İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşması kapsamındaki 4 günlük insani ara başladı. Anlaşmaya göre, Hamas 24 rehineyi, İsrail ise tutuklu 39 Filistinliyi serbest bıraktı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell insani aranın başlamasından memnun olduklarını söyledi. Öte yandan Borrell, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında özellikle binlerce çocuk ve kadın olmak üzere çok sayıda sivilin ölmesinden esef duyduklarını belirtti.
İsrail ile Hamas arasında yapılan anlaşma kapsamında, Hamas 24 rehineyi, İsrail ise tutuklu 39 Filistinliyi serbest bıraktı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden AB adına yapılan yazılı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında esirlerin takas edilmesini öngören insani aranın başlamasından memnuniyet duyulduğu belirtildi.
"Gazze'de süregelen korkunç insani duruma son verilmesine yönelik ilk adım olarak bu planın tamamıyla uygulanması ve daha uzun bir süreye uzatılması gerekiyor." ifadelerine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonunun ardından bir milyondan fazla insan gidecek hiçbir yeri olmadan evlerinden kaçtı. Aynı zamanda Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik yerleşimci şiddetinin kontrolsüz bir şekilde artması kabul edilemez."
Açıklamada AB'nin başından bu yana İsrail'in kendini uluslararası insancıl hukuka uyarak savunmasını desteklediği anımsatılarak, "AB, başta binlerce çocuk ve kadın olmak üzere çok sayıda sivilin ölmesinden esef duyuyor." görüşü paylaşıldı.
Sivillerin korunmasının, temel hizmetlere engelsiz erişim, hastane ve okul gibi korunması gereken alanlara saygı gösterilmesinin yasal zorunluluk olduğu vurgulanan açıklamada "Bir dehşet başka bir dehşeti haklı gösteremez. Her iki halkın iyiliği için mevcut gidişatın tersine çevrilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Hem AB için hem İsrail hem de Filistin için sürdürülebilir barış, güvenlik ve refaha giden tek yol iki devletli çözümdür. Bunu mümkün kılmak için ciddi bir şekilde harekete geçmek uluslararası toplumun görevidir."