Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı söylemleriyle öne çıkan radikal partiler sandıkta büyük zafer elde etti. Almanya’da Neo-Nazi AfD ikinci parti oldu. Fransa’da da Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi açık farkla kazanınca Macron erken seçim kararı aldı. Yabancı karşıtlığı ve İslamofobinin tırmanışıyla birlikte kıtayı ateşe verecek bir potansiyele sahip olan Avrupa’daki yeni dalga kaygı oluşturdu.
ALMANYA’DA DEMOKRATLAR ERİDİ IRKÇILAR REKOR KIRDI
Avrupa’da ırkçılık hayaleti geri döndü. Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde ırkçı görüşe sahip partiler önemli bir başarı elde etti. En dikkat çeken sonuçlardan biri Almanya’da çıktı. Scholz liderliğindeki koalisyon hükümeti erirken Neo-Nazi çizgideki Alternatif Partisi (AfD) oy oranını yüzde 15.9’a çıkararak ikinci büyük parti oldu. Seçim analizleri, halkın mevcut hükümete tepkisiyle birlikte mülteci politikaları nedeniyle AfD’yi tercih ettiğini ortaya koydu.
SEÇİM SONUCU TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ DE ETKİLEYECEK
Avusturya’da AP seçimlerini yüzde 25 ile aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi birinci sırada tamamladı. Hollanda’da ise RE ile aşırı sağcı Kimlik ve Demokrasi yedişer milletvekilliği kazandı. Avrupa Birliği’nde izlenecek politikaların oluşturulduğu merci olan AP’deki yeni görünüm, aşırı görüşlere sahip partilerin sandalye sayılarını ciddi şekilde artırdığını gösterdi. Siyasi analistler, sonuçların Türkiye’yle ilişkileri etkilemesinin de muhtemel olduğunu kaydetti.
MÖSYÖ’NÜN HEZİMETİ
Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi yüzde 31 oy alıp ilk sıraya yerleşirken Cumhurbaşkanı Macron’un partisi yüzde 15’te kaldı. Sandıkta oluşan açık farkın ardından erken genel seçim kararı alan Macron “Bu sonuçlar Avrupa’yı savunan partiler için iyi olmadı” dedi. Paris’teki Republique Meydanı’nda da yüzlerce sol görüşlü gösterici sandık sonuçlarını protesto etti.
AVRUPA SİYASETİNDE AŞIRI SAĞ DEPREMİ
‘MACRON HAYATININ KUMARINI OYNUYOR’
Avrupa Parlamentosu seçimleri kıta politikasında sarsıntıya sebep oldu. İslamofobi ve göçmen paranoyasına dayalı kampanyalarla birçok ülkede aşırı sağ büyük kazanımlar elde etti. Fransa’da Ulusal Birlik Partisi, Almanya’da AfD gibi aşırı sağ partiler iktidara yaklaştı.. Macron’un erken seçim kararı hem Fransa’da hem de Avrupa’da ‘siyasi bir kumar’ olarak yorumlandı.
Son dönemlerde İslamofobik ve göçmen karşıtı söylemlerle Avrupa kamuoyunu tedirgin eden aşırı sağ partiler önceki gün sonuçlanan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde merkez siyasete meydan okuyan bir konuma geldi. Bunun en çarpıcı örneği Fransa’da yaşandı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, rakibi Marine Le Pen’in aşırı sağ çizgideki partisi Ulusal Birlik’in kazandığı büyük zaferin ardından erken seçim kararı aldı.
