CHP'nin ekonomiye ilişkin vaatleriyle ilgili bir eleştiri de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan geldi. 13 yıldır ekonomiden sorumlu olduğunu hatırlatan Babacan, CHP'nin vaadini 'pervasız' olarak niteledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten sonra Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da CHP'nin geçen hafta açıkladığı seçim vaatlerini eleştirdi. New York'taki temaslarını sürdüren Bakan Ali Babacan, CHP'nin vaatlerinin Türkiye'yi geriye götürmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi.
Babacan, "Ha 'şu kadar harcayacağız' diyorlar, 'bu kadar para dağıtacağız' diyorlar, eğer kaynağını söylemiyorlarsa bunun tek sebebi, iktidar olma ihtimallerinin ve hayallerinin aslında hiçbir zaman gerçekçi olmadığıdır. İktidar olma ısrarında, iktidar olma iddiasında olan bir muhalefet partisinin ekonomik konulara ciddi yaklaşması lazım. Gerçekçi yaklaşması lazım" dedi.
Açıklanan programın bir bütün halde ortaya konulması gerektiğini ifade eden Babacan, "Son açıklanan paket şunu bir daha tekrar etti ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin hiçbir zaman Türkiye'de iktidar olma hedefi yoktur, hayali yoktur. Eğer olsaydı böylesine sorumsuz, pervasız bir tutum ortaya koymazdı" diye konuştu.
"Aldatan da olmadık aldanan da olmadık"
Başbakan Yardımcısı Babacan, yaklaşan seçimlerin ekonomiye olası etkilerine ilişkin soruları da yanıtlayarak, Ak Parti olarak seçim dönemlerinde seçim ekonomisi tabirini kullanmadıklarını lügatlerinde de böyle bir tabirin olmadığını ifade etti.
Bunun muhalefet partilerince gündeme getirilen bir yaklaşım olduğunu anlatan Babacan, "Biz hep gerçekçi olduk. Asla aldatan olmadık ama aldanan da olmadık. Halkımızla, vatandaşlarımızla hep gerçekleri paylaştık ve yapılabilir gerçek politikalar üzerinden hareket ettik. Dolayısıyla bu seçim döneminde de gerçeklere dayanan rasyonel ve popülizme kaçmayan bir çizgimiz olacak" dedi.
AK Parti iktidarları döneminde bütçe açığını düşürdüklerini, büyüme ve istihdamı sağladıklarını hatırlatan Babacan, şöyle konuştu:
"Şimdi böyle bir harcamayı açıklayan bir muhalefet partisinin mutlaka kaynakları da ortaya koyması lazım. 'Bunun kaynağı nereden nasıl olabilir' diye 13 yıldır iktidarda olan partinin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak şöyle ben konuya baktığımda; bir, ne kadar harcama getiriyorsanız o kadar tekrar vergi getirmek zorunda kalırsınız. İki, o kadar ilave borçlanmak zorunda kalırsınız. Üç, para basmak durumunda olursunuz. Dört, nihayetinde IMF'den kredi kullanmaya mecbur duruma düşersiniz.
Bunlar muhalefet partilerinin daha önce yapmadığı işler değil. Şöyle CHP zihniyetinin evveliyatına bir bakın, diğer muhalefet partilerinin bir geçmişine bakın, bunların hepsi yapılmıştır. Yani Türkiye'nin artan harcamalarına karşılık vergi salmalar yapılmıştır bizden önceki dönemlerde. Borçlandırılmıştır Türkiye. Milli gelirinin yüzde 74'ü bir borçla teslim aldık biz, şu anda milli gelirin yüzde 33'ü kadar borcumuz var."
NEW YORK/AA