Beşiktaş'ın milli golcüsü Burak Yılmaz, "Geçmişimde gençlik ve tecrübesizlik ile hızlı ve yanlış kararlar aldığım zamanlar oldu. Küçükken bazı şeylerin değerini anlamıyor ve pire için yorgan yakıyorsunuz. Onların zararını büyüdükçe görüyorsunuz. Çok keşkelerim olmuştur" dedi.
Beşiktaş Dergisi’nin nisan sayısına özel röportaj veren Siyah-beyazlı futbolcunun ifadeleri şöyle;
"ÇOK KEŞKELERİM OLMUŞTUR"
"Geçmişimde gençlik ve tecrübesizlik ile hızlı ve yanlış kararlar aldığım zamanlar oldu. Küçükken bazı şeylerin değerini anlamıyor ve pire için yorgan yakıyorsunuz. Onların zararını büyüdükçe görüyorsunuz. Çok keşkelerim olmuştur yani."
"Hem benim için hem de bana güvenip transfer eden insanlar için kolay değildi. Nedenlerine girmeyeceğim çünkü aslında herkes neyin ne olduğunu biliyor ama ben bu transferi ısrarla istedim, çok ısrarla istedim. Çünkü burası oynamak istediğim bir yer ve buraya gelmek için yapmam gerekenlerin hepsini yaptım. Benim inancıma göre bir insan olmak istediği yere varabilmesi için yapması gereken her şeyi yapmalıdır ve ben Beşiktaş’ta oynamayı o kadar çok istiyordum ki üzerime düşen her şeyi yaptım. Şükürler olsun, hepimiz doğru kararı vermişiz ve iyi ki gelmişim."
"Vodafone Park’ta seyircinin önüne çıkmadan önce inanılmaz bir heyecan vardı içimde. Hatta o gece uyuyamamıştım ama bunu tarif edemiyorsun işte. Tatlı bir heyecan, hatta heyecandan ziyade bir futbolcunun hayatında yaşayabileceği en güzel duygulardan bir tanesi. Bunun haricinde ilk maçıma çıkarken gelebilecek tepkileri de bildiğim için hem heyecan hem de biraz korku vardı. Bir de beni tanıyanlar baskı altında daha iyi performans sergilediğimi biliyorlar. Bu sebeple o korku hissini üzerimden çabuk attım. Açıkçası bu heyecanı sadece ilk maçta değil, Vodafone Park’a çıktığım her maçta hissediyorum."
"Beşiktaş’a ilk geldiğim dönemle, bu dönemi kıyasladığımda, kendim özelinde söylersem artık daha tecrübeliyim. Nerede ne yapacağımı daha iyi biliyorum. Duygularımı kontrol etme noktasında daha başarılıyım. Gençliğin verdiği sinir etkisi eskisi gibi değil, yine var ama onları bastırabilme yeteneğim de daha gelişti. Beşiktaş ise o dönemden sonra üç şampiyonluk daha yaşadı. Daha da büyüyor Beşiktaş… İlk zamanımla kıyasladığımda hedeflerini daha yukarılara koyan çok güzel bir aile gördüm burada. Taraftar ise daha bilinçli, takıma desteği ise yine eskisi gibi muazzam. Kötü oynadığımız zamanlarda bile verdikleri desteği görebiliyorum. Bunun dışında Beşiktaş, taraftarı olduğu her birey için bir aşk, bunu görebiliyorsun, hissedebiliyorsun."
"Şenol Güneş’in benim hayatımdaki yeri tarif edilemez. Hiç uzatmayacağım, şu anda neye sahipsem onun sayesindedir. Allah ondan razı olsun, benim için baba gibidir, çok güzel bir insandır. Zaten en büyük özelliği sorunlu, bitti denilebilecek oyuncuların hepsini hayata döndürüp, en yüksek performansı alabilmesidir. Aslında bütün bunları nasıl yaptığını da kendisine sormak gerek. Eminim daha birçok Burak çıkartacaktır."
"İyi futbolcuydum, iyi oynuyordum ama işler bir türlü rayına oturmuyordu. Bir gün babamla telefon konuşması yapmıştım, “Olmazsa da olmaz, üzülme ama kaybetmiş insanlar gibi kabuğuna çekilmek sana yakışmaz. Hakkımı da helal etmem” demişti. Bundan biraz daha sert bir konuşmaydı açıkçası ama sonrasında kendimi toparladım ve buralara kadar tekrar gelebildim."
"Allah taraftarlarımızın hepsinden razı olsun. Onların karşısına her çıktığımda, mutluluk, gurur, heyecan gibi bütün bu duyguları bir arada yaşıyorum. Eğer benim performansım yükseliyorsa yüzde yetmişi onların sayesindedir. Çünkü onlar beni bağırlarına basmasa ve bu desteği hissetmeme sebep olmasalardı mevcut performansımı belki üç-dört hafta sonra yakalayabilirdim. Her şey tamamen onların sayesinde… Ben de onları mutlu etmek için, maçtan sonra evlerine güler yüzle gönderebilmek için, sahada her şeyimi veriyorum ve vereceğim."
İSTANBUL/DHA