Ulusal Birlik oyların yaklaşık yüzde 32’sini aldı. Macron’un liberal kanattaki partisi Rönesans ise yüzde 15’te kaldı. Parlamentonun feshedildiğini duyuran Macron’un bu kararı hem kendi ülkesinde hem de Avrupa’da ‘siyasi bir kumar’ olarak yorumlandı. Fransız lider halka “Verdiğiniz mesajı aldım ve cevapsız bırakmayacağım. Demokrasimize güvenim tam” dedi ve aşırı sağın ilerleyişine boyun eğmeyeceğini vurguladı. Avrupa medyasında yer alan haberlerde ‘Fransız lider hayatının en büyük kumarlarından birini oynadı’ değerlendirmesi yapıldı. Telegraph gazetesinde yer alan bir analize göre, bir Fransız cumhurbaşkanı için parlamentoyu feshetmek dinamitle oynamaya benziyor. Koltuğunda hala üç yılı olan Fransız lider, mevcut görevlerine devam edebilecek ancak ülkenin yeni başbakanının Marine Le Pen olması görev süresinin geri kalanını ciddi bir şekilde aksatabilir. BBC’ye göre ise çoğunluğa sahip olmayan Macron hali hazırda köşeye sıkışmış bir durumdaydı ve seçim hezimetinden sonra kartlarını daha açık oynamaya karar verdi. Le Pen, Ulusal Birlik’in 28 yaşındaki lideri Jordan Bardella ile hükümetin başına geçmeye hazırlanırken bazı kesimler bunun Macron’un planının bir parçası olup olmadığını merak ediyor. Fransız bir analist, Macron’un Le Pen’e tuzak kuruyor olabileceğini, Bardella’nın hükümetin başına geçmesi halinde, 2027’de kimin cumhurbaşkanlığına aday olacağı konusunda patronuyla anlaşmazlığa düşebileceğini öne sürdü. Bir başka analiste göre ise bu hamle Macron’un istifa etmesine olanak sağlayacak ve Fransız lider üçüncü dönem için yeniden aday olabilecek.
ALMANYA’DA IRKÇILAR REKOR KIRDI, YEŞİLLER ÇAKILDI
Almanya’da Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon hükümeti erirken Neo-Nazi çizgideki Alternatif Partisi (AfD) oy oranını yüzde 15.9’a çıkararak ikinci büyük parti oldu. Seçim analizleri, halkın mevcut hükümete tepkisiyle birlikte mülteci politikaları nedeniyle AfD’yi tercih ettiğini ortaya koydu. Oy oranını 4,9 puan artıran aşırı sağcı popülist AfD, Alman siyasetinde ikinci sıraya yerleşti. Yeşiller Partisi, 2019’a göre yüzde 8,6 oy kaybederek yüzde 11,9 ile dördüncü sıraya geriledi.
Alternatif Partisi (AfD) lideri Alice Elisabeth Weidel
İTALYA’DA MEONİ SEVİNDİ, BELÇİKA’DA İSTİFA
Başbakan Giorgia Meloni’nin geçmişi neo-faşist haereketlere dayanan partisi İtalya’nın Kardeşleri (FdI) 2019 seçimlerinde yüzde 6,4 oyla beşinci parti olabilmişti.
Meloni’nin desteği 5 yıl içinde yaklaşık 20 puan arttı ve partisi birinciliğe yükseldi. Sandık çıkış anketlerine göre FdI yüzde 26-30 bandında. İspanya’da da muhalefetteki merkez sağ Popüler Partisi (PP), Başbakan Perdo Sanchez’in Sosyalist Partisi’ni yenerek seçimden birinci parti çıktı. Belçika’da ayrıca genel seçimler de düzenlendi. Seçimden yenilgiyle çıkan Belçika Başbakanı Alexander De Croo istifa kararı aldı. Bölünmeyi savunan Flaman milliyetçisi partiler seçimden zaferle çıktı.
Avusturya’da AP seçimlerini yüzde 25 ile aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi birinci sırada tamamladı. Hollanda’da ise RE ile aşırı sağcı Kimlik ve Demokrasi yedişer milletvekilliği kazandı. Avrupa Birliği’nde izlenecek politikaların oluşturulduğu merci olan AP’deki yeni görünüm, aşırı görüşlere sahip partilerin sandalye sayılarını ciddi şekilde artırdığını gösterdi. Siyasi analistler, sonuçların Türkiye’yle ilişkileri etkilemesinin de muhtemel olduğunu kaydetti.
VON DER LEYEN: MERKEZ TUTUNUYOR
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, artık merkezdeki gruplara daha büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Von der Leyen, “Yani merkez yerinde duruyor ama sağdaki ve soldaki aşırıların da destek aldığı bir gerçek. Bu nedenle sonuç, merkezdeki taraflara büyük sorumluluklar yüklüyor.” dedi. Yunanistan’da ise, Türklerin kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, Batı Trakya’da 3 ilden 2’sinde birinci çıktı.