Venedik Komisyonu'nun “İfade özgürlüğüne engel” ifadeleriyle eleştirdiği Dezenformasyon yasası Avrupa Konseyi Türkiye Raporu'na da eklendi. TBMM'de görüşmeleri süren yasanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğüne 'engel' teşkil ettiği yolundaki şikayetler de rapora eklendi. Dezenformasyon yasasının özellikle seçim öncesi getireceği sonuçlardan rahatsızlık duyduğunu belirten AKPM, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yasayı onaylamaması çağrısında bulundu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Denetim Komitesi tarafından hazırlanan Türkiye raporunda, bazı maddeleri TBMM'de kabul edilen 'dezenformasyon yasasına' sert eleştiriler yöneltildi.
İngiliz milletvekili John Howell ve Letonya milletvekili Boriss Cilevics tarafından ortak kaleme alınan rapor ve buna bağlı tavsiye karar tasarısı, İzleme Komitesi’nde pazartesi günü tartışılarak kabul edildi. Rapor ve buna bağlı karar tasarısı nihai olarak çarşamba günü Genel Kurul oturumunda tartışılarak oylanacak.
ŞİKAYETLER RAPORA EKLENDİ
Venedik Komisyonu’nun önceki gün yayımladığı görüş metninde yer alan, 'dezenformasyon yasasının' Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğüne 'engel' teşkil ettiği yolundaki şikayetler rapora eklendi. Euronews'in aktardığına göre 'Dezenformasyon yasası'nın özellikle seçim öncesi getireceği sonuçlardan rahatsızlık duyduğunu belirten AKPM, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yasayı onaylamaması çağrısında bulundu.
VENEDİK KOMİSYONU: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL
Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerinin anayasa ve yasalarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Konsey'in ilkelerine uygun olup olmadığını denetlemekle hükümlü Venedik Komisyonu, cuma günü 'dezenformasyon yasası' ile ilgili 'acil bir görüş' metni yayınlamıştı.
Metinde, 2023 Haziran'da yapılacak seçim öncesi yapılan düzenlemenin potansiyel sonuçları nedeniyle 'endişe' belirtildi. 'Oto sansür' endişesinin vurgulandığı açıklamada, Türkiye'deki yasaların dezenformasyonla mücadele için yeterli olduğu vurgulandı.
'İfade özgürlüğü üzerinde olası keyfi kısıtlamalar' içeren bir tasarının kabul edilmesi için 'acil bir toplumsal ihtiyaç' bulunmadığı belirtilen metinde, düzenlemenin AİHS'in 'ifade özgürlüğü' maddesine aykırı olduğu vurgulandı.
