IŞİD ve Nusra militanları, Esad rejimi askerleri, ılımlı muhalifler, çocuk savaşçılar, siviller... Suriye’deki savaşta yaralananların hepsi, İsrail’in Suriye sınırına yakın Nahariya hastanesinde bir araya geliyor.
Suriye’de altı yıldan uzun süredir devam eden iç savaşta 400 bin kişi hayatını kaybetti, yüzbinlercesi de yaralandı. İsrail’in Suriye sınırına yakın Nahariya hastanesi ise dört yıldır savaşta yaralananları iyileştiriyor. Yaralıları ayrım yapmadan kabul eden hastanede IŞİD ve Nusra gibi radikal örgütlerin militanları, ılımlı muhalifler, Esad rejimi askerleri ve siviller de tedavi ediliyor. Bugüne kadar yaklaşık bin 600 kişinin tedavi edildiği hastanenin misafirlerinin beşte birininse çocuk olduğu belirtiliyor. Bunların arasında çocuk savaşçıların çokluğu dikkat çekiyor.
İsrail’de hükümete muhalif çizgisiyle bilinen Haaretz gazetesi, hastaneye giderek burada çalışan doktorlar ve hastalarla görüştü. Başhekim Masad Barhum, ilk zamanlarda yaralıların nerede olduklarını öğrenince dehşete düştüklerini ve sakinleşmelerinin bir iki gün sürdüğünü belirtiyor. Ancak şimdi kötü muamele görmeyeceklerini bilen savaşçıların çoğunun İsrail’e gelmek istediklerini söylüyor. 23 yaşındaki Raci adlı bir hasta da bu görüşte. “İsrail’deki hastanelerde iyi bakım ve tedavi yapıldığını duydum. Ürdün’le ilgili ise kötü hikayeler vardı. Orada en küçük şeyde bile insanların kollarını, bacaklarını kestiklerini duydum” diyor.
Doktor Barhum, Rusya’nın savaşa Esad rejimi lehine müdahil olduğu Eylül 2015’ten bu yana kendilerine gelen yaralı sayısının ikiye katlandığını ve çok daha kötü yaralarla karşılaşmaya başladıklarını söylüyor. Dr. Eyal Sela ise “Kimin kiminle savaştığı umrumda değil. Umrumda olan şey, buralarda hiç hastane kalmadı, zar zor doktor bulunuyor” diyor. Başhemşire Smadar Okampo da benzer şeyler söylüyor: “Birisinin masum bir sivil mi, bir IŞİD ya da el-Kaide savaşçısı mı, yoksa Esad’ın askeri mi olduğunu bilemem. Herkesi tedavi ediyoruz.” Yaralıların hastanede kalma süresinin ortalama 23 gün olduğu belirtiliyor. Geri dönüşleri ise hastane çalışanlarını derinden etkileyen bir başka mesele. “Onlara sınırsız ilgi gösteriyoruz ve sonra tekrar cehenneme gönderiyoruz” diyorlar. Bazı yaralıların kalmasını istediklerini, ancak hepsinin Suriye’ye geri dönmeyi tercih ettiğini dile getiriyorlar. Hastaneye ağır yaralı gelen, bilinci açıldıktan sonra ise “Beni niye kurtardınız? Son gördüğüm şey çocuklarımın ölümüydü” diyen yaralı da unutamadıkları arasında.
SİZ TELEFONLARLA OYNUYORSUNUZ, BİZ BOMBALARLA
İsrail’in Suriye sınırına yakın hastaneye çok sayıda çocuk da yaralı olarak geliyor. Bunların önemli bir kısmınınsa savaşçı olduğu belirtiliyor. Dr. Eyal Sela, unutamadığı 15 yaşındaki bir savaşçıyı anlatıyor. Elinde bomba patlayan çocuk, geldiğinde sağ kolunu kaybetmiş ve gövdesinin sağ tarafı yanmış. “Ona burada kalması için yalvardık. ‘Sana bakarız’ dedik. Ama tedaviden sonra tekrar Suriye’ye döndü. Bir yıl sonra vücudunun diğer tarafında aynı yaralarla geldi. Yine elinde bomba patlamıştı. Ona kızdım ve neden dersini almadığını sordum” diyen Sela, çocuğun verdiği cevabı ise asla unutamadığını söylüyor: “Siz akıllı telefonlarla ve Play Station’larla oynuyorsunuz, bizimse el bombalarımız var. Benden ne bekliyorsun?”
ÜÇ GÜN ‘ANNE’ DİYE AĞLADI, SONUNDA EVLAT EDİNDİLER
Hastanenin başhekimi Masad Barhum, çocuklarla ilgili hikayelerin kendilerini çok etkilediğini belirtiyor. Bir olayı asla unutmayacağını söyleyen Barhum, “Üç yaşında bir kız çocuğu, yanında ebeveynleri olmadan hastaneye gelmişti. Üç gün boyunca hiç durmadan ‘Anne, anne’ diye ağladı. En sonunda hastanedeki başka bir kızın annesi onu evlat edindi ve kız sustu” diyor. Barhum’u çok etkileyen bir başka olayda ise hastaneye iki kızıyla beraber getirilen bir kadınla ilgili. Çocuklarından biri ölünce teşhis etmeleri için kadına göstermeleri gerekmiş. “Bunu kaldıramadım” diyor Dr. Barhum.
MESELE SADECE İNSANİ DEĞİL, TECRÜBE DE KAZANIYORUZ
Nahariya hastanesinin çalışanları ile yaralılar arasında duygusal bağlar da kuruluyor. Doktorlar ve hemşireler, tedavi ettikleri kişilerin hikayelerinin kendilerini her zaman ağlattığını söylüyor. Ancak bu hikayenin sadece bir yüzü. Hastane yetkilileri, ele aldıkları ‘korkunç karmaşıklıktaki’ vakaların, kendilerine tecrübe kazanmak adına büyük bir imkan sunduğunu ifade ediyor. Hastanenin doktorlarından Masad Barhum, kazandıkları tecrübeden gelecekteki kurbanların da faydalanacağını söylüyor. Barhum, Lüban’la yeni bir savaşın çıkacağına inanıyor: “Hastaneyi üçüncü Lübnan savaşı için hazırlıyorum. Bu savaşın geleceğine inanıyorum.”