Karadeniz’de balıkçılık yapan vatandaşların işine yarayacak yeni bir adım atıldı. Hamsi atıklarıyla yapılan bu proje yüz güldürecek. İşte konuya ilişkin detaylar…
Karadeniz Bölgesi'nde balıkçılıkla geçimini sağlayan çiftçiler için müjdeli haber! Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü ve Ordu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Koray Korkmaz’ın geliştirdiği proje, hamsi atıklarını tarımsal üretimde kullanılabilir hale getirerek Karadenizli çiftçilerin yüzünü güldürecek. Hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler, özellikle gül yetiştiriciliğinde topraksız tarımda verimliliği artırıyor. Bu yenilikçi yöntem, hem çevreye zarar vermeyen bir çözüm sunuyor hem de çiftçilere katma değer kazandırıyor.
HAMSİ ATIKLARI TARIMA KATMA DEĞER KAZANDIRDI
Son yıllarda balık atıkları, çevreyi kirletmekte ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Karadeniz Bölgesi'nde özellikle hamsi işlenmesinde ortaya çıkan atıkların doğru şekilde değerlendirilmesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü ve Ordu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Koray Korkmaz’ın yürüttüğü TÜBİTAK destekli proje ise bu soruna inovatif bir çözüm getiriyor.
Hamsi atıkları, kimyasal işlemlerle aminoasitlere dönüştürülüyor ve bu besin değeri yüksek maddeler, gül gibi kesme çiçeklerde biyostimülant olarak kullanılıyor. Yöntem, hem atıkların çevreye zarar vermesini engelliyor hem de güllerin daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlıyor. Proje, Karadeniz’in zengin balıkçılık kaynaklarını tarıma entegre ederek çiftçilere yeni bir gelir kapısı açıyor.
TOPRAKSIZ TARIMDA YÜKSEK VERİM
Topraksız tarım uygulamaları, son yıllarda giderek daha fazla tercih ediliyor. Özellikle büyük şehirlerde ve sera tarımında, verimli alan kullanımı ve su tasarrufu sağlaması nedeniyle bu yöntem tercih ediliyor. Proje kapsamında, hamsi atıklarından elde edilen biyogübrelerin topraksız tarımda yetiştirilen güllere uygulandığı testler başarılı sonuçlar verdi. Güllerin büyüme parametreleri üzerine yapılan incelemelerde, biyogübrelerin bitki gelişimini hızlandırdığı ve verimi artırdığı gözlemlendi.
Projenin en büyük avantajlarından biri, yerel üreticilerin kullanabileceği doğal ve düşük maliyetli gübrelerin üretilebilmesidir. Hamsi atıklarının biyogübre olarak kullanılması, gübre maliyetlerini düşürürken, çevre dostu bir alternatif sunuyor. Ayrıca, bu biyogübreler sadece gül yetiştiriciliğinde değil, domates ve çim üretiminde de verimliliği artırma potansiyeline sahip.
BİYOAKTİVATÖRLERİN TİCARİLEŞMESİ YOLDA
Proje, yerel balıkçılara da büyük fayda sağlıyor. Karadeniz Bölgesi’nde balık işleme tesislerinden temin edilen hamsi atıkları, ticari bir ürüne dönüştürülerek çiftçilere sunuluyor. Bu süreç, hem hamsi atıklarının çevreye zarar vermesinin önüne geçiyor hem de yeni bir iş kolu yaratıyor.
Hamsi atıkları ile üretilen biyogübrelerin gelecekte ticari olarak satılmaya başlanması planlanıyor. Yapılan testler, bu biyogübrelerin hem bitki gelişimini hem de ürün kalitesini artırmakta başarılı olduğunu gösterdi. Projenin tamamlanmasının ardından biyogübreler, çiftçilere düşük maliyetle sunulacak ve tarımda verimlilik artışı sağlanacak.
HAMSİ ATIKLARI İLE DOĞAL GÜBRE ÜRETİMİ YÜKSELİYOR
Türkiye’de hamsi, balıkçılıkla uğraşan işletmelerin en önemli ürünlerinden biri ve işlenmesi sırasında büyük miktarda atık ortaya çıkıyor. Hamsi işlenmesi sırasında %55-60 oranında atık meydana geliyor ve bu atıkların kötü yönetimi, çevre kirliliği ve sağlık sorunları yaratıyor. Tütüncü ve Korkmaz’ın yürüttüğü proje, bu atıkları biyogübreye dönüştürerek hem çevreyi koruyor hem de çiftçilere ekonomik fayda sağlıyor.
Proje, yalnızca Karadenizli çiftçiler için değil, tüm Türkiye için örnek teşkil edecek nitelikte. Geliştirilen biyogübrelerin tarımsal üretimde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasıyla, Karadeniz Bölgesi’nde balıkçılıkla uğraşan çiftçiler hem balık atıklarını verimli bir şekilde değerlendiriyor hem de tarımsal üretimden elde ettikleri gelirlerini artırıyor.
GÜL YETİŞTİRİCİLERİNE ÖZEL BİR FIRSAT
Proje kapsamında yapılan testler, güllerin yanı sıra domates ve çim gibi ürünlerde de biyogübrelerin verimliliği artırdığına işaret ediyor. Özellikle gül yetiştiriciliğinde kullanılan biyogübreler, bu alanda tarım yapan çiftçiler için büyük bir fırsat oluşturuyor. Biyogübrelerin, topraksız tarımda yetiştirilen kesme çiçekler üzerinde pozitif etkiler yarattığı belirlenmiş durumda.
Bu yenilikçi yöntemle, Karadenizli çiftçiler yalnızca çevreye duyarlı bir üretim yapma fırsatı yakalamakla kalmıyor, aynı zamanda maliyetleri düşürüp verimliliği artırarak rekabet avantajı elde ediyor. Tütüncü ve Korkmaz’ın bu başarılı projesi, Karadeniz tarımını geleceğe taşıyacak önemli bir adım.