Doğu Türkistan’da milyonları beyin yıkama kamplarına kapatan Çin “Topluma uyum eğitimi veriyoruz” yalanını öne sürdü. Ancak sistematik vahşetin belgeleri sızınca paniğe kapılan Pekin, tıpkı Nazi’ler gibi kültür soykırımına dair kanıtları imha etmeye başladı. Kamp yöneticilerine ‘Belgeleri yakın, internet bağlantılarını sökün’ talimatları gitti. Şok mangaları yeni gözaltılarla ‘insan avı’ başlattı.
Çin’in kadın, çocuk demeden milyonları demir parmaklıklar ardında tuttuğu Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık ayıbı dünyanın tepkisini çekiyor. İnkar politikasını sürdüren Pekin yönetimi ise kadınların kısırlaştırıldığı, insanların Nazi dönemini aratmayan işkencelere tabi tutulduğu kamplarda eğitim verilidği öne sürmeye devam ediyor.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng Li DW’ye yaptığı açıklamada bu yaklaşımı sürdürdü. Uygur Müslümanlarının zorla kamplara kapatıldığı iddialarını reddeden Deng Sincan’daki ‘eğitim merkezlerinin’ birer yatılı okul olduğunu savundu.
Ancak Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında yaşanan insanlık dramına ait bilgilerin sızdırılmasının ardından Çin yönetimi ‘tedbir’ almaya başladı. Tekrar böyle bir durumun yaşanmaması için Sincan bölgesel hükümeti yetkilileriyle üst düzey toplantılar gerçekleştirerek ‘belgeleri imha etme’ konusunda işbirliği içine girdi. Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı sistematik soykırımın dünyaya duyurulmasından korkan Çin hükümeti, işkence belgelerinin sızdırılmasıyla beraber yeni önlemler almaya başladı. Associated Press’in Sincan’da hükümet çalışanlarına yakın kişilere dayandırdığı habere göre, Çinli yetkililerin, Sincan bölgesel hükümeti yöneticilerine toplama kamplarındaki kişilere dair yazılı belgeleri yakma, bilgisayarları imha etme, ofislerdeki internet bağlantılarını sökme, bilgileri sağlam yere nakletme, hackerlerın ulaşamayacağı güvenli alanlar oluşturulması gibi talimatlar verdiği öğrenildi. Bölgede yaşayan Uygurlara göre gizli belgelerin yayınlanması, Pekin’deki merkezi hükümeti Sincan hükümeti üzerinde daha fazla baskı yapmaya zorladı. Uygur Türklerine uygulanan sistematik soykırım ve baskı yönetiminin duyulmasını istemeyen Çin hükümeti, sızdırmaların yaşandığı Ekim ayından beri kontrollerini daha da sıkılaştırdı. Gizli belgelerin basına sızmasının ardından geniş çaplı soruşturmalar başlatıldığı, şu ana kadar kaç kişinin gözaltına alındığının bilinmediği ancak bu rakamın çok sayıda kişiyi kapsadığı belirtiliyor. Sincan yetkilileri ve Çin Dışişleri Bakanlığı, bugüne kadar sızdırılan belgelerin doğruluğunu reddetmediler ancak bu belgelerin ‘kötü niyetli olarak çarpıtılmış’ olduğunu ifade ederek konuyu kapatmaya çalıştılar.
MÜSLÜMANLARIN DİNLERİ VE DİLLERİ YOK EDİLİYOR
Çin hükümeti toplama kamplarıyla ‘terörist’ iftirasında bulunduğu masum insanların dillerini ve dinlerini yok etmeye çalışıyor. Çinlilerin ‘mesleki eğitim kampı’ adını verdiği kamplarda 1 milyonun üzerinde Uygur Türkünün bulunduğu biliniyor.
MESUT ÖZİL'DEN ÜMMET'E SESSİZLİK TEPKİSİ
Arsenal forması giyen Mesut Özil, Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Mesut Özil şu ifadelere yer verdi: Zorla İslam’dan uzaklaştırmaya çalışanlara karşı tek başına mücadele veren şanlı müminler... Kur’anlar yakılıyor, camiler kapatılıyor, alimler öldürülüyor. Erkekler kamplara sokuluyor. Bacılar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Tüm bunlara rağmen ümmeti Muhammed suskun, sesi çıkmıyor. Müslümanlar sahiplenmiyor. Bilmezler mi ki zulme rıza zulümdür. Batı medyası ve devletlerinde dahi bu olaylar aylardır, haftalardır gündemde iken Müslüman ülkeler ve medyaları nerede? Bilmezler mi ki yıllar sonra oradaki kardeşlerimizin bu acı günlere dair hatırlayacakları zalimlerin işkenceleri değil, biz Müslüman kardeşlerin sessizliği olacaktır.