Marmara Denizi, 2021 yılında yaşanan müsilaj krizi sonrası yeniden benzer bir tehlikeyle karşı karşıya. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, bölgedeki son durumu ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi. Prof. Dr. Sarı, Marmara’nın alt katmanlarında yeniden oluşmaya başlayan müsilajın, kısa sürede yüzeye ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Sarı, 25 Ekim 2024 tarihinde Erdek Körfezi’nde başlayan müsilaj oluşumunun, sadece dört hafta içinde Marmara Denizi’nin kuzeyine kadar yayıldığını belirtti. Dalış incelemeleri sonucunda, müsilajın denizde 5 ila 25 metre derinlikte yoğunlaştığını ifade eden Sarı, “Bugün itibarıyla Gemlik Körfezi, İstanbul Adaları çevresi ve Yalova’nın Çınarcık bölgesinde müsilaj, örümcek ağı gibi tüm Marmara’yı sarmış durumda. Durum o kadar ciddi ki müsilaj yüzeye doğru yaklaşmaya başladı” dedi.
Vatandaşlar tarafından Mudanya Güzelyalı ve Yalova Çınarcık’ta çekilen görüntülerde müsilajın deniz yüzeyine ulaştığı görülüyor. Prof. Dr. Sarı, bu gelişmelerin, Marmara Denizi'nin en doğusundaki İzmit Körfezi'ni de tehdit ettiğini belirtti. “1-2 hafta içerisinde İzmit Körfezi’nin tamamen müsilajla kaplanacağını öngörüyoruz. Bu nedenle acil önlem alınması şart” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’ne bırakılan atıkların ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı. Endüstriyel, evsel ve diğer atıkların kontrol altına alınması gerektiğini söyleyen Sarı, şu önerilerde bulundu:
Arıtma Tesisleri: Çalışmayan arıtma tesislerinin hızla devreye alınması.
Sanayi Denetimi: Ruhsatlarını çevreyi kirletmeme taahhüdüyle alan sanayi tesislerinin sıkı denetimlerle kontrol edilmesi.
Kirlilik Kaynakları: Marmara Denizi'ne ulaşan tüm kirlilik kaynaklarının tespit edilerek salınımın durdurulması.
“Eğer bu önlemleri alabilirsek, ilkbahar ve yaz aylarında müsilajın yüzeye çıkmasını kısmen azaltabiliriz. Ancak bunu ihmal edersek, Marmara’yı çok daha büyük bir kriz bekliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Sarı, müsilajın bir sonuç olduğunu ve nedenlerin ortadan kaldırılmadığı sürece yeniden ortaya çıkacağını belirtti. “Müsilajın oluşmasının temel nedenleri arasında yüksek miktarda kirlilik, deniz suyunun durağanlığı ve iklim değişikliği yer alıyor. Bu nedenleri ortadan kaldırmadan sorunu çözmek mümkün değil” dedi.
Marmara Denizi'nin ekosisteminin korunması için ortak bir acil eylem planına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sarı, yetkililere çağrıda bulundu: “Eğer harekete geçmezsek, Marmara’da yaşanan çevre felaketi, bölgedeki deniz canlılarının yaşamını ve insan sağlığını daha büyük ölçüde tehdit edecek. Bu kriz sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir tehdit.”
