ABD Başkanı’nın üç aşamalı ateşkes planı, Gazze’deki soykırımın durdurulması çabalarında sonuca en çok yaklaşan adım oldu. Hamas’ın ‘Evet’ dediği paketin hayata geçmesinde süreç Tel Aviv’e kilitlendi. Koalisyon ortağının ‘İmzalarsan hükümeti dağıtırız’ tehdidiyle karşılaşan Netanyahu’nun terazisinde ise esir yakınlarının baskısı ağır geldi. Biden’ın oy kaygısıyla sunduğu teklife Netahyahu da oy kaygısıyla yeşil ışık yaktı.
NEDEN 10 BİN İNSANIN ÖLÜMÜNÜ BEKLEDİNİZ?
Gazze’deki soykırım sekiz aydır devam ederken Refah’taki çadır katliamı küresel vicdanda infial yarattı. Kasımda yapılacak başkanlık seçimleri öncesi Amerikan halkının tepkisi zirveye ulaşınca Biden üç aşamalı ateşkes planını masaya koydu. Ancak paketin Hamas’ın dört ay önceki önerileriyle benzerliği ‘Neden 10 bin insanın ölümü beklendi’ tepkilerine yol açtı. Teklife, Hamas’la birlikte Batılı ülkeler de yeşil ışık yaktı. Tel Aviv’e dönük ‘kabul et’ baskısı arttı.
NETANYAHU ORTAĞINI İKNA ETMEYE ÇALIŞACAK
Almanya Başbakanı Scholz, Netanyahu’yla, ABD Dışişleri Bakanı Blinken Savaş Kabinesi üyesi Gantz’la telefon diplomasisi yürüttü. Tel Aviv’in tavrında ise ülkedeki seçimler belirleyici oldu. İsrail Cumhurbaşkanı’nın “Ateşkese evet derse hükümeti desteklerim” çıkışı sonrası Netanyahu’nun, önerinin ana hatlarını kabul ettiği belirtildi. İsrail Başbakanı’nın, koalisyon resti çeken ortağı Ben-Gvir’i ikna edebilmek için de bir toplantı düzenleyeceği ifade edildi.
SİLAHLAR SUSANA KADAR KATLİAM
Gazze’de ateşkes süreci ilerlerken İsrail ordusunun saldırıları devam ediyor. Güneydeki Han Yunus’a dönük hava saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu en az 12 Filistinli hayatını kaybetti. Jetler kentteki Avrupa Hastanesi’nin çevresini de hedef aldı. Filistin hükümeti ise Gazze Şeridi’ndeki 3 bin 500’den fazla çocuğun açlıktan hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi. Sosyal medyadan yapılan açıklamada ‘Korkunç bir uluslararası sessizliğin ortasında gıda yokluğu artıyor’ denildi.
KATİLİN 'İNCE' HESABI
Gazze’deki saldırıları, iktidarının garantisi gören Netanyahu, ABD seçimleri öncesi Trump’ın gerisinde kalan Biden’ın dayattığı ateşkes teklifiyle köşeye sıkıştı. Hamas’ın da teklifi kabul etmesi ve aşırı sağ ortaklarının ‘hükümeti dağıtırız’ tehditleri karşısında Netanyahu, muhtemel bir erken seçim öncesi esirler konusundaki artan baskıyla ateşkesi onaylama işareti verdi.
Aylardır Gazze’de yürütülen vahşi savaşın sona erdirilmesi için bir zaman vermekten kaçınan ve bunu kendisiyasi hesapları için yapmakla eleştirilen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden’ın yeni ateşkes teklifiyle zor durumda kaldı. Kasım ayında yapılacak seçim öncesi rakibi Donald Trump’ın gerisinde kalan Biden, Gazze’deki katliamlardan rahatsız olan Demokrat tabanın desteğini daha fazla kaybetmeden sandığa ateşkesi sağlamış şekilde gitmek istiyor. Hakkında çok ciddi yolsuzluk iddiaları olan Netanyahu ise bir yandan esirler için ülkede giderek artan tepkiler ile aşırı sağ ortaklarının onu koltuğundan etme tehditleri arasında sıkışmış durumda. Ancak Netanyahu’nun terazisinde ise esir yakınlarının baskısının ağır geldiği görülüyor. İsrail basını, Tel Aviv’in, Biden’ın açıkladığı Gazze Şeridi’nde ateşkes ve esir değişimi önerisinin ana hatlarının çoğunu kabul ettiğini yazdı. Ancak bu öneri İsrail hükümetinin bazı üyelerinin sert muhalefetiyle karşılaşıyor.
