Dışişleri Bakanlığı, 1915 Ermeni Tehciri’nin 100. yılında soykırım açıklaması yapan liderlere ve ülkeler diplomasi tarihinin en sert açıklamalarıyla cevap verdi. Vatikan, AP, Fransa, Avusturya, Hollanda, ABD ve Rusya’ya “Türk milleti bunu unutmayacak” mesajı verildi.
[Karar]
Dışişleri Bakanlığı, 1915 Ermeni Tehciri’nin 100. yılında olayların soykırım olduğunu söyleyen ülkeler ve liderlerine Türk diplomasi tarihinin en sert açıklamalarıyla cevap verdi. Açıklamalarda olayları tek taraflı değerlendiren Vatikan, Avrupa Parlamentosu, Fransa, Avusturya, Hollanda, ABD ve Rusya’ya “Türk milleti bunu unutmayacak” mesajı verildi.
Türkiye’nin azınlıkların sorunlarını çözmeye yönelik adımları, vakıf mallarının iadesi ve taziye mesajları ortadayken ilk ‘soykırım’ açıklaması Katolik ve Ortodokslar arasındaki ayrımı bitirme projesine hız veren Papa Franciscus’ten geldi. Papa, Ermeniler için düzenlenen ayinde 20. Yüzyılın ilk soykırım mağdurlarının Ermeniler olduğunu iddia etti.
Dışişleri Bakanlığı’nın cevabı ders niteliğinde oldu:
"Tarihin siyasete alet edildiği bu ayinde, geçmiş yüzyıllarda Anadolu'dan uzak coğrafyalarda yaşanan büyük acılar ve açılan karanlık sayfalar, bu meyanda sömürgeciliğin zulmü tamamen gözardı edilerek, 1915 olaylarıyla ilgisi olmayan, yüzlerce yıl Anadolu'da birlikte yaşadığımız Hristiyan kardeşlerimizin zikredilmesi kabul edilemez."
Adalet ve vicdana sığmaz
"Papa Franciscus'un konuşmasında Bosna ve Ruanda'da uluslararası yetkili mahkemelerce soykırım oldukları saptanmış acı olaylar 'toplu kıyım' olarak zikredilirken, hakkında hiçbir mahkeme kararı olmayan 1915 olaylarına soykırım denmesi manidardır. Bu çelişkinin adalet ve vicdan kavramlarıyla izah edilmesi mümkün değildir.”
Türkiye’nin sert tepkisi üzerine Vatikan Sözcüsü geri adım attı, “Türkiye’yi anlıyoruz” açıklaması yaptı.
AP de soykırım topuna girdi
Başbakan Davutoğlu’nun ‘tuzak’ olarak nitelediği ‘soykırım fırtınası’na AB de katıldı. Avrupa Parlamentosu 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren karar tasarısını kabul etti. Tasarıda, "1915-1917 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında gerçekleşen trajik olayların 'soykırım' olduğu" belirtildi ve Türkiye'ye 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıma ve arşivlerini açma çağrısı yaptı.
Ankara: Tarih yazmaya heveslenmeyin
Dışişleri Bakanlığı, tasarının kabul edilmesine verdiği sert cevapta ‘tarih yazmaya heveslenen’ AP’yi uyardı: "Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesine engel çıkarmakla tanınan Avrupa Parlamentosu, daha önce de denediği gibi, 1915 olayları konusunda yeniden tarih yazmaya heveslenmiştir. Bu heves, Türk karşıtı Ermeni propagandasının klişelerini harfiyen tekrarlayan, 15 Nisan 2015 tarihli gülünç bir karar metniyle sonuçlanmıştır. Avrupa Parlamentosu kabul ettiği kararla, zamanında uluslararası hukukla bağdaşmaz şekilde ve yetki alanını aşarak yapmış olduğu hatayı tekrarlamıştır. Tarihi ve hukuku katleden bu metni kabul edenleri ciddiye almıyoruz."
Türkiye’nin tepkisi üzerine AP Başkanı Başkanı Martin Schulz Başbakan Davutoğlu’nu arayarak, tasarının kendisinin bulunmadığı bir oturumda kabul edildiğini, şahsen Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımını bildiğini ve gösterilen tepkiyi anladığını ifade etti.
Tehciri planlayan Almanya şaşırttı
Tehcirin 100. yılında en şaşırtıcı tutumu Almanya aldı. Şimdiye kadar 1915 olaylarıyla ilgili Türkiye’nin tezlerine karşı çıkmayan, meselenin tarihcilere bırakılması gerektiğini savunan Almanya, soykırım tasarısını kabul etti. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da "Ermenilerin kaderi 20'nci yüzyıla dehşet veren bir şekilde damgasını vuran toplu kıyım, etnik temizlik, tehcirler ve evet soykırım tarihi için bir örnektir" dedi.
