları ve AB ülkeleri arasındaki görüş ayrılıklarını azaltma çabası dikkat çekiyor. Moskova’nın kara listesinde yer alan Kallas, Ukrayna’ya desteği sürdürebilmek ve Rusya’nın kazanmasını engellemek için çaba harcayacağını defalarca vurguladı.
KİEV’E İLK GÜN ZİYARETİ
AB’nin yeni yönetim kadrosu, göreve başlar başlamaz Ukrayna’nın başkenti Kiev’i ziyaret etti. Bu önceden açıklanmayan ziyaret, Avrupa’nın Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğinin açık bir işareti olarak değerlendirildi. Kallas’a AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ve AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos da eşlik etti. Costa, Kiev’de yaptığı açıklamada, “Rusya’nın savaş ekonomisini hedef alacak yeni yaptırımları devreye sokmaya hazırlanıyoruz. 16. yaptırım paketi yolda,” ifadelerini kullandı.
BORRELL’DEN FARKLI BİR YAKLAŞIM
Kallas’ın selefi Josep Borrell, görev süresi boyunca açık sözlü tutumuyla öne çıkmış, ancak zaman zaman üye ülkelerle ters düşmüştü. İsrail’e silah ambargosu önerisi ve siyasi diyalogların askıya alınması gibi girişimleriyle tartışma yaratmıştı. Kallas’ın, Borrell’e kıyasla daha dengeli ve üye ülkeleri dinleyen bir profil çizeceği öngörülüyor. Ancak, özellikle Rusya ve Ukrayna konularındaki net tavrıyla dikkat çekmesi bekleniyor.
AVRUPA VE NATO İLİŞKİLERİ
Kallas, Avrupa Birliği’nin kendi ordusunu kurması fikrine sıcak bakmayan, bunun yerine NATO’yu ön plana çıkaran bir lider olarak dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, özellikle ABD yönetimi tarafından olumlu karşılanıyor. AB’nin savunma alanındaki iş birliğini artırmaya yönelik önerilerde bulunan Kallas, Avrupa diplomasisinin yeni dönemine damgasını vuracak gibi görünüyor.
Kaja Kallas’ın liderliği, Avrupa Birliği’nin diplomasi sahnesindeki duruşunu güçlendirmeyi hedeflerken, Ukrayna-Rusya geriliminde de AB’nin daha kararlı bir rol üstleneceğinin sinyallerini veriyor.