Pazar sabahı ABC News’e konuşan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby ise, Hamas’ın masadaki ateşkes teklifini kabul etmesi halinde İsrail’in de evet diyebileceğini düşündüklerini söyledi. Pazar günü geç saatlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve savaş kabinesi üyesi Benny Gantz’ı ayrı ayrı arayarak anlaşma için lobi yaptı. Ancak Cumartesi günü İsrailli iki aşırı sağcı bakan, Netanyahu’nun anlaşmayı kabul etmesi halinde istifa edecekleri ve ülkedeki iktidar koalisyonunu çökertecekleri tehdidinde bulundu. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir Hamas yok edilmeden herhangi bir anlaşma yapılmasına karşı olduklarını söylediler. İsrail’de ana muhalefet lideri Yair Lapid ise, Netanyahu’dan esir takası mutabakatını kabul etmesini istedi. Netanyahu’dan söz konusu öneriyi kabul etmesini isteyen Lapid, mutabakatın “son ayrıntılarını tamamlamak için” İsrail’den Kahire’ye bir heyet gönderilmesi çağrısı yaptı. Çekilme tehdidinde bulunan aşırı sağcı ortakların bu adımı atması halinde koalisyona destek vereceğini vurguladı.
Netanyahu ise dünkü açıklamasında, esir takası ve ateşkes teklifi önerilerinin Gazze’ye saldırıları durdurmayacağını, sadece İsrailli esirlerin serbest bırakılması için geçici ateşkes sağlayacağını söyledi. Biden’ın Gazze’ye saldırıları sona erdirme yönündeki teklife ilk tepkisini veren Netanyahu, İsrail’in önerdiği ile Biden’ın sunduğu teklif arasında “boşluklar” olduğunu öne sürdü. Ateşkes ilan etmeye hazır olmadığını kaydeden ve Biden’ın açıklamalarını eleştiren Netanyahu, “Biden (teklifinde) önemli bir ayrıntıdan bahsetmedi; ikinci aşamada İsrail savaşı bitirmeyi kabul etmedi, sadece savaşın sonunu ‘tartışmak’ istedi. Tartışmak ne anlama geliyor? Biz sadece kendi şartlarımız doğrultusunda tartışırız.” dedi.
Netanyahu, “Esirlerin salıverilmesi için savaşa 42 gün ara verebiliriz, ama savaşı durduramayız.” dedi. Biden, çatışmaların kalıcı olarak sonlandırılması sürecine geçişle ilgili müzakerelerin yürütüleceği ikinci aşamada, erkek askerler dahil kalan tüm esirlerin serbest bırakılacağını, İsrail’in Gazze’den çekileceğini (ilk aşamadaki), geçici ateşkesin kalıcı olarak çatışmaların sonlandırılmasına dönüşeceğini, ikinci aşamada tarafların tüm başlıklarda anlaşmaya varması ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi durumunda ise üçüncü aşamaya geçileceğini, bu aşamada da Gazze’nin yeniden inşa sürecinin gündeme geleceğini ve tarafların elindeki ölen rehinelerin teslim edileceğini belirtmişti. Hamas da İsrail’in sunduğu ve ABD Başkanı Joe Biden’ın açıkladığı “kalıcı ateşkes, işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesi, yeniden inşa ve esir değişimiyle” ilgili önerilerine olumlu baktıklarını duyurmuştu. Son olarak İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Biden’ın açıkladığı Gazze Şeridi’nde ateşkes önerisini kabul etmesi halinde Başbakan Binyamin Netanyahu’yu destekleyeceğini belirtmişti. Netanyahu’nun hükümetin çökmesini önlemek için ateşkese şiddetle karşı çıkan aşırı sağcılarla planı destekleyen merkez arasında denge kurmaya çalıştığı belirtiliyor. Ateşkes tartışmaları sürerken Gazze’deki katliam da devam ediyor. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırılarda en az 22 Filistinli hayatını kaybetti. Paketin Hamas’ın dört ay önceki önerileriyle benzerliği ‘Neden 10 bin insanın ölümü beklendi’ tepkilerine yol açtı.
MALDİVLER, İSRAİLLİLERİ ÜLKEYE ALMAYACAK
Maldivler hükümeti, Gazze’deki savaşa tepki olarak lüks tatil köyleriyle bilinen Hint Okyanusu takımadalarına İsraillilerin girişini yasaklayacak. Başkanlık ofisinden yapılan açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun İsrail pasaportu sahiplerinin ülkeye girişini engellemek için yasaları değiştirmeye ve süreci denetlemek için bir alt komite kurmaya karar verdiği belirtildi. Ayrıca “Filistin’le dayanışma” için ulusal bir miting düzenleneceği kaydedildi. Devlet Başkanı Muhammed Muizu’nun Filistinlilerin ihtiyaçlarını değerlendirmek ve bir bağış kampanyası başlatmak üzere özel bir elçi atayacağı bildirildi. Stratejik olarak konumlanmış 1.000’den fazla mercan adacığından oluşan küçük bir İslam cumhuriyeti olan Maldivler, gözlerden uzak kumlu beyaz plajları, sığ turkuaz lagünleriyle tanınıyor. Maldivler daha önce 1990’ların başında İsrailli turistlere uyguladığı yasağı kaldırmış ve 2010 yılında ilişkileri yeniden tesis etmek üzere adımlar atmıştı. Yasağa tepki olarak İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oren Marmorstein, vatandaşları Maldivler’e seyahat etmekten kaçınmaya çağırdı. Geçen yıl yaklaşık 11,000 İsrailli Maldivler’i ziyaret etti ve bu rakam toplam turist girişlerinin yüzde 0.6’sını oluşturdu.