Türk milleti sizi affetmeyecektir
Ankara’nın tehcir suçlularını Osmanlı’ya iade etmeyen Almanya’ya cevabı “bu millet sizi affetmeyecek” şeklinde oldu:
“Hukuka ve tarihi gerçeklere aykırı şekilde, Türk milletine işlemediği bir suçu isnat etme hakkı yoktur. Toplumsal birlik, bütünlük ve uyumu temsil etme makamında olanlardan, toplumu oluşturan tüm fertlerin hassasiyetlerini dikkate almaları ve daha kucaklayıcı bir yaklaşım sergilemeleri beklenir. Bu bağlamda, Gauck'un, temsil ettiği insanlar arasında bulunan yüzbinlerce Türk asıllı Alman vatandaşının düşüncelerini yok sayması ibret vericidir. Türk tarihi ve kimliği, Türk-Alman toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kimliği karalamaya yönelik girişimlere bu toplumun fertleri sessiz kalmayacaklardır. Türk halkı, Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'un bu ifadelerini unutmayacak ve affetmeyecektir.”
‘Soykırım’ açıklamaları üst üste gelirken bütün gözler ABD Başkanı Obama’nın bu yıl ki taziye mesajında hangi kavramı kullanacağına çevrildi. Obama her yıl olduğu gibi açıklamasını olayların yıldönümünde değil bir gün önce yaptı, ‘soykırım’ terimini kullanmadı, ‘büyük felaket’ anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesiyle yetindi. Ancak ‘soykırım’ teriminin ortaya atan hukukçu Raphael Lemkin’e atıfta bulunan Obama, olayların “yaygın biçimde soykırım olarak düşünüldüğünü” söyleyen Papa Franciscus'a görüşlerini açıklamasını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Ankara doğrudan soykırım ifadesinin kullanılmamış olmasını memnuniyetle karşıladı ancak diğer açıklamalara destek vermesini not etti:
Üzüntüyle not ettik
"ABD Başkanı Obama’nın 23 Nisan 2015 tarihinde yaptığı açıklamanın Türkler ile Ermenilerin ortak tarihlerinin acılı bölümünü adil bir hafıza temelinde değerlendirmekten çok uzak olduğunu üzüntüyle not ettik. Açıklamanın, I. Dünya Savaşı’nda yaşananların, Ermeniler kadar Türk halkı bakımından da hassasiyet taşıdığı gerçeğinden kopuk olması ve tek taraflı bir bakış açısını yansıtması sorunludur. Bu seçici ve tarafgir adalet anlayışını reddediyoruz.”
Daha önce tehciri soykırım olarak ilan eden ve özel yasa çıkaran Fransa da ‘100. yıl fırtınası’nı körükledi. Cumhurbaşkanı Hollande, Erivan’daki törenlere katılan 4 liderden biriydi. Törende “Soykırımı tanımak barış adımıdır” diyen Hollande’ın tutumunu Dışişleri Bakanlığı eleştirdi:
"Cumhurbaşkanı Hollande'dan, söz konusu törenler sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü sürecinde hangi dine ve etnik kökene mensup olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarının büyük acılar yaşadıklarını teslim etmesi beklenirdi. Farklı dinlerin mensuplarının acıları arasında ayrım yapmayan böyle bir yaklaşım, kuşkusuz, Fransa'daki 600 bin Türk tarafından da olumlu ve kucaklayıcı bir davranış olarak görülürdü."
Açıklamada, Fransa'nın ayrımcı yaklaşımını sürdürmeyi tercih ettiği belirtilerek, "Fransa'nın bu haksız ve tarafgir tutumu Türkiye tarafından reddedilmekte ve kınanmaktadır" ifadesi yer aldı.
Rusya da bu yıl soykırım tasarısını kabul eden ülkeler arasına katıldı. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin aşağılandığı Ermenistan’daki anma törenine katıldığı sırada başkent Moskova’da “soykırım” bildirisi kabul edildi. Ancak bildiride "soykırım" ifadesi kullanılmasına karşın Türkiye adının yer almamış olması dikkat çekti.
Soykırım’ı en iyi Putin bilir
Dışişleri Bakanlığı, Putin’e Rusya’nın yaptığı katliamları hatırlatarak cevap verdi. Açıklamada, "Rusya’nın Kafkaslar, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da yüz yıl boyunca gerçekleştirdiği kitlesel katliamlar, sürgünler ve Holodomor gibi topluca cezalandırma yöntemleriyle özellikle kendi tarihinde Türk ve Müslüman halklara yönelik insanlık dışı uygulamaları göz önüne alındığında, ’soykırımın’ ne olduğunu ve hukuki boyutunu esasen en iyi kendisinin bilmesi gerektiğini düşünüyoruz” denildi.